X

Evinizi wellness merkezi haline getirebilirsiniz: Buzlu dalış, güneşli köşeler ve daha fazlası

Yoğun fiziksel aktivite sonunda buz dolu su havuzlarına girmenin faydaları saymakla bitmez… Kas ağrılarını hafifletmeden iltihabı azaltmaya ve hatta odaklanma ve mutluluk artışına kadar birçok fayda gözlenebiliyor. Ancak yoğun şehir yaşamında spalara veya spor salonlarına giderek buzlu dalış yapmak giderek daha zor bir hal alıyor. Özellikle de tesislerde sunulan bu tür aktivitelerin her zaman çalışmadığı düşünüldüğünde ayda sadece birkaç seferlik dalış için yüksek ücret ödeme gereksinimi oluşabiliyor. 

Sağlık açısından olumlu etkilerine kıyasla yeterince erişilebilir olmaması, wellness tutkunlarını, buzlu dalış ihtiyacını kendi yaşam alanlarından karşılamaya itmiş durumda. Evin uygun bir köşesine yerleştirildiğinde aynı derecede faydalı fakat çok daha ekonomik olan soğuk dalış kovaları, son dönemin yükselen trendleri arasında. Peki evinizi adeta bir wellness merkezine çevirecek etkili adımları nasıl atabilirsiniz?

Evde buzlu dalış neden popüler oldu?

Buzlu dalış, insanların yaşam alanlarının zihinsel ve fiziksel sağlık üzerindeki etkilerini fark etmesiyle birlikte ev tasarımına dahil edilen bir yaklaşıma dönüştü. Önceleri sadece spor salonlarında ve spalarda sunulan soğuk su banyoları ve buz kovaları, özellikle fiziksel aktivite sonunda vücuda inanılmaz faydalar sağlıyordu. Ancak bu tür imkanlar her zaman erişilebilir değildi. Ayrıca haftada birkaç kez araba yolculuğu yapmayı ve sıra beklemeyi gerektiriyordu. Bazen de sık kullanım sebebiyle ya çabuk bozuluyor ya da yeterince hijyenik olmuyordu. Dolayısıyla bu tür etkili sağlık yaklaşımlarını erişilebilir hale getirmek için kendi yaşam alanına yönelmek, gayrimenkul sektörünün yeni modası oldu.

Garaja veya bahçeye buzlu dalış küveti taktırmak ve canı isteyince kullanmak, özellikle yoğun spor yapan profesyoneller ve wellness tutkunları için çok daha cazip bir seçeneğe dönüştü. Sağlıklı yaşam trendlerindeki yaygınlaşma ise tüm gayrimenkul sektörüne sıçrayarak literatüre “sağlıklı yaşam alanı” kavramını kazandırdı. Bir araştırmaya göre; toplumdaki sağlık bilinci arttıkça yaşam alanlarındaki kimyasal ve toksik madde kullanımı daha görünür hale geliyor. Bunun sonucunda ise ev yapım, yenileme ve dekorasyon alanlarında bedene olduğu kadar ruha da iyi gelen seçimler yapılıyor. Ek olarak nesil gençleştikçe bu yaklaşımlara olan ilgi ve bütçe de artıyor.

Evinizi wellness köşesine dönüştürme yolları

Özellikle pandemi sonrası dönemde genel olarak bütünsel sağlık alanına olan ilgi artarken, son dönemde evde kendi wellness merkezini kurarak bunu kısıtlı bir bütçeyle yapma fikri hakim olmaya başladı. Yani çözüm bahçenize sonsuzluk havuzları inşa ettirmekten veya evin büyük bir bölümünü saunaya dönüştürmekten değil de eve doğal ışık almaktan ve etkili havalandırma sağlamaktan ibaret olabilir. Hatta hiç öyle olacağına inanmasanız bile evde kendi buzlu dalış yaklaşımınızı gerçekleştirmeniz bile mümkün. İşte wellness emlakçılığında ve sağlıklı yaşam alanı trendlerinde dikkat çeken, uygulanabilir yöntemler!

1. Buzlu dalış 

Evde kendi buzlu dalış köşenizi oluşturmak için deneyebileceğiniz birden fazla yöntem var. Bunlardan ilki ve en bilindiği, bu mekanizmaları satan firmalara başvurarak eviniz için en uygun çözümü birlikte geliştirmek. Eğer yeterli alanınız ve özellikle bahçenize veya geniş bir balkonunuz varsa modern buz küvetlerini bu alanlara yerleştirebilirsiniz. Bir diğer ve çok daha basit ama ilkel olan teknik ise basitçe kendinizi spor sonrasında soğuk su altına atmak. Veya imkanı olanlar kış aylarında yüzmeyi de deneyebilir. İlk adım için ise yüzün buzla yıkandığı soğuk su terapisi yapılabilir. Çünkü bu yöntemlerin her biri özellikle fiziksel aktivite sonrası uygulandığında kan dolaşımını hızlandırmaktan cildi sıkılaştırmaya kadar sayısız fayda sağlıyor. Elbette soğuk suya gireceğim derken üşütmemek ve sonrasında iyice kurulanmak da aynı derecede önemli. 

2. Doğal aydınlatma

Sağlık odaklı yaşam alanı oluşturmanın belki de en kolay yolu, eve mümkün oldukça doğal ışık almaktan geçiyor. Güneş ışınları, ruh halimiz ve fiziksel sağlığımız üzerindeki olumlu etkileriyle biliniyor. Bu nedenle tüm gün sadece yapay şekilde aydınlatılan ve güneş girmeyen evlerden hastalık da eksik olmuyor. Bu adım için basitçe evdeki yerleşimi tekrar gözden geçirebilir, pencerelerin önünü boş bırakarak ve perdeleri açarak çok daha ferah alanlara sahip olabilirsiniz. 

3. Doğal havalandırma

Evdeki kötü hava sirkülasyonu nem, küf ve bakteri oluşumunu hızlandırarak hastalık riskini artırıyor. Özellikle kış aylarında düzenli havalandırılmayan evlerde enfeksiyon riski de ivmeleniyor. Basitçe sabah kalktığınızda yatak odanızdan başlayarak evi kısa süre havalandırmanız bile bu tür sorunları ortadan kaldırmanıza yardımcı olabilir. Ek olarak kış aylarında hava kuruluğunun yol açtığı problemleri önlemek için hava nemlendirici ve temizleyici cihazlardan da faydalanabilirsiniz.

4. Yeşil manzara

Yeşile bakmak ve yeşil bir ortamda bulunmak, sadece ruh halini değil beden sağlığını da olumlu etkiliyor. Yeşil bitkiler havayı temizlerken, hoş kokularıyla ortama huzur veriyor. Bu nedenle doğal unsurların dahil edildiği bir ortam motivasyonu ve mutluluğu artırıyor. Özellikle iç mekana uygun dayanıklı ve bakımı kolay bitkiler seçerseniz, yaşam alanınızı daha huzurlu bir yer haline getirebilirsiniz.

5. Sessiz köşeler

Evde kişisel kullanım için ayrılmış sessiz köşeler oluşturmak duygusal refahı artırarak anksiyete, stres, depresyon gibi durumlarla savaşmaya yardımcı oluyor. Birkaç minderin, kokulu mumun ve sakinleştirici objenin bulunduğu küçük bir yoga veya meditasyon alanı, hatta okuma köşesi bile ruh halinizi dengeleyerek genel sağlığınızı iyileştirebilir.

Kaynak: yahoo, realestate

İlginizi çekebilir: Wellness gayrimenkulları: Doğru bir ev size mutluluğu vadedebilir mi?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 

Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale