X

Ersan Özer ile başarı ve motivasyon üzerine

Ersan Özer İle Keyifli Bir Röportaj

Ersan Özer – YouLike , UzmanTv, Timsah.com
İnternet dünyasının, başarılı girişimleri ile adından söz ettiren ismi Ersan Özer, Anadolu Üniversitesi Reklamcılık ve Halkla İlişkiler Bölümü mezunu. Muhabirlik, yazarlık, yönetmenlik, senaristlik ve habercilikten sonra 1999 yılında itiraf.com’u hayata geçiriyor. Daha sonraları, gittigidiyor.com‘un ortakları ile birlikte kurduğu Magnet Bilgi Teknolojileri bünyesinde, uzmantv.com ve şehre özel arkadaşlık siteleri istanbul.net, ankara.net, izmir.net projelerini hayata geçiriyor.

Uplifers olarak  daha bir çok projenin kurulumunda rol oynayan, ortaklıklar kuran ve yatırımlar yapan Ersan Özer’le, başarı ve motivasyon üzerine bir röportaj yaptık.

1. İş hayatı dışında Ersan Özer kimdir? Kendinizden biraz bahseder misiniz?

Çalışmak en büyük hobim olduğu için aslında iş dışında çok da hayatım yok diyebilirim. Film izlemeyi seviyorum. Haftalık takip ettiğim Walking Dead, Breaking Bad, Dexter gibi diziler var. Oğlumla zaman geçirmeye çalışıyorum. 3 büyüklerin maçlarını takip ediyorum. 25 yıldan sonra son 1 senedir sigara içmiyorum ama tütünle olan ilişkimi puro ile devam ettiriyorum. Şarap severim. Hafif oldukları için favorim, blush şaraplar. Blog okumayı seviyorum. Bulduğum her boş zamanda iPad’imden blog okuyorum. Ki genelde girişimcilik, online pazarlama gibi işimle alakalı yayınlar oluyor.

2. Çok çalıştığınızı tahmin ediyoruz. Kendinizi bu tempoya nasıl hazırlıyorsunuz?

Maalesef kendine iyi bakabilen biri değilim. Çok çalıştığım için her şeyi aksatıyorum. Az ve düzensiz uyuyorum. Sadece belim ağrıdığı zamanlarda yüzmek aklıma geliyor. Sadece çok kilo aldığım zamanlarda sağlıklı beslenmek ve yürümek hayatıma giriyor. Çok şükür güçlü bir bünyem var. Ama yine de yaşım ilerlediği için eskiye göre daha dayanıksız olduğumu hissediyorum. Misal, 30’lu yaşlarda 3 gün uyumadan çalıştığım zamanlar olurdu. Şimdi bir gün sabahlasam, ertesi gün akşama doğru hayatla arama tül perde giriyor. Bütün algım bozuluyor.

3. Motivasyonunuzun düştüğü zamanlar oluyor mu? Böyle zamanlarda kendinizi daha iyi hissetmek için neler yapıyorsunuz?

Açıkçası düştüğü pek olmuyor çünkü hep sevdiğim işleri yapmaya çalışıyorum. Eğer motivasyonum düşerse o işten bir an evvel kurtulup yeni bir işi hayatıma sokmaya çalışıyorum. Ne mutlu ki bunu her zaman başardım. Televizyonda çalışırken her yıl iş değiştirirdim. İnternetçi olduktan sonra da 3-4 yılda bir yeni proje yaptım. Böylece rutine girmekten kendimi koruyabiliyorum. Rutin olmayınca motivasyon düşüklüğü de pek olmuyor.

4. Başarısız bir projeniz oldu mu? Sizce işler yolunda gitmediği zaman ne yapılmalı? Vazgeçmek mi yoksa üzerine daha çok eğilmek mi daha mantıklı?

Henüz olmadı ama olmayacağı anlamına gelmiyor maalesef. Benim gibi “tüketici interneti” alanında ürün geliştirenlerin en büyük sıkıntısı, hemen her şeye tüketicinin karar vermesidir. Size göre geliştirdiğiniz ürün dünyanın en faydalı ürünüdür. Tüketicinin önemli bir yarasına merhem oluyordur. Ama tüketici böyle düşünmezse, ürüne sizin atadığınız anlamı atamazsa elinizden hiçbir şey gelmez. Patron her zaman tüketicidir. Eğer tüketici ürününüzü beğenmediyse yapacağınız en akılcı şey ürünü tüketicinin isteklerine göre yeniden düzenlemek olmalıdır. Google’ın büyük bir başarısız ürün mezarlığı var. Bu kadar paraya, insan kaynağına, deneyime, tanıtım gücüne rağmen Google Plus başarısız olduysa, o zaman sorun Google’da değil, Google Plus’tadır. Bu nedenle, başarısız olduğunuzda kendinizi değil ürününüzü sorgulamanız, çözüm için kendinize değil ürününüze odaklanmanız en hayırlısı olacaktır.

5. Uplifers okuyucularına, zor zamanlarla başa çıkabilmek için önerileriniz nelerdir?

Ben hayatta her zaman en çok huzuru önemsedim. Evimde huzurlu olayım, işimde huzurlu olayım diye çabaladım. Şu da bir gerçek ki, huzur istiyorsanız kimi şeylerden vazgeçmeniz gerekiyor. Hayatta istediğim her şeye kavuşayım, aynı zamanda çok da huzurlu olayım gibi bir durum maalesef yok. Her istediğinize kavuşmak için en başta hırs sahibi olmanız gerekiyor. Bu da tabii huzurun baş düşmanlarından biri. Kavga etmeyince kavgada söylediğiniz ya da söylemediğimiz sözlerden yana pişmanlığınız olmuyor, huzurunuz kaçmıyor.

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale