X

Diyetisyen Müge Başer’le ‘’Sağlıklı Yaşam’’ ve ‘’Sporcu Beslenmesi’’ üzerine

Hayatımızda farkında olmasakta, en yakınımızdaki sevdiğimiz insanlardan bile bize yakın olan bedenimiz. Düşünsenize her anımız onunla!

Bedenimize ve sağlığımıza iyi bakmak belkide en önem vermemiz gereken, bizi biz yapan noktalardan biri. Fiziksel ve psikolojik sağlık birbiri ile bu kadar bağlantılı iken kendine iyi bakmak, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı yaşamak en önde gelen hedeflerimizden olmalı.

Sağlıklı yaşam adına yapılan egzersizlerin yanında birde işin içine doğru beslenmeyi eklemek gerekiyor. Pozitif bakış açısı her şeyde olduğu gibi işin olmazsa olmazlarından. Özellikle fiziksel egzersizler öncesi ve sonrası, düzenli spor yapan kişilerde günlük hayatta nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda sizlerden sorular alıyorum. İyisi mi işi beslenme uzmanından öğrenelim istedim.

Sevgili Eğitmen ve Diyetisyen arkadaşım Müge Başer’le, tüm sorularınıza yanıt verecek cinsten harika bir söylesi yaptık. Elimizden geldiğince her noktaya değinmeye çalıştık.

Sağlıklı yaşamınıza değer katması dileğimle!

Müge Başer’i öncelikle kişisel olarak tanımak isteriz. Müge Başer kimdir, Neler yapar? Kısaca kendinden bahseder misin?

1985 yılında Manisa’da doğdum, büyüdüm. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden diyetisyen olarak mezun oldum. Öğrenciliğimin son döneminde İstanbul’da geçirdiğim bir staj döneminden sonra cazibesine kapılıp, özel bir tıp merkezinde çalışmaya başladım. Güzel bir başlangıç her zaman arkasından doğru adımları da getirir. 3,5 yılın ardından hala devam ettiğim sevgili Prof. Dr. Osman Müftüoğlu ile çalışmaya başladım. Yaklaşık 4 senedir, Yaşasın Hayat! Kliniğin’de diyetisyen olarak aktif çalışıyorum. Bu süreç içerisinde de mesleki olarak teori ile pratik yaşam arasında beslenme konusunda elçilik görevini üstlenirken alınan kalorilerin yakılmasında da her zaman bir yönlendirme yapma durumunda kaldım. Bizzat faydalarını deneyimlediğim “pilates”in arkasından giderek çeşitli eğitimlerinde ardından, özel bir stüdyoda aynı zamanda pilates eğitmenliği yapıyorum. Ayrıca çeşitli haber sitelerinde ve dergilerde beslenme konulu köşe yazarlığı ile ‘’her yerde bir sağlıklı yemek var!’’ sloganı ile mekan keşiflerim beni aynı zamanda blog yazmaya da götürdü. Sağlıkla yemek nasıl birleşiyor? Sorularına cevap adına farklı konsept mekanlar ile ilgili blog yazıyorum. Özetle profesyonel bir diyetisyen, yeni mezun bir pilates eğitmeni, acemi bir blog yazarı, meraklı bir yemek severim.

Sağlıklı yaşam için insanların hayatına dokunmak senin için bir tutku. Bu tutkuyu nasıl tanımlarsın? Sağlıklı yaşam, senin ve danışanların için neyi ifade ediyor? Sağlıklı Yaşamın olmazsa olmazları nelerdir?

Sağlıklı yaşam artık modern çağın vazgeçilmezi! Hepimiz iyi, güzel, sağlıklı, keyifli, huzurlu, mutlu, bir hayatın peşindeyiz. Bunlar için de doğru yakıtı yani doğru beslenerek; verimli bir şekilde kullanıp yani hareket ederek; aynı zamanda bunların sonucu olarak da kişinin hayatına yansıyan kaliteli bir hayat temposunu benimsemeye çalışıyoruz. Beslenme programlarını hazırladığım danışanlarımın ilk hafta geldiklerinde ‘’önce tartıya değil size bakıyorum mutlu musunuz?’’ diye sorgularım. Yedikleri yemekten önce keyif almamalılar ki sonra kendilerine de şifa yaratabilsinler. Ya da pilates dersinde hareketler sırasında zorlanmış ancak dersin sonunda ‘’kendimi daha iyi hissediyorum’’ bakışlarını almalıyım ki ayırdığı zamanın kalitesini kendinde fark edebilsin.

Benim sağlıklı yaşam tanımım, artık tek başına egzersiz değil aynı zamanda sağlıklı besinler, ancak bu dengeyi kurmada yaşanan stres değil aynı zamanda keyifli bir ortam, bu ortamı sağlayabilecek de pozitif bir bakış açısıdır.

Egzersiz yapmak ve beslenme, sağlıklı yaşam için neden bu kadar önemli ve hangisi sence daha önemli?

Beslenme de egzersiz de olmazsa olmaz. Sağlıklı yaşam, puzzle parçaları. Biri olmadan diğerinden alınan fayda da işe yaramıyor. Günde 3 saat spor yapıyor ancak yaptığın egzersiz türüne göre doğru besini almıyorsan, çalışan kasları besleyip güçlendiremiyorsun demektir. Ya da müthiş bir sağlıklı beslenme düzeni var ancak hareketsiz bir yaşam ile kemik eklem sağlığı ile ilgili sorunlar çıkmaya başlıyor. Son günlerde okuduğum yeni bir araştırma sonucunda güzel bir mesaj var bununla ilgili “karın kaslarının %70’i mutfakta; %30’u spor salonunda yapılır.” Özetle her ikisi de artık sağlıklı yaşamın olmazsa olmazları!

Spor öncesi ve sonrası beslenme, yapılan spor tipine göre değişir mi? Farklı tip antrenmanları kategoriye ayıraca olsak, beslenme tipleri ile ilgili önerilerin neler olur?

Bir beslenme uzmanı olarak, en sık duyduğum sorulardan biri de ‘’egzersiz öncesi ve sonrası nasıl beslenmeliyim?’’ oluyor. Cevabı çok basitmiş gibi görünse de herkesin aynı hızda ve sıklıkta egzersiz yapmadığı düşünüldüğünde; cinsiyet, yaş, kilo gibi bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda, çok farklı menü önerileri ortaya çıkabiliyor. Ayrıca bu konuda kişinin egzersizden beklentisi de göz önünde bulundurmalı. Kilo vermek için mi, yoksa günün stresini atmak adına mı, kemik eklem sağlığını güçlendirmek adına mı, yoksa postür bozukluğu mu var ya da kas yapmak adına mı, gibi sorular ile beslenme önerileri de şekillenmeli diye düşünüyorum.

Eğer egzersiz rutini yoğun bir antrenman kapasitesinde olup, performans arttırmaya yönelik ise egzersiz düzenine yönelik beslenme önerileri konusunda bir diyetisyen tarafından planlanmış beslenme programı uygulanmalı. Egzersizin içeriğindeki tekrar sayıları, hızı, dayanıklılığına göre de beslenme programının içeriği, kaç kalori tolere edilebildiği, sıvı alımları, hangi yiyeceklerin enerji verdiği veya enerji azalttığı belirlenmeli ki egzersiz sırasındaki performans üst seviyede olabilsin.

Spor öncesi ne tip besinler yenilmeli? Zamanlaması konusunda önerin olur mu? Spor öncesi asla yapılmaması gereken dikkat çekilecek beslenme hataları nelerdir? Bizim için güzel tariflerinden bir örnek verirsen seviniriz.

Sabah ve akşam ter içinde çalışıyorsan egzersiz öncesi bir atıştırma enerji vererek uzun süreli dayanıklılık sağlayacaktır. En genel kural ise egzersiz öncesi atıştırma 150-300 kalori civarında tutularak, tam buğday ekmek, meyve gibi sağlıklı karbonhidratlar, zengin ve az yağlı süt, yoğurt gibi protein kaynakları ile desteklenmesidir. Önemli olan nokta kalori miktarı ve porsiyonlarının; cinsiyete, egzersizin süresi ve temposuna göre değişmesidir.

Örneğin, muz + fıstık ezmesi + süt oldukça tok tutan ve enerji veren bir öğün olacaktır. Tercihini tuzlu bir öğünden yana kullanmak isteyenler ise çavdar ekmeği arasına hindi füme ve dil peyniri ile mini peynirli bir sandviç ile egzersiz süresince enerjisini koruyacaktır.

Spor sonrası ne tip besinler yenilmeli? Zamanlaması konusunda önerin olur mu? Spor öncesi asla yapılmaması gereken dikkat çekilecek beslenme hataları nelerdir? Bizim için güzel tariflerinden bir örnek verirsen seviniriz.

Egzersiz sonrası atıştırma, kişinin ciddi bir kilo verme süreci yoksa herhangi bir zorunluluğu yoktur. Ancak egzersiz 1 saatten uzun sürüyorsa, tempolu çalışılıyorsa, enerjiye ihtiyaç varsa kilo başına 1-1,5 gram karbonhidratlı ve toplamda 3-4 köfte kadar 18-25 gram protein içeren bir öğün planlanmalıdır. Egzersiz sonrası alınan karbonhidratlar, egzersiz sırasında kullanılan enerjinin ilk yakıtı olan kas glikojen depolarını doldurmaya yardımcı olurken; proteinler ise egzersiz sırasında yıkılan kas yapılarının tekrar yapılanması ve onarılmasını sağlayarak, kas gelişimini uyaracaktır. En pratik öneri bu konuda terle atılan mineralleri de dengelemek için bir bardak ayran + maden suyu olmalıdır.

Örnek bir öğün için ise 4 adet yumurta beyazı + lor peyniri ve yarım demet kıyılmış maydanoz ile hazırlanacak bir omlet nefis bir kas güçlendiricidir. Daha hafif bir öğün isteyenler ise haşlanmış yumurta + ton balığı + havuç + bol yeşillik ile hem fresh hissedecek hem de kaslarını beslemiş olacaktır.

Spor öncesi ve sonrası, sırasında içilmesi gerekilen su miktarı ve zamanları nasıl olmalı?

Az su içmek yorgunluk, kas krampları, performans ve enerji düşüklüğüne neden olacağından, suyun zamanı şayet çok ağır bir egzersiz programı yoksa çok önemli değil. Yeter ki günlük alması gereken suyu egzersiz öncesi ve/veya sonrası tamamlamış olalım. Çay ve kahve, su yerine geçmeyeceği için her kilogram başına 30 ml su içilmesi gerektiğinin altını çizmeliyim. Özellikle de sıcak havalarda ve açık havada yapılan egzersiz ile su tüketimi arttırılmalı.

Spor saatine göre beslenme değişir mi?

Mutlaka değişmelidir. Burada önemli olan aynı zamanda yapılan egzersiz yoğunluğudur. Örneğin sabah aç olarak hafif tempoda yapılan bir egzersiz öncesi herhangi bir atıştırma gerekmez iken, yüksek yoğunluklu ve uzun süreli bir antrenman öncesinde günün hangi saatinde olsun sağlıklı bir şekilde kan şekerini yükselten ve koruyan besinler ile bir atıştırma olmalıdır. Ana yemeklerden sonra egzersiz için en az 1-1,5 saat beklenmelidir.

Spor öncesi kafein almak sağlıklı mıdır?

Bu konuda yapılan birçok çalışma var. Kafeinin uyarıcı etkisinden dolayı egzersizden 1 saat önce alınan kafeinin enerji sağlamada ve yağ yakılmasında olumlu etkileri olduğu saptanmış.

Sporla daha çok kas yapmak için beslenme ne kadar etki eder? Protein, yoğurt, yarım yağlı süt gibi halk arasında bilinen besinlerin buna katkısı ne kadar?

Kasların yapı taşı proteindir, özellikle kas ve direnç çalışmalarında direk kas hedefi ile çalışıldığından kaslar önce yıkılır, bunları tekrar daha güçlü bir şekilde yapılandırmak için besin ögesi proteinler ile sağlanmalıdır. Kas direnç çalışan kişilerde sağlıklı proteinler -yağsız kırmızı et, derisiz tavuk eti, yumurta (özellikle beyazı), levrek, ton balığı, yağsız peynir çeşitleri, az yağlı süt ve yoğurt- her öğünde düzenli yer almalıdır.

Protein tozlarının sporcu için zararları nelerdir? Protein barları ile tozları arasında fark nedir?

İlk bakışta çok pratik ve eğlenceli kullanımları cezbetse de uzun vadede yüklü, doğal olmayan protein tüketimi safra kesesi taşları, böbrek yükünün artması, kemiklerden kalsiyum, fosfor gibi minerallerin atımı gibi komplikasyonlara neden olabiliyor. Protein tozları yerine çeşitleri oldukça artan protein barları da daha tercih edilebilir. Özellikle egzersiz öncesi beslenmede yeterli vakti ayıramayanlar için pratik ve porsiyonu kontrolü sağlanabilir. Ayrıca protein barları da çeşidi, miktarı ve zamanı günlük beslenme düzenine göre organize edilecek şekilde tüketilmelidir.

Düzenli spor yapanlar için vitamin takviyesi önerir misin?

Vitamin ve mineral takviyeleri, kişinin bireysel özelliklerine göre değişmelidir. Erkekler ile bayanların ihtiyaçları farklı olurken aynı zamanda yaş, kilo, kişinin beslenme profili ile egzersiz türü bile tek başına vitamin ve mineral desteğini farklılaştırabilir. Önerim bu konuda düzenli egzersiz yapan kişilerin bir uzman doktor eşliğinde gerekli kan tetkikleri ile depolarına bakılarak ihtiyacı olanları almasıdır.

Pilates senin hayatının olmazsa olmazlarından. ‘Pilatesle kilo verilebilir mi?’ en büyük soru işaretlerinden, sence pilates ile kilo verilebilir mi?

Pilatesin temel hedefi daha iyi bir bedene ve postüre sahip olmak ise ‘’pilateste zayıflamak’’ yerine ‘’pilateste daha güçlü kaslar, sağlam bir beden ve fit bir görüntü’’ sağlanabilir ile hedeflerimizi belirliyoruz. Kişinin kilo vermesi aslında aldığını yakması gibi basit bir matematik hesabı ile düşünecek olursak, her egzersiz düzeni kalori yakılmasını arttıracağından, kalori kısıtlaması yapıldığında mutlaka kilo verilecektir. Ancak kalori kısıtlaması olmasa da kasların çalışıp, güçlenmesi sonucunda kazanılan esneklik ile pilates daha sağlıklı, ince ve fit beden sağlayacaktır.

Haftada 3-4 gün düzenli egzersizini yapan, iş hayatında olan kişiler için genel beslenme önerileri nelerdir?

• Meyve ve sebze gibi işlenmemiş besinler öncelik olmalı.
• Yararlarını kanıtlamış birçok besin ögesi içeren yağsız proteinler (balık, yağsız kırmızı et, tavuk göğüs, ton balığı, yumurta, lor peyniri) beslenmede sıklıkla yer almalıdır.
• Sporculara özel içecekleri, barları bir uzman eşliğinde seçilmeli ve kullanılmalıdır.
• 30 dakikadan fazla egzersiz yapılmıyorsa sıvı dışında özel bir besine ihtiyaç olmayacaktır.
• Sağlıklı karbonhidratlar ile proteinler kan şekerini dengelemek adına birlikte tüketilmelidir.
• Besin ögelerinin metabolize olmasına yardımcı olmak adına egzersiz yapılan günde iyi bir hidrasyon yani sıvı seviyesi sağlanmalıdır.
• Kişinin kendi bedeni için besin alımına uygun zamanını saptaması gereklidir.

Sana danışmak isteyen kişiler nasıl ulaşabilir?

Her gün 09.00-18.00 saatleri arasında 02122307400-01 numaralı telefonlardan, muge@yasasinhayat.org mail adresinden veya sosyal medya aracılığı ile ‘’dytmugebaser’’ ile instagram hesabımdan bana ulaşabilirler.

Uplifers hakkında ne düşünüyorsun?

İlk senin önerin ile tanıştığımı söylersem ayıp olmaz sanırım☺ Sloganlarına bayıldım! “İyi hisset, iyi yaşa!” sloganı mesleki ayrı ancak kendi özel hayatımda da özümsediğim bir mesajdır. Enerjisi ve dinamiği yüksek bir motivatör olması ile doğru bilgilerin yer verilmesinden ötürü gönülden takipçileri olacağım.

Nazlı Savaş: Kimya alanında lisans eğitimi aldıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi'nde İşletme alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Akademik eğitimleri sırasında keşfetme tutkusunun peşinden gidip uzun bir süre Amerika ve değişim programıyla İtalya'da yaşamış, Pisa Üniversitesi'nde okumuş bir serüvenci. Hala profesyonel hayatında bir yandan headhunter olarak çalışırken, kalbinin atması için en büyük tutkularından biri olan Pilates'in peşinden gitti ve eğitmenlik yolunda ilerliyor, dersler veriyor. Sağlıklı ve pozitif yaşama dair kalp atışlarını atıran ne varsa araştırmaktan ve insanları da bu ritme ortak etmekten keyif alıyor. Müzik, tango, farklı ülkeri keşfetmek, öğrenmek ve öğretmek, yeni yemekler tatmak keyfini artıran, olmazsa olmazlar arasında. Ömründen uzun idealleri olması muhtemel. Paylaşma tutkusu blog yazıları ile hayat bulmakta.

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:

Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.



Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.

Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.

Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.



Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu

Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂

Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.



İlgili Makale