X

Dövme yaptırmadan önce bilmeniz gerekenler

Pek çok dövmenin bir hikayesi vardır. Dövmeciniz sevdiğiniz birisi için güzel bir anı bırakabilir veya arkadaşlarınıza yaptığınız bir şakayı bile resmedebilir. Ancak dövme için illaki bir alt metninizin olması da gerekmez. Önemli olan şey, sanatın cildinizdeki yansımasından mutlu olmaktır. Birinci seferiniz de olsa daha önce yaptırmış da olsanız, bu mutluluk hiçbir zaman garanti değildir. Ancak yaptırdığınız yeni dövmeden pişman olmamak için düşünmeniz gerekenleri bir araya getirdik.

Dövmeciye gitmeden önce bilmeniz gerekenler

Her şeyden önce elbette hangi görüntüyü istediğinizi bilmeniz gerekiyor. Portre mi olacak, doğal bir resim mi olacak, soyut bir çalışma mı olacak? Belki de sadece basit bir yazı istiyorsunuzdur. Dövmecinize gitmeden önce temel fikrinizin ortaya çıkmış olması gerekiyor fakat yazı yazdıracaksanız süreç daha basit çünkü genelde sadece font seçmeniz gerekiyor. Dövmeciniz danışmanlık sürecinde daha ince detayları belirleyebilir. Ona ilham için istediğiniz resimleri gösterebilirsiniz ve sonrasında yerleşim ve fiyat üzerinde konuşabilirsiniz.

Genellikle özellikle daha zor dövmelerde dövmecinizin bir çizim yapması için ona birkaç gün vermeniz gerekir ancak sonuçlar birkaç faktöre bağlı olacaktır:

  • Sanat için bedeninizin ne kadarını vermek istediğiniz,
  • Dövmenin yerleşiminin ne kadar iyi olduğu,
  • Seçtiğiniz renklerin cilt tonunuzda nasıl görüneceği ve
  • Dövmecide ne kadar zaman geçirmek istediğiniz.

Tarz

Neyi dövme yaptıracağınıza karar verdikten sonra nasıl görünmesini istediğinize karar vermeniz gerekiyor. Pek çok farklı dövme tarzı var ve istediğiniz tarzda uzmanlaşmış bir dövmeci bulmanız gerekiyor. Bazı popüler tarzlar şöyle:

  • Amerikan geleneksel: Temiz, net çizgiler bulunur ve siyah temel renktir, özellikle kurukafa ve güller bakımından zengin bir tarzdır.
  • Geleneksel Japon: Geleneksel japon sanatından esinlenir ve temiz çizgileri vardır ancak hafif gölgeleme kullanılarak kaplanlar, balıklar ve çiçekler oluşturulur.
  • Realizm: Bu tarzın hedefi nesneleri gerçek hayatta oldukları gibi yansıtmaktır.
  • İllustratif: Geleneksel dövme ve realizm kombinasyonudur ve net çizgilere karşın renk yoğunluğu da yüksektir.
  • Neo-geleneksel: Amerikan geleneksel tarzının modern bir yorumudur ve gerçekçi portreler yaratmak için gölgeleme ve renklerden faydalanır.
  • Minimalist veya geometrik: Keskin siyah çizgiler ve negatif alana odaklanır. Kesinlik önemlidir. Sonuçlar genelde basit ve semboliktir.

Ancak bu tarzlardan birisini uygulamak için illa ki isimlerini bilmeniz gerekmez. Genellikle Instagram’da dövmecileri gezmek size biraz fikir verecektir. Hoşunuza giden resimleri saklayın ve dövmecinize gösterin. Böylece kendinize has bir dövme tarzı oluşturulmasına da yardımcı olabilirsiniz.

Tasarım

Pek çok insan genelde resim ister ancak yazı istiyorsanız bu yazının bir görselle mi duracağını yoksa tek mi olacağını belirlemenin yanında fontunuzu da seçmeniz gerekiyor.

İnternette farklı fontların yazılarda nasıl durduğunu gösteren pek çok site mevcut. Böylece yazının bedeninizde nasıl görüneceğini hayal edebilirsiniz. Ayrıca bir kaç farklı şeklini bastırarak dövmecinize götürebilirsiniz. Bilgisayarlarında o font bulunmayabilir ancak referans olarak kullanabilirler.

Renk

Dövme tarzı genellikle renk paletini belirler ve sanatçınız da tasarımı size göre düzenleyip isteğinizi karşılayabilir. Bununla birlikte sizin ten renginiz de renklerin tutunması bakımından önemlidir. Örneğin açık tenli ciltlerde beyaz mürekkep daha iyi tutunur. Kırmızı ve mor pigmentler de açık tenli ciltlerde daha iyi tutunurlar.

Koyu ten rengi ise daha koyu renklere daha uygundur. Kan kırmızısı veya koyu mavi gibi renkler açık tonlardan daha iyi tutunurlar. Ten renginizin koyu olması pastel tonları elde edemeyeceğiniz anlamına gelmiyor ancak sadece açık tenlere göre daha az pigmentli görünürler.

Siyah beyaz da bir diğer seçenektir. Dövmeciniz siyah ve beyaz arasındaki diğer gri tonları kullanarak geçişler ve gölgeler yaratabilir. Ancak siyah dahil olmak üzere tüm renkler zamanla solarlar. Bu nedenle internetten dövmelerin bir kaç sene içerisinde nasıl görüneceklerine dair fikirler edinebilirsiniz.

Boyut ve konum

Solma söz konusu olduğunda unutmamak gerekir ki dövmeniz başta çok keskin görünecektir ancak zaman içerisinde daha bulanık hale gelecektir. Bu durum dövmenizin konumu ve boyutuna çok bağlıdır. Bu nedenle dövmenizin nerede olacağı ve ne kadar görünür olacağı önemlidir. Sadece konum bile dövmenizin boyutu konusunda belirleyicidir. Çünkü vücudunuzdaki alanlar bellidir.

Eğer ince detaylar konusunda şüpheleriniz varsa endişe etmeyin. Dövmeciniz artıları ve eksileri konusunda fikir verebilir.

Dövme sanatçısı seçerken nelere dikkat etmeli?

Eğer ne istediğinizi biliyorsanız, sonraki adım dövmecinizi bulmaktır. Arkadaşlarınızdan tavsiye alabilirsiniz veya Instagram’da dövmecilerin işlerini inceleyebilirsiniz.

Seçenekleri değerlendirirken akılda tutulması gereken bazı şeyler şöyle:

  • Temizlik ve genel sağlığa dikkat: En iyi dövme dükkanları dezenfektan kokarlar ve yerler, çalışma alanları tertemiz olur. Eğer bir aylık spor çorabı gibi kokuyorsa, başka bir yere uğrayın.
  • Görsel olarak geçerliyse, dövmecinizin dövme uygulamaları konusunda konuşun. Tek kullanımlık iğne ve mürekkep kullanılması hastalıkların geçmesini önlemek için gereklidir. Ayrıca eldivenler, bandajlar, jiletler gibi şeylerin de hepsinin yeni olması gerekir.
  • Danışmanlık ve genel tavır konusunu inceleyin: Sanatçının genel olarak kişiliğini ve profesyonelliğini değerlendirmeye çalışın. Cildinize sanat yapacak birisine güvenmeniz gerekir ve bu yüzden size rahat hissettirmelidir. Sanatçınızın da sizin kadar heyecanlı olmasını veya en azından tutkunuzu anlamasını istemeniz mümkün. Ancak sadece portfolyonuzu sevdiği için de çalışması gerekmiyor. Eğer dükkanın genel havası ile tam olarak uyuşmadığınızı düşünüyorsanız, başka seçeneklere bakın ve teşekkür ederek dükkandan çıkın.
  • Dövmecinizle konuşabileceğiniz konular: Dövmecinizle iletişiminiz ve dövme yaptırma süreci genel olarak şöyle ilerleyecektir:
  1. Fiyat ve danışmanlık konusunda dövmeciyle konuşmak.
  2. Tasarım ve beklentiler üzerine konuşmak için buluşmak.
  3. Son tasarımı ve fiyatı onaylamak. Burada revizyon gerekiyorsa tekrar bir buluşma eklenebilir.
  4. Randevudan önce aspirin gibi kan sulandırıcılar 24 saat boyunca yasaktır. Ayrıca alkol de tüketmemek gerekir. Alabileceğiniz ağrı kesiciler konusunda dövmecinize danışın.
  5. Dövme yapılacak alanı kolay açabileceğiniz kıyafetler giyin.
  6. Randevunuza biraz erken gidin.
  7. Tasarımın son detayları üzerine karar verin.
  8. Dövme alanını açmanız istenecektir.
  9. Bölge dezenfekte edilecektir ve tüyler jiletle alınacaktır (bu adımı evde de uygulayabilirsiniz)
  10. Dövmeciniz dövmenin ana hatlarını cildinize koyacaktır ve konumdan memnun olana kadar hareket ettirebilirsiniz.
  11. Yerleşim mükemmel olduğunda renkler uygulanmadan önce dış hatlar uygulanacaklardır.
  12. İş bittiği zaman dövme bölgesi temizlenir, kapatılır ve nasıl bakım yapacağınız anlatılır.
  • Dövme yaptırmadan önce dövmecinize sorabilecekleriniz ise şöyle:
  1. Ne kadar zamandır dövme yapıyorsunuz? Yeni dövmeciler de çoğu zaman iyi iş yaparlar ancak bazı işlerin daha uzman olanlara bırakılması gerekir.
  2. Yeterlilikleriniz nelerdir? Bazı dövmeciler belli tarzları severler ve o tarzlarda daha iyidirler.
  3. Portfolyonuzu görebilir miyim? Saygın bir dövmecinin geçmiş işlerine dair bir portfolyosu olacaktır ve böylece yeteneklerini gösterebilecektir.
  4. Garanti veriyor musunuz? Bazen iyileşme sürecinde dövmede küçük bozulmalar meydana gelir ve pek çok dövmeci sonrasında ücretsiz bir bakım seansı ayarlar.
  5. Ücretiniz nedir? Pek çok dövmeci saat başı veya dövme başına ücret verir. Bu nedenle bunları baştan konuşmanız gerekir.
  6. Ekipmanları nasıl temizliyorsunuz? Bu soruya cevap veremezse sonraki dövmeciye geçin. Kötü temizlik enfeksiyon gibi problemlere yol açabilir.
  7. Hangi marka mürekkep kullanıyorsunuz? Eğer alerjileriniz varsa, bu konuda dövmecinizle konuşun çünkü bazı markalar alerjiyi tetikleyebilirler.
  8. Bu tasarım için hangi yerleşimi öneriyorsunuz? Dövmenizin bileğinizde çok güzel duracağına karar vermiş olabilirsiniz ancak dövmeciniz daha iyi bir fikir önerebilir. Bu nedenle uzman önerilerine da dikkat edin.
  9. Sonrasında bakım nasıl olmalı? Saygın dövmeciler bu bilgiyi zaten size verirler ve bu nedenle iş bittikten sonra yapmanız gereken her şeyi bilirsiniz.

Dövme yaptırmak nasıl hissettirir?

Siz sormadan söyleyelim: acıtıyor. Ancak ne kadar acıtacağı sizin acı toleransınıza, boyuta ve konuma bağlı. Özellikle daha fazla sinirin olduğu hassas bölgelerde acı daha fazla olur. Ancak kalın derili bir insansanız muhtemelen pek hissetmezsiniz. Özellikle baldır, biceps gibi bölgelerde acı daha az olur.

En çok ağrılı bölgeler şöyledir:

  • alın
  • boyun
  • omurga
  • kaburgalar
  • eller ve parmaklar
  • bilekler
  • ayaklarınızın üst kısmı

Bölgeye bağlı olarak şunları hissedebilirsiniz:

  • Kaşıntı: Özellikle gölgeleme gerektiren dövmelerde daha yaygındır.
  • Keskin batma: Genelde detaylarda ortaya çıkar ancak bilek gibi derinin sıkı olduğu yerlerde de ortaya çıkabilir.
  • Yanma: Bu en yaygın histir ve iğnenin aynı noktadan çok defa geçmesinden kaynaklanır. Derin bir nefes alın ve kısa sürede geçecektir.
  • Titreme: Kemikli bölgelerdeki dövmelerde çok olur.
  • Uyuşma: Tüm bu hisler zamanla uyuşuk bir hale gelirler. Bu noktaya geldiğinizde eve gidebilirsiniz.

Eğer ağrıya eğilimli bir bölgeye dövme yaptırıyorsanız, biraz derin nefes egzersizi işe yarayabilir. Ağrınız çok yoğun hale gelirse dövmecinize söyleyin. Dövmecinizin biraz durup size nefeslenme zamanı vermesi normaldir.

Dövmenin bakımı nasıl olur?

  • Genel olarak özellikle dışarıda olacaksanız dövmenin üzerinin en az birkaç saat kapalı kalması gerekir.
  • Eve gittiğinizde bandajı açmadan önce ellerinizi yıkayın. Unutmayın ki taze bir dövme açık bir yaradır. Kir veya bakteriler iyileşme sürecine zarar verebilirler.
  • Bandajı çıkarttıktan sonra dövmenizi dövmecinizin önerdiği temizleyiciler ile temizleyin. Kokulu sabun veya alkolden kaçınmanız gerekir.
  • Yıkadıktan sonra temiz bir havlu ile nazikçe kurulayın. Ne yaparsanız yapın kaşımayın, ovalamayın. Cilde hasar verebilir ve mürekkebin akmasına sebep olabilir.
  • Kaşıntılı, kuru bir cildiniz varsa dövmecinizin önerdiği nemlendiricilerden kullanın.
  • Dövmecinizin size verdiği bilgilendirmeye birebir uymanız çok önemlidir.
  • Eğer dövmeniz soyulmaya veya dökülmeye başlarsa panik yapmayın. Bu iyileşme sürecinin bir parçasıdır ve genelde ilk haftanın sonuna kadar devam eder. Yolmayın. Yolarsanız mürekkep dağılabilir ve dövmeniz bozulabilir.

Dövmenizin devamlı bakımı nasıl olmalı?

Çoğu dövme birkaç hafta içerisinde yüzey bakımından iyileşir ancak tamamen iyileşmesi aylar sürebilir. Günlük bakımı atlamak iyileşme sürecini uzatır ve dövmenizin uzun vadede görüntüsünü etkiler.

İyi bir hijyen enfeksiyon riskini azaltmanın en iyi yoludur. Eğer şunları yaşarsanız bir sağlık uzmanına danışın:

  • dokununca sıcak veya hassas olan deri
  • yanma hissi
  • birkaç gün geçtikten sonra şişme
  • yeşil veya sarı iltihap
  • kötü koku

Dövmenizi temiz tutmaya ek olarak nemli ve taze de tutmanız gerekir. Dövmeyi doğrudan güneş ışığına maruz bırakmak renklerin solmasına sebep olabilir ve bu nedenle güneş kremi sürmelisiniz. Ayrıca kuru cilt de dövmenin solgun görünmesine sebep olur.

Dövmeye dair fikriniz değişirse ne olacak?

Dövmeler sonsuza kadar dayanmayabilirler ancak oldukça uzun süre dayanırlar. Pek çok insan dövmesini başarılı bir şekilde sildirebiliyor ancak bu yöntemlerin işe yaraması her zaman garanti değildir. Dövmenin boyutu, rengi ve türü çok önemlidir.

Dövme sildirmek genelde dövmenin yapma sürecinden daha pahalı ve ağrılı olur. Sildirmek için lazer terapisi, cerrahi kesim ve dermabrazyon yöntemleri kullanılabilir. Hepsinin avantajları ve dezavantajları vardır. Eğer dövmenizin silinmesine karar verirseniz, doktorunuz veya cildiye uzmanınızla konuşun. Bazı vakalarda yeni bir dövme eskisini gizleyebilir ve daha ucuza gelir.

Sonuç olarak yeni bir dövme yaptırmak için çok hevesli olabilirsiniz ancak detayları oturtmak için biraz düşünmeye vakit ayırın. Kötü bir dövme ve enfeksiyonla başbaşa kalmamak için özellikle fiyat konusunu çok sorgulamayın. Sabır uzun vadede en çok işinize yarayacak şeydir.

İlginizi çekebilir: Makinesiz yapılan modern dövme: Hand poke dövme

Kaynak: healthline

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale