X

Fazla koşmak ömrü kısaltıyor mu?

Hazır sonbahara girerken ve müthiş organizasyonlar yaklaşıyorken bu soruyu sormamız gerektiğini düşündüm. Önümüzde İstanbul Maratonu, İstanbul Koşu Festivali, Kapadokya Ultra, Kaçkar Ultra, Likya Ultra ve daha birçok koşu organizasyonu var. Yazının ilerleyen bölümlerinde göreceğiniz kardiyalog James O’Keefe’nin dediği gibi; runner boom çağında olan bizler için gerçekten cennet gibi bir dönemdeyiz. Peki bu yaptığımız sağlıklı mı?

İş yerindeki stresi, kavgayı koşuya taşıyoruz

İnsanlar ne yazık ki iş hayatlarındaki acımasızlığı koşuya taşıyor.

Hepimiz iş stresinden, plaza hayatlarımızdan, ofislerimizden, dükkanlarımızdan dışarı çıkıp bireysel ya da koşu grupları ile çeşitli antrenmanlara katılıyor veya antrenman yapıyoruz. Yaklaşık dört yıldır ben de bu şekilde yaşıyorum. Özellikle grupların çoğunda gördüğüm bir şey var. İnsanlar, iş hayatlarındaki acımasızlığı koşuya taşıyor. Bu enteresan bir çan eğrisi aslında; çünkü maraton ve üstü koşanlar bu egodan kurtulmuşken, 5 pace ve altı ile koşanlarda koşuya yeni başlayanları bir hor görme durumu var. Bu muhteşem meditasyonu da iş dünyasının acımasızlığı ile harmanlamayı çok iyi biliyoruz, çoğu zaman ve bazı ortamlarda… Peki bunu yaparken acaba sağlıklı bir şey yapıyor muyuz diye düşündük mü?

Koşmak ömür uzatır mı?

Bizler profesyonel atletler değiliz. Dolayısıyla hepimiz belli bir yaştan sonra koşmaya başladık. Vücudumuz koşuya göre gelişmedi. Fakat bu koşmamalıyız demek de değil. James O’Keefe konuşmasında buna değiniyor. Aşağıdaki istatistikleri vererek de konuşmasını bilimsel açıdan destekliyor:

Hiç koşmayan birisinin ölüm oranı %100 olarak alındığında,

  • Haftada 24- 32 km. koşan birisinin ölüm oranı %75,
  • Haftada 16- 24 km. koşan birisinin ölüm oranı %73,
  • Haftada 32- 40 km. koşan birisinin ölüm oranı %90,
  • Haftada 40 km. ve üzerinde koşan birisinin ölüm oranı ise %95 olarak çıkmış.

5 Pace ile koşan birisinin ölüm oranı %85 iken,

  • 5.27- 6.40 pace aralığında koşan birisinin ölüm oranı %75 çıkmış.

Haftada 7 gün koşan birisinin ölüm oranı %95 iken,

  • Haftada 2-3 gün koşan birisinin ölüm oranı %75 çıkmış.
Belli bir seviyenin üstünde koşmak, kalbinize hiç koşmamışsınız gibi etki ediyor.

Yani istatistikler diyor ki; hiç koşmamak ölümcül, ama belli bir seviyenin üzerinde koşmak da ömür uzatmak yerine, kalbinize neredeyse hiç koşmamışsınız gibi etki ediyor.

Umarım şimdi biri size “Neden birlikte koşmuyoruz?” diye sorduğunda ‘Ama ben şu pace’de koşuyorum’ derken bir kere daha düşünürsünüz. Geçen ay şahit olduğum bir konuşmaya atıfta bulunayım dedim.

Bunun en sağlıklı olanı spor hekimine giderek efor testlerine girmeniz ve sizler için en sağlıklı olan nabız aralıklarını öğrenmeniz olacaktır. Ona göre antrenman programları uygularsanız uzun ve sürdürülebilir bir koşu hayatınız olur. James O’Keffee’nin konuyla ilgili etkili konuşmasına ise buradan ulaşabilirsiniz.

Yazılarımdan takip edenler bilecektir Adım Adım Yardımseverlik Platformu’nun bir üyesi ve antrenörlerinden birisiyim. Önümüzde İstanbul Maratonu var. Bu maratonda her zamankinden daha kalabalık olacağız. İyilik Peşinde Koş Platformu üzerinden desteklediğimiz Sivil Toplum Kuruluşu sayısı tam 28 oldu. Hem koşup hem de bu STK’lara kaynak toplanmasına yardımcı olarak, yani iyilik peşinde koşarak hem kendinizin hem de STK’ların desteklediği projelerin ömrünü uzatabilirsiniz. Bununla ilgili elimizde bir sürü bilimsel veri var. Bu veriler de Adım Adım makarna partisi ve buna benzer organizasyonlarda Sevgili Renay Onur tarafından sizlere sunuluyor. Ben her yıl bu oluşum ile ömrüme ömür kattığımı hissediyorum. Hiç koşmadım diyen okuyucularımız için de Adım Adım’ın çaylak programını incelemelerini tavsiye ederim. Hala geç değil. Hayatında hiç koşmamış biriysen bu maratonda 10K koşabilirsin. Tek yapman gereken Adım Adım internet sitesini ziyaret etmek. Start çizgisinde görüşmek üzere; üşenme, erteleme, vazgeçme.

Adım Adım İnternet Sitesi: http://www.adimadim.org/

İyilik Peşinde Koş Platformu: http://ipk.adimadim.org

Soru, görüş ve önerileriniz için, Twitter ve InstagramTwitter  adreslerimden bana ulaşabilirsiniz.

İrfan Ozan Ongun: 1982 yılında İstanbul’da doğdum. Emekli gazeteci anne ve babanın iki çocuğundan birisiyim. İlk maket uçağımı dört yaşımda babamla birlikte yaptım. 1999 yılından 2009 yılına kadar THK bünyesinde planör ve yamaç paraşütü uçuşları gerçekleştirdim. Benim için model uçak, planör ve yamaç paraşütü ile devam eden havacılığı artık hobiden öte meslek olarak yapmaya karar vererek hava yolları taşımacılığı pilot lisansımı da aldım. Tüm bu uçuş hayatım boyunca havacılık öğretisi olarak isimlendirdiğim yolda “olmak” için uğraştım. Hala da bu tekamül sürecinde “olmak” için uğraşıyorum. Bu öğretinin gereksinimi olan iyi hissetmek ve iyi yaşamak için kış sporları haricinde ağırlıklı doğa sporları çerçevesinde aklınıza gelebilecek her türlü sporla ilgilendim. Koşarken Adım Adım ile tanıştım. İki yıldır Adım Adım bünyesinde iyilik peşinde koşarken çevreme de örnek olmaya çalışıyorum. Bu zamana kadar edindiğim deneyimlerimi yazarak anlatmak için blog kurduğum sıralarda sektörün önde gelen havacılık portallarından birisinde köşe yazarlığı yapmaya başladım. Sizler ile de kendi deneyimlerimi, düşüncelerimi paylaşmak için karşınızdayım. Yaşam felsefemiz: Üşenme, erteleme, vazgeçme!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale