Şehrin her bir noktası kahvecilerle, hatta kahveye yeni bir anlayış getiren “3.dalga kahvecilerle” çevrildiği dönemleri yaşıyoruz. İstanbul, bu alanda Avrupa metropolleriyle parallellik gösteriyor ve bir bakıma onlarla yarışacak bir potansiyele ulaştı.
Kahve çeşitleri, yapılış ve sunum şekilleri değişip çeşitlenirken bu alana karşı merak, araştırma ve inceleme de artıyor.
Kahvenin ülkemizde bu “yeniden doğuşu” başka alanların da spesifikleşmesine zemin hazırladı. Bu konu hakkında pek çok örnek verebiliriz: ben bu yazıda çaydan örnek vermek istiyorum ve son zamanlarda dikkatimi çeken “Çayla”dan bahsetmek istiyorum.
Kahveye karşı Çaykur’dan Çayla
Çay bilindiği gibi Çin’den Rusya’ya, İngiltere’den Türkiye’ye kadar farklı geleneklerle yoğrulmuş ve bölgeden bölgeye farklılık göstermiş bir bitki. Her toplumun kendine göre bir çay adabı var ve bunlar geçmişten bugüne süregeliyor. Türkiye’de çay kültürüne yeni bir anlayış getiren ve bu kültürü zamanın dinamiklerine göre geliştiren Çayla’yı uzun zamandır gözlemliyordum: Çayla, Çaykur’un kahveye karşı “çayı” ve çayla ilgili her şeyi ön plana çıkardığı markası ve bu konuda oldukça başarılı bir girişim. Çayın, Türk toplumu için ne kadar önemli bir içecek olduğunu veya çayın ülke ekonomisindeki yeri hakkında yazmayacağım ama şurası çok belirgin ki Çayla, çayın spesifikleştiği, çeşitlendiği ve en önemlisi zamana ayak uydurabildiği bir olanak yaratmış durumda. Bugün kahve nasıl sadece bir bardak kahveden ibaret değilse, çay da artık sadece siyah veya yeşil çaydan ibaret değil.
Çayla’da her kesimden insan var. Gençlerin, çocukların ve sağlıklı beslenmek isteyenlerin de uğradığı bir mekan oldu. Birbirinden farklı bitki çaylarından aromalı soğuk çaylara, sıcak çay lattelerden oluşan ilginç bir menüsü var. Ayrıca çaylı tatlılar da yaratmışlar. Çayla arası olmayan, çayı sevmeyen pek çok kişi buranın farklı çeşitlerini denemeye geliyor. Çalışanların söylediklerine göre Caddebostan, Göztepe ve Tuzla Marina şubeleri oldukça rağbet görüyor. Mekanın yazın soğuk çayları rağbet görürken kışın sıcak çay latteleri ve farklı karışımlarla hazırlanmış bitki çayları tercih ediliyor. Bunun yanı sıra özellikle egzersiz yapanlar, sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getiren kişiler için de uygun seçenekleri var. Bu dönemde sağlıklı beslenme ve sağlıklı seçimler yapma konusunda zorluk yaşayan bu kesim için Çayla’nın ürünleri ve kahvaltılıkları hem fiyat olarak hem de çeşit olarak oldukça tatmin edici. Yeşil çayı, yaseminlisinden karanfillisine, vanilyalısından defnelisine kadar çeşitlerle zenginleştirmişler. Bu bakımdan konu sağlık olduğu kadar tat ve koku da ön planda. Ayrıca servis konusunda oldukça cömertler: özel demliklerle servis edilen çaylar sadece bir içimlik değil. Bunun yanı sıra çayların yanında üzüm ve leblebi gibi atıştırmalıklar da var; yani çayı “kuru kuru” içmek gerekmiyor.
Ben Çayla’nın soğuk çaylarına ayrıca değinmek istiyorum. Meyve çeşitleri ve sütle hazırlanmış smoothie’lere alternatif bir içecek kültürü yaratan Çayla’nın soğuk çayları, denemeye değer. Özellikle yaz aylarında hem sağlıklı hem fazla şeker tüketmemek adına smoothie’lerle yarışabilecek türden.
Çaylara eşlik eden çaylı tatlılar
Yemek ve atıştırmalık ürünlerine gelince, menüde yine pek çok seçenek var. Çay saatlerini düşünün, ülkemizde genelde en zengin sofralar çay saatinde hazırlanır; Çayla’da da toplumun çay alışkanlıklarına uygun tuzludan tatlıya, pideden börek çeşitlerine kadar tadımlıklar var. En ilginç tatlıları ise çay çeşitleriyle (yeşil çay ve siyah çaylı) hazırladıkları cheesecake ve muffinler. Bunun yanı sıra sabah kahvaltısından öğle ve akşam yemeğine her öğün kendinize uygun bir şeyler bulabilirsiniz. Salata ve sağlıklı yemek seçenekleri de menüde yer alıyor ve fiyat kalite performansları bu konuda çok iyi.
Çayla, çaya getirdiği yenilik ve her kesime uygun yarattığı yiyecek ve çay çeşitleriyle şimdilik Anadolu yakası sakinleri tarafından oldukça rağbet görüyor. Hem sağlıklı ara öğünler hem sağlıklı ve farklı çayları denemek isteyenler için ve çaya olan önyargıları kırmak için Çayla iyi bir seçenek olabilir.