X

‘Face taping’ ile kırışıklıklara veda etmek mümkün mü?

Face taping veya diğer adıyla yüz bantlama, cilt bakımındaki en son trendler arasında. Botoksa alternatif olarak kırışıklıklarla mücadelede devreye giren bu teknik, kimyasal etkileri olmaması ve yavaş fakat doğal bir iyileşme sunmasıyla öne çıkıyor. Uzmanlar, bu yöntemin derin kırışıklıklardan kurtulmaya yardımcı olmadığını söylerken yeni kırışıklık oluşumunu yavaşlatma faktörüne dikkat çekiyor. Sosyal medyadaki cilt bakım ve güzellik fenomenleri ise düzenli uygulama sonunda normalden çok daha az kırışıklık gördüklerini ifade ediyor. 

Face taping nedir?

Face taping, yüzün belirli bölgelerden bantlanarak gerdirilmesi şeklinde uygulanan bir güzellik trendi. Doğal botoks etkisi göstererek kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olan bu uygulama, her ne kadar TikTok gibi platformlar öncülüğünde hayatımıza girmiş olsa da aslında geçmişi çok daha eskilere dayanıyor. Genellikle sporcuların kas ağrılarını azaltma ve performans artırma amacıyla kullandığı kinezyoloji bantlama tekniği 20. yüzyılın sonlarına denk gelirken, bu ürün grubun ilk ürünü Frownies 1889 yılında geliştiriliyor. Asırlar sonra dijital çağda tekrar karşımıza çıkan yüz bantlama ise invaziv olmaması, ekonomik fiyatı ve kolay uygulanmasıyla dikkat çekiyor.

Tekniği uygulamak içinse iki farklı yöntem kullanılıyor. Bunlardan ilki, bantların dışarıdan görülmeyecek şekilde saç çizgisine yerleştirilmesi ve genellikle kırmızı halı gibi etkinliklerde perukla birlikte kullanılması şeklinde gerçekleşiyor. Son dönemde Doechii ve Charlie XCX gibi ünlü isimlerin bantlarını kişisel tarzın bir parçası olarak kullanması ise bizi ikinci tekniğe getiriyor. Bu teknikte yüz, belirli yerlerden yatmadan önce veya gün içinde görünür şekilde bantlanıyor. Kasların bu şekilde statik halde tutulması, hem hareketleri sınırlayarak yeni kırışıklık oluşumunu azaltıyor hem de cildi daha pürüzsüz ve sıkı gösteriyor.

Face taping gerçekten işe yarıyor mu?

Yüz bantlamanın gerçekten işe yarayıp yaramadığını anlamak için öncelikle iki farklı kırışıklık türünü incelememiz gerekiyor: Bunlardan ilki statik, yani yüz sabitken bile orada olan fakat yıllar içinde ortaya çıkan kırışıklıklar. Bu kırışıklıklar zamanla bağların zayıflaması ve yer çekimi etkisi gibi nedenlerle görünür hale gelerek kalıcılaşıyor. İkinci tür olan dinamik kırışıklıklar ise kaş çatma, gözleri kısma gibi kas hareketleri sonucu oluşuyor ve hareketin sürekli hale gelmesiyle birlikte derinleşiyor.

Face taping uygulamasıyla statik kırışıklıklara yol açan bağ hareketlerini engellemek, dinamik kırışıklıklara yol açan kasları ise sabitlemek hedefleniyor. Kulağa son derece basit gelen bu uygulamanın rutinleşmesi halinde hareketlerin sınırlanacağı, lenf dolaşımının iyileşeceği ve pürüzsüz görünümün destekleneceği öngörülüyor. Elbette bunun için en başta cilt tipine ve sağlığına uygun bantların tercih edilmesi gerekiyor. 

Öte yandan face taping ile istenen sıkı ve taze görünüme kavuşmanın, saçları at kuyruğu yaparak gençleşmeyi beklemekle aynı şey olduğunu savunan uzmanlar da var. Onlara göre; yüz bantları hem yer çekimi ve kas hareketlerini engelleyecek kadar güçlü değil, hem de oldukça kısa süreli bir etkiye sahip. Özellikle yer çekimi ve yan yatma gibi durumlarda kırışıklıklar pek çok farklı yöne doğru oluştuğundan, bantlar bu oluşumu önleme bakımından yetersiz kalıyor. Kas aktivasyonunu ise sadece geçici süre engelliyor. Kırışıklıkların yıllar içinde yavaş yavaş ortaya çıktığı düşünülünce, sadece birkaç saat yüzü bantlamanın fazla etkisi olmaması bekleniyor. Ancak özel etkinlikler için kullanıldığında anında yüz germe etkisi göstererek anlık fayda sağlayabiliyor.

Face taping botoksun yerini alabilir mi?

Bu soruya içten içe “Evet” diye yanıt vermemizi istediğinizi duyar gibiyiz. Ama ne yazık ki, face taping yönteminin botoksun yerini alması şöyle dursun, etkili olduğuna dair bile herhangi bir kanıt yok. Deri altına enjekte edildikten sonra kaslara doğrudan etki eden botoks ise hareketleri kısıtlayarak kırışıklık görünümünü net şekilde azaltıyor. Uygulama metodu ve yoğunluğuna göre genellikle 3-6 ay arası kalıcı etki gösteren botoks karşısında, yüzü bantlamayla elde edilen etki sadece bantları çıkarana kadar devam ediyor. Bu nedenle uzmanlar, kalıcı etki beklemeden fakat anlık olarak pürüzsüz görünüm gereksinimi olan anlarda bantlama yönteminin kullanılabileceğine dikkat çekiyor. 

Face zararlı mı? 

Face taping yönteminin bu kadar fazla dikkat çekmesinin başlıca nedeni invaziv olmaması, yani bir diğer deyişle doğallığı. Bu nedenle yüzü birkaç saat bantlamanın öyle tehlikeli sonuçlar doğurması beklenmiyor. Ancak nadiren de olsa kullanılan bandın cilt tipine uygun olmaması veya sterilizasyon eksikliği sebebiyle alerji, kızarıklık, kaşıntı ve hassasiyet gibi reaksiyonlar ortaya çıkabiliyor. Ayrıca gece boyunca yüzü çok sıkı şekilde bantlamak da deride aşınma ve yırtılma gibi sorunlara neden olabiliyor. Ek olarak bantlamanın mutlaka ama mutlaka cilt temasına elverişli ürünlerle gerçekleştirilmesi gerekiyor. 

Sizce de potansiyel olumlu etkileri karşısında minimum zararları sebebiyle denemeye değer bir yöntem değil mi? Ama siz ne olur ne olmaz, bantları cildinize nazikçe uyguladığınızdan ve çıkarma esnasında su kullandığınızdan emin olun.

Kaynak: nymag, veywellhealth

İlginizi çekebilir: Botoks nedir, nasıl uygulanır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale