X

Dünyanın her yerinden önemli yaşam dersleri veren festival ve gelenekler

Hayatlarımız bir film şeridi gibi akıp giderken günlük koşturmacanın arasında bazen çok basit olan mutlulukları unutabiliyoruz. Dünyanın dört bir yanında insanlar, yaşamı dolu kılan güzellikleri, gelenek ve kültürlerinde yaşatıp birbirine hatırlatıyorlar. Bizi çok etkileyen farklı kültürlere ait bu gelenek ve festivalleri siz Uplifers okuyucuları olarak bir araya getirdik. Yepyeni bir yıla başladığımız şu günlerde belki bu festivaller size gelecek tatil planlarınız için bir fikir bile verebilir.

Hayatı daha az ciddiye alın: Brezilya Karnavalı

Ait olduğunuz kültürde her şeyi bir yana bırakıp sadece hayatta olabilmeyi kutlamanız gereken koca bir hafta olsaydı? İşte Brezilyalıların da yaptığı tam olarak bu.  Üzüntü ve stres bir yana bırakılır, kapanan iş yerleriyle birlikte excel dosyaları ve raporlar bir süreliğine unutulur ve insanlar kendini samba müzik ve birlikteliğin tedavi edici kollarına bırakır.  Bu sene 13-18 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek karnaval süresince iş yerleri kapanıyor, tüm sosyal düzen tersine dönerek herkes aslında hayatta gerçekten önemli olan şeylerin bilançolarla ölçülemeyeceğini hatırlıyor. Afrika ruhuyla harmanlanmış, Amerika yerlilerinden esinlenilen kostümler giydirilmiş ve kökleri antik Roma adına yapılan dinsel ayin ve bayramlara Bacchanalia geleneğine uzanan bu festivalin parçası olmak için henüz geç kalmış sayılmazsınız.

Bedeninizi sevmeyi öğrenin: Çıplak saunalar – Finlandiya

İskandinav insanları fiziksel özgürlüğe değer vermeleriyle meşhur. Kusursuz güzelliğin dikte edildiği reklam kampanyalarının aksine, İskandinav insanlarının kusursuz olmayan bedenleri ve çıplaklıklarıyla rahat hissetmeleri onların kültürünün bir parçası. Özellikle Finler akabinde buz gibi karlara atladıkları ortak saunalarıyla biliniyor. Genç, yaşlı, titrek, ince her türlü insanı bir arada bulabileceğiniz saunaların en önemli özelliği; başkalarını görünüşlerinden dolayı yargılamamak, yaşlı yüzler ve tombul organların arkasında saklı olan güzelliği görebilmek.

Toplumla tekrar bütünleşin: La Passeggiata- İtalya

Kalabalıklar içindeki yalnızlığın en büyük panzehri İtalyanlar’ ın la passeggiata, yani akşam yürüyüşleri. Ama öyle haldır haldır bir yerlere yetişme endişesi ve stresiyle değil aheste aheste yapılan bir yürüyüş. Çok eski bir ritüele dayanan ve tüm İtalya’da kutlanan bu gelenek bir araya gelip gerçek bir bütün olmanın en basit gösterimi. Akşam güneşi batıp gece ışıkları yanmaya başladığında her yaştan İtalyan kendini sokağa atıp; köy, kasaba, şehir demeden  kaldırımları ve meydanları doldurarak yürüyor, sohbet edip dondurma yiyor, kısacası paylaşıyorlar. Hayat tarzı ya da karakteri ne olursa olsun yapılan bu yürüyüşler bize aslında daha büyük bir şeylerin parçası olduğumuzu ve toplumdaki insanların bizim için var olduğunu hatırlatıyor.

İçinizi dökün: Stammtisch Almanya

Stammtisch Almanya’da arkadaş, iş arkadaşı ya da ortak zevkleri paylaşan yabancıların düzenli olarak bir araya gelerek sohbet ettikleri yuvarlak masa toplantıları. “Biz de arkadaşlarımızla buluşuyoruz” diyip geçmemek lazım çünkü tarihi çok eskilere dayanan bu resmi olmayan gelenek önceleri sadece şehrin üst tabakasından insanların bir araya gelerek, kendilerine rezerve edilen masalarda yemek ve içki eşliğinde birbirlerine yerel haberleri verdikleri bir toplantıydı. 1940’ dan beri daha çok aynı ortak tutkuları ve hobileri olan insanların bir araya gelerek benzer zevkleri hakkında konuştukları grup toplantılarına dönüştü. Eğer bu sene Almanya’ ya gider ve farklı coğrafyadaki yabancılarla felsefi tartışmalar yapmak ya da hobileriniz hakkında konuşmak isterseniz, Münih gibi şehirlerde İngilizce konuşanlar için yapılan  Stammtisch’lere katılabilirsiniz.

Sükut altındır: Nyepi –  Bali

Bu sene 21 Marta denk gelecek olan Nyepi günü dünyanın geri kalanının aksine Balililer için yeni yılın ilk günü. Saka yeni yılı olarak da bilinen bu günü, Balililer yeni yıla arınmış ve temiz bir başlangıç yapmak için kendilerini sessizliğe ve derin düşüncelere adayarak geçiriyorlar. Kimsenin çalışmadığı, hiç bir aracın kullanılmadığı, havaalanlarında hiç bir uçağın inip kalmadığı ya da gürültüye sebep olacak hiç bir elektrikli uygulamanın işletilmediği bu günde turistler de dahil olmak üzere kimse sokağa çıkmaz. Hikayeye göre kötü ruhlar düşünce yoluyla kandırılır ve ada yeni yıla sağ  salim bir başlangıç için hazır olur. Kötü ruhlar adayı terk eder mi bilinmez ama , Balililerin zihnini meşgul eden düşüncelerden kendilerini özgür kıldığı ve manevi açıdan temizlenmiş bir şekilde yıla başladıkları kesin.

Ailenin hediyesi:  Raksha Bandhan – Hindistan

Hindistan’ daki Hindular bu festivalde erkek-kız kardeşlik bağını kutlarlar. Bu neşeli günde, kız kardeşler, erkek kardeşleri için dua edip  rakhi denilen pamuk ya da ipekten yapılmış bileklikleri erkek kardeşlerinin sağ bileklerine bağlarlar. Bu bilekliğin; şefkat, sevgi ve kem gözlerden korumanın temsili olduğuna inanılır. Buna karşılık kız kardeşler, erkek kardeşlerinden hediyeler alarak, kardeşlerini kutsayıp bir sonraki yıl da onları koruyacaklarının sözünü verirler. Erkek ya da kız kardeşi olmayanlar diğer akrabalarını onurlandırabilir. Çocuklukta başlayan bu gelenek tüm yaşam boyunca tekrar edilen bir koruma seremonisi olarak devam eder.

Dile ne dilersen: Shinto Ema – Japonya

Japonya’ da bulunan Shinto tapınaklarında insanlara ema adı verilen ahşap plakalar dağıtılır.  İnsanlar bazen resim ve hayvan figürleriyle dekore ettikleri bu plakaların  üzerine  dilek ve umutlarını yazarlar. Üzerine; sınavda başarı, güvenli bir seyahat, kötü bir durumun hayırla sonuçlanması ya da yeni bir ev gibi dileklerim yazıldığı ema’lar Tanrıların okuması için tapınaklara asılır. Bize kendi kültürümüzdeki Hıdırellez’i hatırlatan Japonların bu geleneği, insanların en derin isteklerini kendine hatırlatıp onlara konsantre olmasını sağlıyor. Hedeflerinizi net bir şekilde belirleyip onları gelecek haritanıza dönüm noktaları olarak yerleştirdikten sonra, sizi istediğiniz yere taşıyacak olan ilk adımı kolayca atabilirsiniz.

Hayattaki en iyi şeyleri takdir edin: Buna Seremonisi – Etiyopya

Yeme ve içme yaşamın belki en basit ama harikulade zevkleri. Etiyopyalılar geçmişi 3000 yıllık ritüele dayanan Buna (kahve) seremonileri ile bu basit ama neredeyse tüm duyguları harekete geçirip iyileştirme gücü olan içeceğe şükranlarını sunuyorlar. İzleyiciler mis gibi kahve kokusuyla tütsülenirken, geleneksel beyaz elbiseler giymiş bir kadın taze kesilmiş otların üzerinde kahvenin inceliklerine dair ayrıntıları gösterir. Taze toplanan yeşil kahve çekirdekleri yıkanır ve patlayıp rengini değiştirene kadar kavrulur. Ev sahibi çekirdekleri öğütürken ve kahvenin harika aroması çekirdeklerden etrafa yayılar.  Mis gibi demlenen kahve, cezveden incelikle dökülür.  Geleneğe göre misafirlerin üç fincan içmeleri gerekir; çünkü üçüncü bardak içeni kutsar ve şans getirir.

Başarıyı kutlayın: Crop over festivali – Barbados

Zamanla yarıştığımız yaşamlarımızda, tüm bu koşuşturmanın ne için olduğunu bazen unutuyor olabiliriz. Barbados adasının Crop Over festivali aslında bize bu karmaşa içinde bir an durup başarılarımızı taçlandırmamız gerektiğini hatırlatıyor. Bir hasat festivali olan Crop Over; kalipso müzik, yiyecek ve içecek, geçit törenleri ve partiler dahil olmak üzere her türlü eğlence ve geleneksel olayları kapsayan, ada ülkenin önde gelen kültür festivallerinden biridir. Rengarenk kostüm cümbüşü ve danslarla geçen festival Grand Kadooment yani büyük bir fener alayı ile sonuçlanır. Kökeni 1780′ lerde plantasyon işçilerinin mahsulün son yüklerini taşıyan araba alayı ile şeker kamışı haşatını kutlamasına dayanan festival bu sene 30 Temmuz – 7 Ağustos arasında gerçekleşecek. Verdiğiniz emeklerin meyvelerini toplayıp ve tadını çıkarmak için bundan daha iyi bir sebep olabilir mi?

Küçük şeyleri oluruna bırakın: Loy Krathong- Tayland

Genellikle kuzey Tayland’da senenin sondan bir önceki Kasım ayında, dolunayda kutlanan bir festival. Loy kelime anlamı olarak akmak demek krathong ise muz yapraklarını çiçekler ve mumlarla bir araya getirerek oluşturulan suda yüzdürülen nesneye verilen isim. Yani el emeği göz nuruyla hazırlanmış Krathong’lar dolunayda nehir üzerinde aktıkça sımsıcak pırıltılı ışıklarla birlikte hayatın endişe ve kederi de akar gider. Taylandlılar çok basit olan bu eylemle birlikte hayatın fazla yüklerinden kurtulacaklarına ve Pramae Kongka yani nehrin ruhunun onlara şans getireceklerine inanırlar.

Kaynak:

Readers Digest

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale