Farkında olmadan nasıl başarılarınızın altını oyuyorsunuz?

Farkındalık, en basit haliyle dünyada olup bitenlerin tanımlanması meselesidir. Size rehberlik eden iç sesinizi dinlemeniz gerekir. Bunun için öncelikle zihninizin nasıl bir mekanizmada işlediğinin dışarıdan gözlemcisi olmanız ve gerçek kişisel başarınıza ulaşmadan önceki düşünce biçiminizi gözden geçirmeniz gerekiyor.

Psikologlar bu bilişsel düşünme sürecine “üstbiliş” adını veriyor. Üstbiliş; kararlarınızın arkasındaki düşünce sürecini anlamayı ifade eder. Yani bir bakıma, kilo vermeye çalışırken neden önünüzdeki çikolatadan tırtıkladığınızı anlama meselesidir. Farkında olmadan bir şeyler yaparken, kendiniz hakkında olumsuz açıklamalar yaparken kendinizi yakalamaktır.

İlgili yazı: Dış sesleri kapatıp iç sesinize odaklanmanın önemi

Düşünceleriniz üzerine düşünmeye başladığınızda, beyninizin tüm sığınaklarını, köşelerini de analiz etmeye, o sığınakların neden var olduklarını sorgulamaya başlıyorsunuz. “Kendimi neden aynı şekilde yıprattım” sorularını kendinize soruyorsunuz. Aslında her şey bir saat gibi tıkır tıkır işliyor. Bitirmeniz gereken bir projeyi son dakikaya kadar erteliyorsunuz sonra da içinizdeki mükemmeliyetçi kişilik, projeyi zamanında bitirmeniz için üzerinizde stres yaratıyor. Bir yandan da bilinçaltınız “Aslında daha iyi olabilir” demeye devam ediyor.

Farkında olmadan nasıl başarılarınızın altını oyuyorsunuz?
İç sesinizi dinlemek güç verici olduğu kadar zayıflatıcı da olabilir.

Stres her zaman ezici bir şey ve bu, başkalarınıza karşı davranışlarınızı da etkiliyor. Böyle zamanlarda birçoğumuz başkalarıyla iletişim kurmaktan kaçınıyor veya iletişimi minimuma indiriyoruz.

Oysa kendi içinizde derinlere inmeniz ve kendinizi daha iyi anlamanız gerekiyor. Bir süre sonra bilinçsiz bir sesin eylemlerinizi ve düşüncelerinizi size anlattığını fark edeceksiniz. Bu sanki günlük hayatınızın zihinsel senaryosu gibi, önünüze dökülüverecek. Aslında bu ses, aslında size ne yapmanız gerektiğini ve olayları nasıl algılamanız gerektiğini söyleyen zihninizin sesi. Bu ses, sizin dünyanızı oluşturan alışkanlıklarınızı, davranışlarınızı ve huylarınızı söyler. İşte karşınızda, düşünce sisteminiz üzerine düşünmek için yeterli bir sebep… Bir süre bu sesi dinledikten sonra, şimdi ondan daha farklı bir senaryo yazmasını isteyebilirsiniz. Aslında kendini tanımak, mutlu olmak için zihinsel senaryonuzu yeniden yazmaktır.

İlgili yazı: Sessizlik ve huzur için: donothingfor2minutes.com

İç sesinizi dinleyin

İç sesinizden gelen mesajları önemseyin. Meditasyon yaparak veya yaşadığınız anın farkında olmak için eylemlerinizi yavaşlatarak içinizden gelen o sesin, aslında çok daha yüksek olduğunu fark edebilirsiniz. Peki bu ses size ne diyor? Hisleriniz veya yaptıklarınız üzerinde sandığınızdan farklı olarak negatif bir etki de yaratabilir. Hepimiz zor bir görevle karşılaştığımızda kendimize “Ben bunu yapamayacağım” demiyor muyuz? Bu tür mesajlar, sizi başarıya veya mutluluğa götürecek şansı geri tepmekten başka bir işe yaramaz.

Hataya düşmeyin; iç sesinizi dinlemek güç verici olduğu kadar zayıflatıcı da olabilir. İnsanın kendi kendine karşı ne kadar ikna edici olduğunu gözardı etmeyin; bu durum özellikle güven duymak istediğinizde daha önemli hale geliyor. Bazen size cesaret konuşması yapan, ihtiyacınız olan bakış açısını kazandıran, size tavsiyelerde bulunan içinizdeki o ses olabilir.

Bundan sonra yeni hedefiniz, çevrenizdeki ve içinizdeki hayatı uyandırmak olsun. Bunu yapmak için bir an durun, nefes alın, bulunduğunuz ana odaklanın ve kendinizi duygularınızdan, içgüdülerinizden uzaklaştırın.

İlgili yazı: İçgüdülerimize neden güvenmeliyiz?

İnsanlar genellikle bu sürece kendi iç seslerini, davranışlarını ve çevresini gözlemleyerek başlar. Bir sonraki adımda ise huylarını inceler ve “Neden bunu yaptın” sorusu sormaya başlar. Bu bu süreç her ne kadar ilgi çekici gibi gözükse de bazen korkutucu olabiliyor. Çocukluğunuzdan gelen duyguların saklı tutulduğu kutuyu açıp, yıllar sonra tuhaf veya üzücü bir tecrübe yaşamanıza neden olabilir. Kendinizi veya başkalarını suçlamaya başlayabilirsiniz. “Ben iyi bir insan mıyım” sorularını yöneltebilirsiniz. İnsan, söz konusu kendisi olunca hemen yargılayabiliyor. Oysa insanın kendisine objektif bir şekilde bakması, ciddi bir çaba gerektiriyor. Kendinizle ilgili ne kadar derine inmek istediğiniz ve iç sesinizden gelen her bir mesaja ne kadar vakit ayırmak istediğinize kendiniz karar vermelisiniz.

Farkında olmadan nasıl başarılarınızın altını oyuyorsunuz?
Üstbiliş; kararlarınızın arkasındaki düşünce sürecini anlamayı ifade eder.

İç sesinizden gelen negatif mesajları pozitife çevirmek için ve bunların temelsiz olduğunu kabullenmek için kendinize bazı kanıtlar sunmanız lazım. Korkularınızın, güvensizliklerinizin, duygusal dengesizliklerinizin ve daha fazlasının üstesinden gelmek için kendinize şunları söyleyebilirsiniz:

– Bunun üstesinden gelebilirim.
– Geçmişte yaşadıklarım, bu düşüncemin aslında ne kadar temelsiz olduğunu gösteriyor.
– Bu durumu sadece rasyonel bir şekilde düşüneceğim.
– Mükemmel olmayan yönlerime rağmen her zaman elimden gelenin en iyisi olmaya çalışacağım.
– Bilinmeyen herhangi bir şeyle mücadele etmeye hazırlıklıyım.
– Şimdi olmasa da bu durumu ileride değiştirebilirim.
– Olduğum kişiyi seviyorum ve kendime has özelliklerimi kabul ediyorum.
– Korkular ve güvensizlikler ne kadar hızlı ortaya çıktılarsa, o hızda kaybolur.
– Güvensizliklerim temelsiz.
– Kendimi yeniden tanımlayacak güce sahibim.
– Çevremi değiştirecek güce sahibim.

Kaynak:
Pick the brain

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!