X

Çocuklarımızı süper kahramanlardan nasıl koruyabiliriz?

Ne süper kahramanlar eski kahramanlar, ne de çocuklar eski çocuklar. Yılların karakterlerine her geçen gün yenileri ekleniyor. Superman, Örümcek Adam, Batman, Pijamaskeliler… Son yıllarda kahramanların içerisinde Pijamaskeliler dizisinde görüldüğü gibi kedi kız karakterleri de devrede. Bütün süper kahramanlar atlıyor, zıplıyor, hiçbiri yenilmiyor hep kazanıyor. Biraz yaşam kurallarına aykırı gibi, öyle değil mi?

Küçük çocuklar film karakterleriyle özdeşleşme durumunu çok ciddiye alabilirler ve onların gerçek mi hayal mi olduğu konusunda tereddüte düşerler. 11 yaşına kadar soyut kavramları çözemez ve gerçek olduklarına inanabilirler. Çocuklardaki en etkili öğrenme yolu model alarak öğrenmedir. Örneğin çocuğunuza çöpünü defalarca yere atmamasını söyleyemenizdense, sizin tarafınızdan birkaç defa çöpe atıldığını görmesi çok daha etkili olacaktır.

Çocuğunuzun model alacağı kişiler süper kahramanlar da olabilir. Bu zararlı değildir. Fakat çocukları televizyondaki kahramanların bakıcılığına 1 saatten fazla bırakmak, onlara bu kahramanların şapkasından çantasına, kıyafetinden saatine, bisikletinden gözlüğüne kadar tüm materyallerini satın almak ne kadar doğru?

Unutmamalıyız ki süper kahraman algısını tamamıyla engellememeliyiz. Ancak elimizden geldiğince dengeleyebilir, hayranlıklarının tehlikeli bir hal almasını engelleyebiliriz.

En önemlisi, tüm bu dizi ve filmleri çocuğunuzla birlikte izlemeyerek, onları kendi halinde yönlendirmeden bırakmak, gerçeklik algıları üzerinde zarar verici olabilir. Çocuk ilk etapta koltuktan atlayıp ağ atan bir örümcek adam, sonrasında ise yaşanan olumsuz örnekler gibi balkondan atlayan kahraman olmak isteyebilir. Ne de olsa süper kahramanlar güçlü kuvvetli, yaralanmaz, zarar görmezler, devasa kılıçları, ağları, mızrakları, alet ve donanımları oldukça etkileyicidir. Dünyayı gerçekten kurtardıklarına inanabilirler. Hiçbir çizgi film kahramanı zararsız değildir. Maalesef hepsinin içerisinde korku, şiddet, küfür gibi olumsuz öğelere rastlanılabilir. Bu tür olumsuz etkileri bu yapımları çocuğunuzla birlikte izleyerek en aza indirebilirsiniz. 

Peki çocuklarımızı nasıl kurtarabiliriz?

Çocuklara masal kahramanlarını anlatabiliriz ama izleterek değil, bunu önce kendimiz okuyup çalışıp, canlı olarak çocuklara anlatarak, etkin çizimli kitaplardan okuyarak. Çocuklar hikayelerden çok hoşlanırlar. Batman, Örümcek Adam gibi kahramanlarda da hikayeler etkilidir. Masallardan farkı ise, Batman, Örümcek Adam gibi kahramanlar insandır ve bir hayvana dönüşür. Masallarda hayvanlar genelde insan gibi konuşturulur ve düşündürülür. Yani birisinde hayvanlaştırma diğerinde insanlaştırma vardır.

Bir diğer konu ise çocuğunuzun rol model aldığı süper kahramanlardır. Örneğin çocuğunuza Kırmızı Başlıklı Kız masalını anlattığınızda çocuk, kendisine model olarak hikayedeki kurtu seçebilir. Bu onun kötü niyetli olduğunu göstermez. Detaylı düşünüldüğünde kurt masaldaki en etkili karakterlerden birisidir. Düşünür, kılıktan kılığa girer, aktiftir, zekidir, kendi halinde sorun çözendir, komiktir, konuşkandır sonunda yaptığı hatadan dolayı da cezasını bulur. Gerçek hayata yakındır. Bir karakter üzerinden hem doğru olanı hem de yanlış olanı anlatır. Birçok masal da böyledir.

Çocuğumuza bu kahramanların olağanüstü güçlere “gerçekten” sahip olmadığını söyleyebiliriz.

Çocuklarımıza bu kahramanların hayal ürünü olduğunu konuşarak anlatabiliriz. Beraber oyun oynayarak, oyun kurarak bu farkı daha net anlayabilirler. Birlikte oynanılan oyun, süper kahramanlara ilgiyi azaltacaktır. Çocuğumuza bu kahramanların olağanüstü güçlere “gerçekten” sahip olmadığını söyleyebiliriz. Hatta bu hikayeleri doğru aktararak, avantajlı ve öğretici hale getirebiliriz. Örneğin çocuğumuzla birlikte Örümcek Adam’dan yola çıkarak örümcekler, böcekler, ağlar üzerine araştırma yapabilir, büyüteçle inceleyebiliriz. Unutmamalıyız ki süper kahraman algısını tamamıyla engellememeliyiz. Ancak elimizden geldiğince dengeleyebilir, hayranlıklarının tehlikeli bir hal almasını engelleyebiliriz.

İlginizi çekebilir: Cinderella’nın bir başka versiyonu: İyiler güzeldirCinderella’

Psikolog Burak Arkan: Lisans eğitimini Haliç Üniversitesi Psikoloji bölümünde tamamlayan Burak ARKAN,  Aile Danışmanlığı üzerine yaptığı Yüksek Lisans Programını ise Ankara Üniversite'sinde bitirdi. Halen Gelişimsel Sosyal Psikoloji konusunda Yüksek Lisans Programında akademik hayatını sürdürmektedir. Birçok terapi ekollerinde çalışmalara katılan ARKAN, eğitim hayatı boyunca, Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde psikiyatri klinik ve polikliniklerde, anaokulları, rehabilitasyon merkezlerinde ilk çalışmalarını gerçekleştirmiştir. İş yaşantısı boyunca resmi ve özel kurumlarda görev alan ARKAN, çalışmalarını İstanbul’da çocuk, ergen ve yetişkinlerle sürdürmektedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale