X

Çocukların sağlıklı bir kas-iskelet sistemiyle büyümeleri için yapılması gerekenler

İlk okul zili çaldı, milyonlarca öğrenci okul yolunu tutarken sonbaharın da gelişi ile birlikte çocuklar evde daha fazla zaman geçirmeye ve hareketsiz kalmaya başladı. Çocukların omurga sağlığı için hareketin önemini hatırlatan Ortopedi ve Travmatoloji Hekimi Op. Dr. Evren Fehmi Atay, pratik egzersizlerden boy uzamasını tetikleyen spor aktivitelerine, büyüme ağrılarından skolyoza kadar pek çok konuda ailelere uyarılarda bulunuyor:

Yarım saatte bir, baş-boyun egzersizi yapılmalı

Çocukların çalışma masası ve sandalyesinin ergonomik olması gerektiğini söyleyen Op. Dr. Evren Fehmi Atay, “Bilgisayar kullanırken çocukların dik pozisyonda oturmasına dikkat edilmeli ve ekran yüksekliği buna göre ayarlanmalı. Lomber lordoz dediğimiz bel oyuntusunu destekleyecek şekilde oturmaya da mutlaka özen gösterilmeli. Görme problemi olan çocuklarda fark etmeden ekrana, kitaba, deftere yaklaşma eğilimi vardır. Böyle bir davranış gözlemleniyorsa ailelerin çocukları göz kontrolüne götürmesi hem göz sağlığı hem de postral sağlık için faydalı olacaktır.” diyor.

Çalışma masasında geçen uzun saatlerde omurgayı desteklemek için basit egzersizler yapmanın önemini vurgulayan Op. Dr. Evren Fehmi Atay, “Çocuklar çok dinamik yapıda oldukları için omurgada oluşan hasarı küçük yaşta tespit etmek zordur ancak ilerleyen yaşlarda omurga sorunları, ağrılar ve fibromiyalji kendini gösterir. Çocuklar yarım saatte bir çalışmaya ara vererek Youtube’da kolaylıkla bulunabilecek baş-boyun egzersizlerini bir iki dakika süreyle yaparsa ileride yaşayabilecekleri pek çok sorunu bertaraf edebilirler. Daha çocuk yaşta kazanılan bu alışkanlıklar ile yetişkinlikte hatta yaşlılıkta yaşanabilecek pek çok sorundan kurtulmak mümkün.” diyor.

Büyüme ağrılarına dikkat!

Büyüme çağında çocukların yaşadığı ağrılar hakkında konuşan Op. Dr. Evren Fehmi Atay, hangi durumlarda uzmana başvurulması gerektiğini ise şu şekilde anlatıyor: “Her çocuk büyüme döneminde büyüme kıkırdaklarında ufak tefek ağrılar hisseder. Bu büyüme kıkırdaklarının aktif olmasından kaynaklanır ve buna halk arasında ‘büyüme ağrıları’ denir. Çocuk o gün çok oyun oynadı ve koştu ise akşam topuklarında ağrı da gözlemlenebilir. Özellikle erkek çocuklarda 13-14 yaşlarında diz önünde şişlikle kendini gösteren diz ağrıları da sık rastlanan durumlardandır. Bu ağrılar aktivite ile artar ve aktivite azaltıldığında azalır. Bu durumda ağrıyan yerlere buz uygulanabilir ve hareketi bir miktar azaltmak yeterli olur. Ancak keskin hareket kısıtlamalarını önermiyoruz çünkü hareketsiz çocuk kesinlikle daha büyük bir problemdir. Peki hangi durumlarda uzmana başvurmak gerekir? 11 yaş civarlarında bazı çocuklarda skolyoz gözlemlenmeye başlanır. Hatta bu durumu genellikle anneler banyo sırasında çocuklarının sırtında eğilme görerek fark eder. Bu eğriliklerin açısı çok önemlidir ve doğru tedavi edilmezse ameliyat gerektirecek kadar zorlayıcı olabilir. Bu gibi durumlarda bir uzmana başvurmayı ihmal etmemek gerekir. Bir de hareketten bağımsız olarak sürekli eklem ağrıları olan çocuklarda çocukluk dönemi romatizmaları akla gelebilir. Genellikle az sıklıkla görülür ancak kontrol edilmesinde fayda vardır. Sabah tutulmaları, eklemde şişkinlik, ağrı ve ısı artışı durumlarında mutlaka uzman hekime başvurulmalıdır.”

Çocuklarınızı bu sporlara yönlendirin!

Çocukların bedensel kapasitelerine uygun spor aktivitelerinde bulunması gerekliliğine vurgu yapan Op. Dr. Evren Fehmi Atay, bunun hem fiziksel hem zihinsel hem de sosyal açıdan çok önemli olduğunu belirtiyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Tüm vücudu ayakta tutan kas-iskelet sisteminin güçlü olması önemlidir. Bedensel koordinasyonu yüksek olan çocuklar dengeli şekilde büyür, dengeli bir yetişkinlik ve yaşlılık geçirirler. Fiziği en düzgün şekilde geliştiren üç spordan bahsedebiliriz: Bunlardan ilki yürüyüştür ve bu 3 yaşından 93 yaşına kadar her yaşta yapılabilecek en basit, en etkili egzersizdir. İkincisi yüzmedir. Tüm kas gruplarının çalıştığı yüzme sporu kas ve kemik gelişimini destekleyen harika bir spordur. Üçüncü spor ise voleyboldur. Alt ve üst tam kas gruplarının yoğun çalıştığı voleybol çok etkili bir egzersizdir ve diğer temaslı grup mücadelelerine göre sakatlanma riski oldukça düşüktür. Ailelere bu üç spor dalının teşvikini öneririm.”

İlginizi çekebilir: Öğrencilerin omurga sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale