X

Çileğin faydaları: Bu tatlı ve lezzetli yaz meyvesine daha yakından bakın

En sevilen yaz meyvelerinden olan çileğin faydaları hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Çilek sadece lezzetiyle değil sağlığınıza olan potansiyel faydalarıyla da öne çıkıyor. Bilimsel adı fragaria anassa olan çilek 18. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıktı. Bu parlak kırmızı renkli, sulu ve tatlı meyve mükemmel bir C vitamini ve manganez kaynağı olarak biliniyor. Ayrıca önemli miktarda folat (B9 vitamini) ve potasyum da içeriyor. Özellikle kalp sağlığı ve kan şekeri kontrolü için faydalı olabilecek antioksidanlar ve bitki bileşikleri açısından çok zengin. Genellikle çiğ ve taze olarak tüketilen çileği çeşitli reçellerde, tatlılarda ve içeceklerde kullanabilirsiniz. Çilek hakkında daha fazlasını öğrenmek ve çileğin faydalarını keşfetmek için okumaya devam edin.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Çileğin besin değeri

Çilek asıl olarak su (%91) ve karbonhidratlardan (%7.7) oluşuyor. Az miktarda yağ (%0.3) ve protein (%0.7) de içeriyor. 100 gram çilekte şu besin öğeleri bulunuyor:

  • Kalori: 32
  • Su: % 91
  • Protein: 0.7 gram
  • Karbonhidrat: 7.7 gram
  • Şeker: 4.9 gram
  • Lif: 2 gram
  • Yağ: 0.3 gram

Karbonhidrat

Taze çilek yüksek miktarda su içerior ve karbonhidrat içeriği oldukça düşük. 100 gram çilekte 8 gramdan daha az karbonhidrat bulunuyor. Çilek gibi çoğu meyvedeki karbonhidrat içeriğinin büyük kısmı glikoz, fruktoz ve sakaroz gibi basit şekerlerden geliyor, ancak aynı zamanda yeterli miktarda lif de içeriyor.

Çilekteki glisemik indeks puanı 40 gibi nispeten düşük bir rakam olduğu için kan şekeri seviyelerinde büyük artışlara yol açmadığı düşünülüyor ve uzmanlarca, diyabetli kişiler için güvenli bir meyve olarak kabul ediliyor.

Lif

Lif, çileğin karbonhidrat içeriğinin yaklaşık %26’sını oluşturuyor. 100 gram çilek tükettiğinizde hem çözünür hem de çözünmez olmak üzere yaklaşık 2 gram lif almış oluyorsunuz.

Beslenmenizde liflere yer vermeniz bağırsaklarınızdaki dost bakterileri beslemek ve sindirim sağlığını iyileştirmek için oldukça önemli ve gerekli. Lif içeriği ayrıca kilo vermek için de faydalı ve birçok hastalığın önlenmesine yardımcı olabiliyor.

Çileğin faydaları

Çilekteki yüksek su ve hatırı sayılır lif içeriği, onu diyetlerdeki vazgeçilmez besinlerden biri yapıyor. Ama elbette faydaları sadece bunlarla da sınırlı değil.

Çileğin faydaları: Vitamin ve minerallerle dolu

Peki, çilekte hangi vitaminler var? İşte en fazla bulunan vitamin ve mineraller:

  • C Vitamini: Çilek, bağışıklık ve cilt sağlığı için gerekli bir antioksidan olan mükemmel bir C vitamini kaynağıdır.
  • Manganez: Kepekli tahıllar, baklagiller, meyveler ve sebzelerde yüksek miktarda bulunan bu element, vücudunuzun birçok işlevi için önemlidir.
  • Folat (B9 vitamini): B vitaminlerinden biri olan folat, normal doku büyümesi ve hücre fonksiyonu için önemlidir. 
  • Potasyum: Bu mineral, kan basıncının düzenlenmesi gibi temel vücut fonksiyonlarında görev alır.

Çilek yukarıdakilerden daha az ölçüde olsa de demir, bakır, magnezyum, fosfor ve B6, K ve E vitaminleri de içeriyor.

Çileğin faydaları: Faydalı bitki bileşikleri bakımından zengin

Çilek, önemli vitamin ve minerallerin yanı sıra antioksidanlar ve faydalı bitki bileşikleri de içeriyor:

  • Pelargonidin: Çilekteki ana antosiyanin olan bu bileşik, meyveye parlak kırmızı rengini veriyor.
  • Ellagik asit: Çilekte yüksek miktarda bulunan ellagik asit, birçok sağlık yararına sahip bir antioksidan olarak biliniyor.
  • Ellagitaninler: Ellajik asitle ilgili şekilde ellagitanninler, bağırsağınızda ellagik aside dönüştürülüyor.
  • Prosiyanidinler: Bunlar da çileğin meyve ve tohumlarında yaygın olarak bulunan, sağlığa yararlı etkileri olabilecek antioksidanlar olarak biliniyor.

Antosiyaninler:

Çilekte 25’ten fazla farklı antosiyanin bulunuyor. Pelargonidin ise en bol olanı. Antosiyaninler, meyvenin parlak kırmızı renginden sorumlu. Genellikle meyve kabuğunda bulunuyorlar ama çilekte meyve kısmında da bulunabiliyorlar. Antosiyanin içeriği renk yoğunluğu ile doğru orantılıdır, meyve olgunlaştıkça o da artar. Antosiyanin açısından zengin besinler, özellikle kalp sağlığı ile ilgili sağlık yararları sağlayabilir.

Ellagitanninler ve ellagik asit:

Çilek diğer meyvelere kıyasla ortalama 2-11 kat daha yüksek seviyede antioksidan içerebiliyor. Ellagitanninler ve ellagik asit, çilekteki antioksidanların büyük bir kısmını oluşturuyor. Sağlığa olan çeşitli faydaları olduğu düşünülüyor, bunlardan en önemlisi ise bakterilerle savaşmak.

Çileğin faydaları: Kalp sağlığı

Kalp hastalıkları, dünya genelindeki en yaygın ölüm nedenleri arasında yer alıyor. Binlerce insanla yapılan bilimsel araştırmalar, meyve tüketimini kalp hastalıklarına bağlı ölüm riskini düşürmesiyle ilişkilendiriyor. Örneğin kalp hastalığı için önemli risk faktörlerine sahip orta yaşlı insanlar üzerinde yapılan bir araştırmada, meyve tüketmenin HDL (iyi) kolesterol, kan basıncı ve kan trombosit fonksiyonlarını iyileştirebildiği gözlemlendi.

Buna göre çilek;

  • Kandaki antioksidan durumunu iyileştirebilir.
  • Oksidatif stresi azaltabilir.
  • İltihabı azaltabilir.
  • Damar fonksiyonunu iyileştirebilir.
  • Kan lipid profilini iyileştirebilir.
  • LDL (kötü) kolesterolün zararlı oksidasyonunu azaltabilir.

Dondurularak kurutulmuş çilek takviyelerinin tip 2 diyabet veya metabolik sendrom üzerindeki etkileri, özellikle aşırı kilolu veya obez bireyler üzerinde yoğun bir şekilde incelenmiştir. 4-12 haftalık takviyeden sonra, katılımcılardaki LDL (kötü) kolesterol, inflamatuar belirtiler ve oksitlenmiş LDL partikülleri dahil olmak üzere birçok ana risk faktöründe önemli bir azalma yaşandığı görülmüştür (Kaynak).

Çileğin faydaları: Kan şekeri seviyeleri

Karbonhidratlar sindirildiğinde vücudunuz onları basit şekerlere ayırır ve kan dolaşımınıza bırakır. Daha sonra hücrelerinize şekeri kan dolaşımından almasını ve yakıt ya da depolama için kullanmasını söyleyen insülin salgılanmaya başlar.

Kan şekeri seviyelerindeki dengesizlikler ve yüksek şekerli diyetler çoğu zaman obezite, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı riski ile ilişkilendirilir. Çilek; karbonhidrat açısından zengin bir öğünün ardından, çilek içermeyen karbonhidratlı bir öğünle karşılaştırıldığında, glikoz sindirimini yavaşlatıyor ve hem glikoz hem de insülindeki artışı azaltıyor gibi görünüyor. Bu nedenle metabolik sendromun ve tip 2 diyabetin önlenmesinde özellikle yararlı olabileceği düşünülüyor (Kaynak).

Çileğin zararları nelerdir?

Çilek böylesine zengin ve çeşitli bir içeriğe sahipken elbette sağlığınız için zararlı olduğunu söyleyemeyiz.

Genellikle vücutta iyi tolere edilse de özellikle çocuklarda alerjilere sebebiyet verebilir. Çilek, polen- gıda alerjisine veya elmalara duyarlı kişilerde semptomlara neden olabilen bir protein içeriyor. Yaygın semptomlar arasında ağızda kaşıntı veya karıncalanma, kurdeşen, baş ağrısı ve dudakların, yüzün, dilin veya boğazın şişmesi; ciddi vakalarda ise solunum problemleri görülebilir.

Alerjiye neden olan proteinin çileğin içeriğindeki antosiyaninlerle bağlantılı olduğuna inanılıyor. Çünkü renksiz ve beyaz çilekler, çilek alerjisi olan kişilerde genellikle bir soruna yol açmıyor. Çilek ayrıca tiroid problemi olan kişilerde tiroid bezinin işlevini bozabilecek guatrojenler içerdiği için tüketilmeden önce doktora danışılması gerekiyor.

Bununla birlikte fazla çilek yemenin zararları olabilir. Peki, çilek çok yenirse ne olur?

  • Çileğin aşırı tüketilmesi şişkinlik, kusma, ciltte kızarıklık, ishal, karın ağrısı gibi sorunlara yol açabilir.
  • Midede gaz ve yanma şikayetlerine neden olabilir.
  • Dağ çileğinin aşırı tüketilmesi, zehirlenmelere sebebiyet verebilir. Mutlaka sınırlı ölçüde tüketilmelidir.

Sonuç olarak bu tatlı meyve düşük kalorili, lezzetli ve sağlıklıdır. Üstelik sağlığınıza sayısız fayda sağlayabilir. Bu yüzden diyetinize dengeli şekilde ekleyerek tüm bu faydalarından yararlanabilirsiniz

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale