Ezgi Asaroğlu, kariyeri ve ilişkiler

Fotoğraf: Emre Ünal

 

Ezgi Asaroğlu; 17 yaşında “Bir Dilim Aşk” dizisi ile başladığı oyunculuk kariyerinde, bugüne kadar birçok dizi ve sinema filminde yer almış. “Hatırla Sevgili”nin Rüya’sı, “Leyla ile Mecnun”un bir dönemki Leyla’sı. Narin ve duru güzelliğine rağmen, iddialı olmaktan hoşlanmıyor. Sürekli kendini yenileyebiliyor ve her rolde farklı yönlerini keşfedebiliyor olması, oyunculuğu seçmesinin en önemli nedenlerinden. Ne istediğini biliyor, kendisiyle barışık ve sürekli gelişmeye çalışıyor.

Uplifers olarak, seçtiği yolda emin adımlarla ilerleyen Ezgi Asaroğlu’yla, kariyeri ve ilişkileri hakkında konuştuk.

 

1. Ezgi Asaroğlu kimdir? Neler yapar? Oyuncu kimliğinin arkasında neler var?

Hayata pozitif bakan, dostluğa ve paylaşıma önem veren, doğaya ve doğadaki canlılara duyarlı, işini severek ve tutkuyla yapan, yeni fikirlere ve öğrenmeye açık biri.

Kendimi geliştirmeye, okumaya, araştırmaya, güncel olayları ve dünyadaki gelişmeleri takip etmeye ve gözlemlemeye önem veriyorum. Farklı kültürler, diller ve sanat dalları ilgimi çekiyor.

Bu aralar zamanımın büyük çoğunluğu, yeni proje değerlendirmeleriyle, çeşitli hobilerle, sevdiklerimle zaman geçirerek ve hayatın tadını çıkararak geçiyor.

2. Oyunculuk hayatınla kendi hayatını birbirinden ayırabiliyor musun? Oyunculuk kariyerin, kişisel hayatını ve karakterini nasıl etkiledi? Büründüğün rollerin yansımalarını kişisel hayatında görebilir miyiz?

Oyunculuk kendi seçtiğim ve sevdiğim bir meslek. Diğer meslekler gibi bir iş sadece. Tek farkı göz önünde olması. Bu nedenle oyunculuğun hayatıma yansıması, sadece, özel hayatım konusunda daha özenli davranmam olabilir. Bunun dışında ben benim, hiçbir şey değişmedi. Büründüğüm rol, kamera kayıttan çıktığı an biter. Kayıt içinde o kişiyim, kayıt dışında Ezgi… Bunu çok iyi ayırt edebiliyorum.

Fotoğraf Cem Talu – © 2009, Marie Claire Dergisi

3. Oynadığın rollerden ya da izlediğin filmlerden “Bu aşkı ben yaşamalıydım” dediğin bir örnek var mı? Mükemmel ilişkin verdiğin örneğe yakın mı olur, yoksa bu örnek sadece hayalinde canlandırdığın ilişki modeli mi?

Her aşk kendine özgüdür, yaşananlar da öyle… Mükemmel ilişki diye bir şey yok. Sadece beklentilerin yakın olup olmaması diye bir şey var. Duygu yoğunluğunun olması bir ilişkiyi güzelleştirir ve ilişkiye heyecan verir ama aynı yöne bakamıyorsanız ilişki yürümez. Bu anlamda hiçbir zaman filmlerdeki aşklara özenmedim. Sadece yaşanılan anların güzelliğine ve sadakate inanırım.

Fotoğraf Serhat Hayri – © 2012, Marie Claire Dergisi

 

4. En romantik anın nedir? Anlatabilir misin?

Anlatmam 🙂

5. Uplifers okuyucularına, ilişkileri için nasıl bir tavsiyede bulunursun?

Birlikteliği; sahiplenme olarak değil, birlikte, el ele ilerleme ve paylaşım olarak görüyorum. Özdeşleşmeden gelişmenin, ilişkiyi zenginleştirdiğine inanıyorum. İlişkide en önemli şey güven; güven varsa ve karşınızdakine değer veriyorsanız, gerisi de gelir zaten. Karmaşık hale getirmemek gerek.

6. Uplifers hakkında ne düşünüyorsun?

Uplifers’ın pozitif etkisi, sloganı “İyi hisset, iyi yaşa!” yı görür görmez başlıyor. Kişisel gelişim ve sağlıklı yaşam gibi konularıyla da ilgi çekici bir içeriği var. Dilerim uzun yıllar büyüyerek devam eder…

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!