Cinsiyet eşitliği konusunda son 5 yılda tüm dünyada atılan önemli adımlar

Cinsiyet eşitliği konusu tüm dünyada çalışma yaşamından eğitim hakkına kadar pek çok temel insan hakkını ilgilendiren ve sadece kadın hakları bağlamında değil, cinsiyete dayalı ayrımcılık, ayrıştırma ve ötekileştirmeden mağdur olan tüm grupların ‘insan hakları’ çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir konu.

Tüm dünyada hızla yayılan cinsiyet eşitliği temelli hareketler ve cinsiyete dayalı şiddetle ve ayrımcılıkla mücadele konusunda atılmış olan adımlar; bu konuyla ilgili gelecekte neler yapılabileceğine dair örnek teşkil ediyor. Cinsiyet eşitliği konusunda tüm ülkelerin örnek aldığı İzlanda başta olmak üzere, son 5 yılda tüm dünyada atılan önemli adımları sizler için bir araya getirdik.

Cinsiyet eşitliği konusunda örnek ülke İzlanda’dan: Eşit ücret, babalara doğum izi, okullarda toplumsal cinsiyet dersi

Cinsiyet eşitliği konusunda tüm dünyaya örnek olan ve ilkleri gerçekleştiren İzlanda, erkeklerin ve kadınların eşit ücret almasını yasallaştıran ilk ülke oldu. Hükümet tarafından 2015 yılında yayınlanan ve kadın çalışanların erkek çalışanlara oranla %14-20 arasında daha az ücret aldığını gösteren rapor sonrasında bu farkı azaltmaya yönelik adımlar atma hazırlığına girişen İzlanda hükümeti, 2016 yılında aldığı kararla kadın ve erkek çalışanlarına farklı maaş veren tüm şirketlerin, bu konuyla ilgili düzenleme yapmadıkları her gün için 400 avroluk bir ceza ödemesini kararlaştırdı. İzlanda’nın bu kararını ilk uygulayan şirket çalışanlarının yarısından fazlasının ve yönetici pozisyonunda çoğunluğun kadın olduğu IKEA oldu.

Eşit ücretin yanı sıra, ebeveynlik konusunda da kadınlara ve erkeklere eşit haklar sağlamayı odağına alan İzlanda hükümeti, 3 aylık doğum iznini hem annelere hem de babalara sağlayan, buna ek olarak 3 ay da dönüşümlü şekilde çocuğun bakımı için izin almanın önünü açan ilk ülke oldu. Tüm bunlara ek olarak, bundan yaklaşık 10 yıl önce seçmeli ders olarak müfredata dahil edilen toplumsal cinsiyet dersi, tüm liselerde zorunlu ders haline getirildi.

Cinsel şiddetle mücadelede sosyal medyanın gücü: #MeToo hareketi

‘Cinsel tacize uğradıysanız bu tweete cevap olarak ‘ben de’ (#MeToo) yazın.’

ABD’li aktris Alyssa Milano Ekim 2017’de sosyal medya hesabından bu satırları yazdığında bu iki kelimenin çığ gibi büyüyecek bir farkındalık hareketinin ismi olacağını belki kendisi dahi tahmin etmiyordu. Ancak tweet hızla yayıldı ve dünyanın dört bir yanından onbinlerce kadın ve erkek ”MeToo” etiketiyle kendi başlarından geçen ve belki de hayatları boyunca en yakınlarıyla dahi paylaşamadıkları cinsel taciz ve tecavüz hikayelerini tüm dünyayla paylaştılar. Bu farkındalık hareketinin tüm dünyaya yayılması, pek çok ülkede yasal düzenlemelere kadar varan değişimleri de beraberinde getirdi. #MeToo hareketinin giderek büyümesiyle birlikte İran’da kadınlara yönelik şiddetin ve cinsel tacizin suç sayılması yolunda yasal düzenlemeler yapıldı. 

Suudi Arabistan’dan cinsiyet eşitliği konusunda ilk adımlar: Kadınlara ülke tarihinde ilk kez futbol maçı izleme ve araba kullanma izni verildi

2018’in Ocak ayında Suudi Arabistan’ın cinsiyete dayalı kısıtlamaları hafifletme adımları kapsamında, Suudi kadınlar ülke tarihinde ilk kez stadyumda, canlı olarak maç izledi. Cidde’nin King Abdullah Stadyumu’nda ‘aile bölümü’ olarak kendilerine ayrılmış alanda Suudi futbol takımlarından Al-Ahli ve Al-Batin arasındaki maçı izleyen kadınlarla birlikte, binlerce insan bu tarihi anı sosyal medyada, stadyumdan paylaştıkları görüntülerle ve coşku dolu mesajlarla kutladı. Cinsiyete dayalı ayrımcılığı azaltmaya yönelik olarak yeniden düzenlenen sosyal reformlar kapsamında Suudi kadınların araba kullanma yasağı da kaldırıldı ve ülkede sadece kadın müşterilere hizmet veren ilk araba galerisi açıldı. 

Almanya’da 3. cinsiyet yasal olarak tanındı

Almanya hükümeti 2018 yılında aldığı kararla, intersex (her iki cinsiyetin de fizyolojik, biyolojik ve genetik özelliklerini taşıyan) bireylerin yasal anlamda tanınmasını sağlayan yasa tasarısını hayata geçirdi. Bu kararla birlikte, kendini kadın ya da erkek olarak tanımlamak istemeyen intersex bireylerin üçüncü bir cinsiyetle yasalar tarafından tanındığı ilk Avrupa ülkesi Almanya oldu.

Fransa’da ebeveynliğin yeni dili: Anne-Baba yerine Ebeveyn 1 ve Ebeveyn 2

2019’un Şubat ayında alınan kararla Fransa’da, ebeveynlikle ilgili tüm resmi işlemlerde ‘anne’ ve ‘baba’ ifadeleri kaldırılarak çocuğun yasal vasisi olarak ‘ebeveyn 1’ ve ‘ebeveyn 2’ kelimeleri yer almaya başladı. Aynı cinsiyetteki ebeveynleri ve yalnız ebeveynlere karşı yasal anlamda kapsayıcı olmaya yönelik atılan bu adım, aile yapılarındaki çeşitliliği ve Fransa’da serbest olan eşcinsel evliliği dikkate almak üzere gerçekleştirildi. 

Mattel, cinsiyetçi kalıpların dışına çıkan Barbie bebek koleksiyonunu tanıttı

Dünyaca ünlü Barbie bebeklerin üreticisi olan oyuncak şirketi Mattel, 25 Eylül 2019’da hepimizi şaşırtarak tüm cinsiyetleri kapsayan yeni bebeklerinin serisini tanıttı. Bazıları kadınsı, bazıları erkeksi, değiştirilebilir aksesuarlar içeren Creatable World serisi, bebeklerinin neye benzemesi gerektiği konusunda kendi kararlarını vermek isteyen çocukları ve oyuncak kutusunda cinsiyet klişelerinden kaçınmak isteyen ebeveynleri hedefliyor. Seri farklı vücut şekillerine sahip bebeklerle birlikte saç uzunluğu, giyim stili ve cilt tonu konusunda farklı seçenekleri bir arada sunuyor. 

Virginia Atlantic Havayolu şirketi kadın kabin memurlarının makyaj yapma zorunluluğunu kaldırdı

2019 yılında kadın ve erkek çalışanlarına eşit fırsat sunmak amacıyla havayolu şirketinin attığı adımda, kadın kabin memurlarının makyaj yapma ve etek giyme zorunluluğu kaldırıldı. Üniformalara pantolon seçeneği getiren ve kadın kabin memurlarının makyaj yapma zorunluluğunu ortadan kaldıran havayolu şirketi, bunu sadece konfor değil çalışanlarının kendilerini dış görünümleriyle nasıl ifade etmek istedikleri konusunda daha özgür olmaları için attıklarını ifade etti.

Yeni Zelanda’da eşit işe eşit ücret yasası onaylandı

1972’den beri ürürlükte olan yer alan eşit işe eşit ücret yasasını daha da ileri bir noktaya taşıma hedefiyle yola çıkan Yeni Zelanda’da, 2020’nin Ağustos ayında yürürlüğe giren eşit ücret yasası sayesinde, kadınların ağırlıkta olduğu düşük maaşlı sektörlerdeki kadınlarla, farklı ama eşit değerdeki işlerde çalışan erkekler aynı ücreti alacak. Yeni yasa tasarısı, kadınların ağırlıkta olduğu mesleklerdeki kadınlar ile erkek egemen mesleklerde “büyük ölçüde benzer becerilere, sorumluluklara ve hizmete” sahip erkeklerin aldığı ücretleri karşılaştırmak için net kurallar koyduğu için, çalışanların ücret eşitliği talebinde bulunmaları da artık daha kolay.

Yeni Zelanda’dan kız çocuklarına ve kadın öğrencilere ücretsiz hijyenik ped ve tampon

Hijyenik ped ve tampona erişimin temel bir ihtiyaç olduğu düşüncesiyle Yeni Zelanda hükümeti, ped veya tampon almaya gücü yetmediği regl döneminde okula gitmeyen kız çocuklarını hedefleyerek hijyenik pedi ve tamponu 2020’nin Ağustos ayında ücretsiz hale getirdi. Yeni Zelanda Başbakanı Ardern, “Dokuz ile 18 yaş arasında yaklaşık 95 bin kişinin hijyenik ped alamadığı için regl dönemlerinde evde kalmak durumunda olduğunu biliyoruz. Bu ürünlere ücretsiz erişim sağlayarak, bu genç insanları okula devam etmeleri için destekliyoruz.” dedi. Youth19 adlı araştırma şirketinin bulguların göre, dokuz ila 13 yaşları arasındaki öğrencilerin yüzde 12’si hijyenik pedlere erişim sıkıntısı yaşıyor. Her 12 öğrenciden biri bu nedenle regl döneminde okula gidemiyor. Hijyenik pedlere erişim sıkıntısı kız çocuklarının ve kadınların eğitim başta olmak üzere günlük hayatını derinden etkiliyor. Özellikle yoksul bölgelerde regl dönemleriyle başa çıkmakta zorlanan kızlar ve kadınlar, okulu ya da işi kaçırıyorlar. Ped alacak imkânı bulamayanların, bu eksikliği tuvalet kağıdı, gazete ya da eski kumaş parçalarıyla gidermeye çalıştığı biliniyor.

Fransa babalık iznini ikiye katlayarak 28 güne çıkardı

Fransa hükümeti 2020’nin Eylül ayında aldığı kararla, 7 günü zorunlu olmak üzere, babalar için yasal doğum iznini 28 güne çıkardı. İlk kez 2005 yılında 14 gün olarak başlatılan babalar için doğum izninin 28 güne çıkarılması her ne kadar ülke için olumlu bir gelişme olsa da, Macron bir sonraki adımlarının anne ve babalara verilen doğum izni süresini eşitlemek olduğunu, babaların izninin de annelere olduğu gibi 10 haftaya çıkarılması konusundaki çalışmalarını sürdürdüklerini açıkladı.

İspanya’da cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği yasaklandı

İspanya’daki kadınların erkeklere göre ortalama yüzde 22 daha az kazandığını açıklayan rapor sonrasında, 2020’nin Ekim ayında yapılan yeni yasal düzenlemeyle, şirketlerin kadınlara ve erkeklere ne kadar maaş verdiği artık kayıt altında tutulacak. İspanya’daki tüm şirketler bu yasadan sonra çalışanları için taban maaşları ve diğer sosyal hakları belirlemek için kullandıkları sistemi açıklamak zorundalar, aksi takdirde 187 bin avroya kadar para cezası ile karşı karşıya kalacaklar.

Danimarka’da tecavüz suçunun kapsamı genişletildi

Eski yasaya göre savcılar, tecavüzcünün şiddet kullandığını veya direnemeyen birine saldırdığını göstermek zorundaydı. 2020 Aralık ayında yürürlüğe giren yeni yasayla birlikteyse artık, kişilerden birisinin, koşullara göre sözlü veya “dolaylı olarak” rıza göstermesinin dışındaki zorlamaların tamamı tecavüz suçu olarak değerlendiriliyor. 

Almanya, şirketlerin yönetim kurulundaki kadın sayısına kota getirdi

Alman hükümeti, borsada olan şirketlerin yönetim kurullarında en az bir kadın yönetici bulundurmalarını zorunlu kılan yasayı 2021’in Ocak ayında hayata geçirdi. Üçten fazla yönetim kurulu üyesi olan şirketlere uygulanacak yasa değişikliğinden yaklaşık 70 Alman şirketi etkilenecek ve bunların yaklaşık 30’unun yönetim kurullarında kadın yok. Dolayısıyla alınan bu kararın, ülke ekonomisinde ve çalışan istihdamında radikal değişiklikleri beraberinde getirmesi bekleniyor.

Hollanda’da cinsel yönelime dayalı ayrımcılığın skapsamına alınmasıyla ilgili anayasa değişikliği önerisi kabul edildi

Hollanda Senatosu, cinsel yönelime dayalı ayrımcılığın yasaklanmasını öngören anayasa değişikliği önerisini kabul etti. Senato’nun kararını “büyük bir zafer” olarak değerlendiren Hollanda LGBT+ Örgütleri Federasyonu (COC), anayasa maddesinde cinsel yönelimden açıkça söz edilmesinin, ayrımcığa karşı daha iyi bir koruma sağlayacağını düşünüyor. Hollanda Anayasası’nın 1. maddesi, din, inanç, siyasi görüş, ırk, cinsiyet ya da başka herhangi bir temelde ayrımcılığı yasaklıyor. 17 Mart 2021’de yapılması beklenen anayasa değişikliği sonrası, cinsel yönelim ve engelliğe dayalı ayrımcılığın açıkça yasaklanması da, bu maddeye eklenecek.

Dünyada cinsiyet eşitliği adına atılmış bu önemli adımların, daha eşit ve daha adil bir dünya için örnek ve umut olması dileğiyle! 

Kaynaklar: Euro News, Eşitlik Adalet Kadın Platformu

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!