Çağımızın en önemli sorularından biri: Kendimi nasıl daha fazla sevebilirim?

Son zamanlarda sosyal medya hesaplarım üzerinden şu tarzda sorular almaya başladım:

  • Kendimi nasıl daha fazla severim?
  • Kendimize nasıl değer veririz?
  • Kendimi sevemiyorum ne yapmalıyım?
  • Kendimi aptal gibi hissediyorum neden?

Bu soruların ortak özelliği acıma, özgüvensizlik, kaybetme korkusu gibi duyguları barındırmalarıydı. Birçok kez hem kişilere özel, hem de genel takipçilerle sosyal medyanın el verdiği ölçüde öz değer ile ilgili paylaşımda bulunmuş olsam da kalıplaşmış düşünceleri hemen değiştirebilmek maalesef mümkün olmuyor.

Birçok kişisel gelişim kitabında ya da makalesinde “kendini sevme” ile ilgili çeşitli uygulamalara rastlamışsınızdır. Genelde olumlama cümleleri kullanılarak uygulanan bu telkin yöntemi kısa vadede güzel sonuçlar verse de, uzun vadede kişiyi yeniden en başa döndürebilir. Olumlama cümleleri, süreçte çok etkili bir yardımcı teknik olsa da tek başına yeterli değildir. Çünkü sorunun kaynağına inmek, kişinin kendisine değer vermemesinin altında yatan sebeplere ulaşıp çözüme kavuşturmak uzun ve meşakkatli bir süreçtir.

Tüm bu yazdıklarıma karşın ben bu yazımda, konuya farklı bir perspektiften bakma kararı aldım. Madem kendinizi sevmiyorsunuz o zaman bunu biraz daha pekiştirelim ve bir bakıma kendinizi neden ve nasıl sevmediğinizi inceleyelim istedim. Böylece hissettiklerinize, yaşadıklarınıza ve düşüncelerinize belki dışarıdan bir gözle bakmaya çalışınca kendinize neler yaptığınızı fark etmiş olursunuz diye düşündüm.

Kendimizi nasıl daha az severiz?

  • Başkalarının fikirleri doğrultusunda yaşayarak: “El alem” dediğimiz ve “ne der?” diye hareketlerimizi kısıtladığımız topluluğun fikirlerini, düşüncelerini ön planda tutarak, onların onayını almadan hareket etmeyerek yaşayabilirsiniz. Sizin hayatınızla, sizin tercihlerinizle ilgili başkalarının düşünceleri her zaman bir adım öndeyse kendi değerinizi fark etmemeniz çok normaldir. Çünkü size göre sizin değil, onların ne düşündüğü önemlidir.
  • Hayır diyemeyerek: Yapmak istemediğiniz bir şeyi, sırf karşınızdaki insanlar üzülmesin diye zorla yaptığınız oldu mu? Arkadaşınız sinemaya gitmek istiyordur ama siz açık havada yürümek istiyorsunuzdur. Kendinizi daha az sevmek istiyorsanız tabii ki arkadaşınızın tercihini kabul etmelisiniz. Eğer biraz daha mutlu ve özgüvenli hissetmek isterseniz, o an açık havada vakit geçirmek istediğinizi, başka bir sefer birlikte sinemaya gidebileceğinizi söyleyebilirsiniz.
  • Kendimizi küçümseyerek: “Çok aptalım, kafam hiç çalışmıyor, korkağın tekiyim, başarısızım” gibi cümleleri kullandığınız oldu mu hiç? Kendinize daha az değer vermek istiyorsanız daha çok küçümseme cümleleri kullanmalısınız. Potansiyelinizi fark etmeyerek, başkalarının sizin hakkınızdaki düşüncelerini kendi düşüncelerinizmiş gibi benimseyerek kendinizden uzaklaşabilirsiniz. Ancak olur da kendinizi biraz daha yakından tanımak isterseniz nelerden hoşlandığınızı, neleri sevmediğinizi kendinize söyleyin ya da yazın. Belli mi olur? Belki kendinize karşı içiniz ısınmaya başlar.

İlginizi çekebilir: Kaybetmekten korkmayın: Kaybetmenin bize kazandırdığı 6 şey

Uzman Psikolog Merve Saraçoğlu Psikolog
İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Lisans ve Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Bristol Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji Programı’nı tamamlamıştır. 2010 yılında başladığı Bilişsel ve ... Devam