X

Çocuklarla cinsellik hakkında konuşurken dikkat edilmesi gereken noktalar

Çocukların cinselliği merak etmesi ve cinsellikle ilgili sorular sorması, düşünülenden çok daha erken yaşlarda başlıyor. Uzun yıllardan beri yapılan çalışmalar, çocuklardaki cinsel dürtünün, merakın nereden geldiğini ve çocuklara cinselliği uygun şekilde anlatabilmek için neler yapılması gerektiğini araştırıyor.

Psikoloji dünyasında cinsellik deyince akla ilk gelen isimlerden olan Freud’un ‘’Little Hans’’ (küçük Hans) isimli çalışması da anne ve babaların çocuklarına cinsellik konusunda nasıl yaklaşmaları, daha doğrusu yaklaşmamaları gerektiği konusunda güzel bir örnek. Freud’un 3 yaşından 5 yaşına kadar analiz ettiği Hans takma isimli Herbert Graf, at fobisi olan bir çocuk. Graf, bu fobisini yenebilmesi için tedavi amaçlı Freud’a götürülmüş. 1900’lü yıllarda Freud’un analizleri ve yönlendirmeleri yardımıyla annesine olan aşkının, cinsel organına dokunmasının ve babasına karşı düşmanlık besliyor oluşunun at fobisiyle doğrudan alakalı olduğu düşünülen Graff, küçük bir çocuğun anlamakta zorluk çekeceği derecede soyut kavramlara maruz bırakılmış.

Freud’un analizlerinden anlaşıldığı kadarıyla, zeki ve sevimli bir çocuk olan Graf, bu durumla oldukça iyi şekilde baş etmiş gibi görünüyor;

[quote_box_center]

Baba: Biliyor musun, eğer cinsel organınla (pipinle) oynamayı bırakırsan, artık atlardan korkmayacaksın.

Hans: Ama ben artık pipimle oynamıyorum.

Baba: Ama oynamak istiyorsun.

Hans: Olabilir ama istemek yapmakla aynı şey değildir.

[/quote_box_center]

Çocuklar, her konuda olduğu gibi cinsel organları konusunda da oldukça meraklı olabilirler. Dokundukları zaman zevk aldıkları, günden güne değişen, karşı cinsteki yaşıtlarında farklı şekilde bulunan bir organla oynamaları, denemeler yapmaları, onu dikkatli şekilde incelemeleri oldukça normal bir durum. Bu tarz durumlarla karşılaşıldığında çocuğu cinsel organını kesmekle ya da kendisini cezalandırmakla tehdit etmek, çocuğa ya da size yardımcı olmayacağı gibi çocukta travmatik durumların ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Neyse ki günümüzde bilinçli anne ve babalar çocuklarının cinsel gelişimiyle ilgili daha fazla şey öğrenmeye çalışarak yanlış uygulamalardan mümkün olabildiğince kaçınıyorlar.

Çocukla cinsellik hakkında konuşurken dikkat edilmesi gereken noktalar

Çocuğa cinsellikle ilgili konulardan bahsederken kesinlikle yalan söylenmemesi ve güveninin kırılmaması en önemli noktalardan biri. Panik halinde söylediğiniz ‘’Bir daha aynı şeyi yaparsan seni burada bırakıp gideceğim ve bir daha gelmeyeceğim’’ gibi bir söylem, gerçekçi olmadığı için problem çözümünde etkili olabilecek bir yol değil. Aynı şekilde ”Seni leylekler getirdi.” gibi gerçekçi olmayan söylemler de, bilgiye erişimin çok kolay olduğu günümüzde, çocuğun ebeveynlerine olan güvenini sarsabilir.

Çocuklarla cinsellik konuşulurken en sık yapılan hatalardan bir tanesi de, cinsel organa ‘’pipi’’, ’’kutu’’ gibi takma isimler vermek. Çocuğa yaşı kaç olursa olsun cinsel organların adı bilimsel isimleriyle öğretilmeli ve çocuğun ileride kavram karmaşası yaşaması engellenmelidir.

Çocuğa bilgi birikimi dahilinde ve yetişkin gözetiminde, merak ettiği ve bilgi almaya hazır olduğu konularla ilgili bilgiler verilebilir. Tabi bu bilgiyi verecek olan kişinin de, cinsellik konusunda kapsamlı bir bilgi birikimine sahip olması ve çocuğun sorduğu sorulara gerçekçi ve bilimsel cevaplar verebilmesi gerekiyor.  Ergenlik dönemindeki çocuklarla cinsellik konusunda konuşmak biraz daha zor olduğu için, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, korunma yöntemleri gibi konularda eğitici kitaplar alınabilir.

Yazaın diğer yazıları için tıklayınız. 

Merve Dökmeci: Lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Boğaziçi Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığım 4 yıl boyunca uzmanlık deneyimimi üniversitenin rehberlik ve psikolojik danışmanlık biriminde (BÜREM), bireysel danışmanlık ve grup çalışmaları ile edindim. Bu süreç zarfında sempozyum ve kongrelerin organizasyonunda, ve çeşitli bilimsel araştırma projelerinde yer aldım. Mindfulness Temelli Bilişsel Davranışçı Terapi ekolüne olan ilgim ve araştırmalarım sonucunda, öz şefkatin kişilerarası kabul-red ve duygusal tepkisellik arasındaki ilişkiye olan etkilerini incelediğim tezimle birlikte, yüksek lisans eğitimimi yüksek onur derecesiyle tamamladım. ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Doktora Programı’nda doktor adayı olarak bilimsel çalışmalarımı ve uzmanlık eğitimimi sürdürüyorum. Doktora eğitimimle birlikte Bilgi Üniversitesi’nde başlayan akademisyenlik yolculuğuma ise, MEF Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak devam ediyorum. Akademideki çalışmalarımın yanı sıra, kurucusu olduğum Uniqus Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık merkezinde, beden farkındalığı ile travma çözümlemesi ve stres yönetimi üzerine psiko-biyolojik bir yaklaşım olan Somatik Deneyimleme’yi mindfulness pratiğime entegre ederek; bireylere psikolojik danışmanlık, kurumlara ise seminer ve eğitim destekleri veriyorum. Büyük bir heyecanla çalıştığım ruh sağlığı alanındaki bilgi birikimimi paylaşma merakımın ve yazmaya olan tutkumun beni 2013 yılında buluşturduğu Uplifers’ta, editör olarak ilgi duyduğum konularda araştırmaya, öğrenmeye ve paylaşmaya devam ediyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale