X

Çocuğumuzu şeker bağımlılığından kurtarmak için ne yapmalıyız?

Çocuğumuzun önüne bir tatlı veya bir havuç koysak, çoğunlukla tatlıyı seçecektir. Peki, sizce çocuklarımız neden tatlıyı seçiyor? Çünkü şekerli gıdaların alımı beynimizdeki opiod reseptörlerini aktif hale getirerek keyif alma duygusunun oluşmasını sağlar. Bu duygu ile vücudumuzun ödüllendirme ve rahatlama sistemi etkinleşir. Böylelikle beynimizin mutluluk duygusunu tanımasıyla beraber daha fazla şeker tüketme isteği başlar.

Şekerli gıdaların fazla tüketimi ile birlikte yükselen kan şekerimizi normal hale getirmek için pankreas organımız fazla miktarda insülin hormonu salgılamaya başlar. Bu da kan şekeri seviyemizin hızlı bir şekilde düşmesine neden olur. Böylece daha fazla şekerli yiyecek yeme arzusu ortaya çıkarak aşırı tatlı yeme döngüsü başlar.

Şeker çocukları nasıl etkiler?
  • Çocuklarda şeker bağımlılığı hücrelere zarar verebilir ve bağışıklık sistemini düşürür.
  • Aşırı şeker tüketimi kan şekerinde bir artışa neden olur. Kan şekeri seviyesini kontrol etmeye çalışmak için fazla miktarda insülin salgılanır. Fazla miktarda insülin salgılandıktan sonra kan şekeri seviyesi hızlıca düşmeye başlar; bu da çocuğu aç ve yorgun düşürür. Bunun sonucunda çok fazla şeker tüketmek insülin üretimini etkiler ve şeker hastalığına neden olabilir.
  • Şekerli gıdalar çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini vermediğinden, doygunluk hissi oluşturmaz. Çocuğunuz daha fazla karbonhidrata ihtiyaç duyar ve aşırı yemek ister. Çok fazla şekerli gıda tüketmesi sonucunda, aşırı kilolu veya obez olma riski artar.
  • Şeker çocuğunuzun ağzında 20 dakika veya daha uzun süre kaldığı zaman bakteriler bu şekerleri aside dönüştürür. Bu da bakterilerin dişin mine tabakasını zedelemesiyle diş çürümesine neden olur.
  • Şekerli gıdalardaki renklendiriciler, katkı ürünleri çocuklarda alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
  • Fazla miktarda şekerli yiyecekler tükettikten sonra kanda dolaşan büyük miktarda şeker damarlara zarar verebilir. Boş kalori içeriğine sahip bu gıdalar çocukları sinirli ve hiperaktif hale getirir.
  • Çok fazla şekerli gıdalar tüketmek, çocuğunuzun protein, sağlıklı yağlar ve lif içeriği yüksek besinlerden daha az tüketmesine neden olur.
Şeker ve etkileri ile mücadele etmek için 9 adım
  1. Çocuklarımızda daha sağlıklı beslenme alışkanlığı yaratmak istiyorsak, önce kendimizle başlamalıyız. Çocuklarımıza sağlıklı beslenme modeli olmamız için örnek olarak önderlik etmeliyiz.
  2. Çocuklarımızın yemek yeme alışkanlıkları doğumdan önce başlar, bu yüzden şekerli yiyecek ve içeceklerin tüketimini bırakmamız ne kadar erken olursa o kadar iyi olur.
  3. Çocuklarımıza erken yaşta şekerli gıdaları tükettirmemeliyiz. Amerikan Kalp Derneği (AHA) 2 yaşın altındaki çocukların şeker eklenmiş gıdaları veya içecekleri tüketmemelerini öneriyor. Bebekler ilk altı ay boyunca anne sütü tüketiyor, ikinci altı aydan iki yaşına kadar dönemde anne sütü ek besinlerle birlikte çocuklara veriliyor. İkinci altı aylık dönemde şeker yerine meyve püreleri veya doğal tatlandırıcı olan pekmez tercih edilebilir. Balı, içerdiği bakteri nedeni ile 1 yaşından önce vermemeliyiz.
  4. Çocuklarımızla kilo alması ya da kilo vermesi gibi konular hakkında konuşmamalıyız. Sadece çocuğumuzun sağlıklı beslenmesi gerektiğine odaklanmalıyız. Onlara sağlıklı beslenmenin değerli bir önceliğe sahip olduğunu gösterip, uzun ve mutlu bir yaşamın temelini oluşturmalıyız.
  5. Anne ve baba olarak, çocuğumuzun sağlıklı besin seçimleri yapma kabiliyetine inanmalı, doğru desteği ve cesareti sağlamalıyız. Çocuklarımıza doğru beslenme ögelerinden oluşan ve beslenecekleri çeşitli sağlıklı besinleri gösterirken, zamanla çocuklarımız besin çevresinde sağlıklı seçimler yapmayı öğreneceklerdir.
  6. Çocuklarınıza şekerin bağımlılık davranışlarını ve onları nasıl etkileyeceklerini göstermeliyiz. Bir elma gibi sağlıklı şekerin nasıl hissettirdiğini ve bisküvi gibi işlenmiş şekerin nasıl hissettirdiğini fark etmelerine yardımcı olmalıyız.
  7. Gizli şeker deposu olan besinler (şekerli gazlı içecekler, baklava, kadayıf gibi şerbetli tatlılar, kek, pasta, hazır meyve suları, jelibon, meyve çikolatalı drajeler, cipsler, hazır sosla, aromalı süt ürünleri, hazır meyve yoğurtları, şuruplu kahveler ve paketli atıştırmalıklar) yerine meyveler, sebzeler, süt ve süt ürünlerindeki besleyici şekerleri çocuğumuzun sağlıklı beslenme planında yer vermeliyiz.
  8. Erken yaşta yiyecek etiketlerini okumalarını öğretmeliyiz. Market alışverişi yaparken 100 gramında 15 gram şeker barındıran bir işlenmiş gıda aşırı şekerli, 100 gramında 5 gram barındıranı ise düşük şekerli olarak sınıflandırılmaktadır.
  9. Bir aile olarak yemek hazırlarken, çocuklarımız ile birlikte yemek hazırlamalıyız. Böylece yaptıkları sağlıklı yiyecekleri yemeyi daha çok isteyeceklerdir. Çalışmalar, aileleriyle birlikte yemek yiyebilen çocukların daha sağlıklı beslenme eğiliminde olduklarını göstermiştir.
Diyetisyen Selvi Akman: Kurucusu olduğu Beşiktaş Dietista Diyet Merkezi'nde diyetisyen. Okan Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünde yüksek lisansına devam etmekte. Trakya Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden 2014’te mezun oldu. Kilo verme, kilo alma, ideal kiloyu koruma, sporcu beslenmesi, anne-çocuk beslenmesi, hastalıklarda beslenme, vegan-vejetaryen beslenme, iyi yaşam gibi birçok konuda bireysel ve kurumsal beslenme danışmanlığı veriyor. Bir diyetisyen olarak sağlıklı ve bilinçli beslenme ile ilgili bilimsel verilerin doğrultusunda yazılar yazıyor. Farklı lezzetler denemeyi, sağlıklı tarifler oluşturmayı, farklı şehirler ve ülkeler görmeyi ve yüzmeyi seviyor. Daha detaylı bilgi için kendisine diyetisyenselviakman.com sitesinden ulaşabilirsiniz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale