X

Büyükada’da mutlaka yapmanız gerekenler

İstanbul’un kalabalığından uzaklaşarak tarihi taş evlerin ve harika doğa manzaralarının arasında nefes almak için Büyükada’dan daha iyi bir seçenek yok! İstanbul’a yakınlığına rağmen tarihi ve doğal dokusunu koruyan Büyükada, kısa süreli kaçışların uğrak noktalarından. Özellikle bahar ve yazlarında sıklıkla ziyaret edilen Büyükada sizin de kaçış planlarınız arasındaysa bu keyifli aktivite listesine göz atmak isteyebilirsiniz…

1. Güzel bir ada kahvaltısı yapın.

Adaya aç geldiyseniz geziye başlamadan veya denize girmeden önce yapacağınız ilk şey, size kendinizi tatildeymişsiniz gibi hissettirecek şöyle güzel bir ada kahvaltısı yapmak olmalı. Eğer planlarınız arasında denize girmek varsa kahvaltı için her zaman plaj yakınındaki tesisleri değerlendirebilir veya yanınıza aldıklarınızı oturup yemeyi tercih edebilirsiniz. Ama sahildeki çay bahçelerinde ada havasını koklayıp martıları dinlemenin keyfi bir başka oluyor.

2. Denize girecekseniz vakit kaybetmeden plajlara yönelin.

Günü doğru planlamak adına adaya hangi amaçla geldiğinize karar vermeniz önemli. Eğer amacınız denize girmekse ortalık çok kalabalıklaşmadan plajlara yönelmeniz en iyisi. Aksi halde aşırı kalabalık sebebiyle istediğiniz gibi keyifli bir deniz günü planlayamayabilirsiniz. Tercihen karnınızı doyurduktan sonra gidebileceğiniz en iyi plajlar Eskibağ, Halik Koyu, Aya Nikola ve Prenses Koyu şeklinde. Ama adada serinlemek için tercih edebileceğiniz farklı plajlar da mevcut.

3. Bisikletle ada çevresinde turlayın.

Planlarınız arasında denize girmek yoksa adanın mis kokulu sokaklarında yürüyerek harika tarihini keşfetmeye başlayabilirsiniz. Sokaklar uzun yıllık ağaçlarla kaplı olduğundan yaz aylarında bile sıcaklamadan gezinti yapmanız mümkün. Yaya olarak turlamanın ayrı bir yeri olsa da adaya ayak basar basmaz bisiklet kiralarsanız sizinle birlikte adaya inen güruhtan ve sahildeki yoğunluktan hızlıca kurtulursunuz. Bundan sonrasını sele üstünde geçirerek adanın yukarılarına pedallayabilir ve çam ormanları arasında oksijen dolu bir rota izleyebilirsiniz.

4. Nostaljik çaycılarda soluklanın.

Adalar özellikle merkez bölgelerde, soluklanmak isteyen ziyaretçileri bekleyen nostaljik çaycılarıyla ünlü. Adada biraz tur attıktan sonra gözünüze kestirdiğiniz bir çaycıda oturup dinlenmek her zaman iyi bir seçenek. Alternatif olarak adanın seyir terasları ve mesire alanlarıyla dolu ormanlık bölümlerini de keşfedebilirsiniz. Yanınıza aldıklarınızla piknik yapmak ve aileniz ya da arkadaşlarınızla keyifli bir gün geçirmek için tercih edebileceğiniz en iyi seçenek ise sakinliğiyle öne çıkan Dilburnu Tabiat Parkı. İçinde çocuk parkı, piknik masaları ve yürüyüş rotaları bulunan parkta denize girmek de mümkün.

5. Ada köşklerini ziyaret edin.

Klasik bir Büyükada ziyaretinde görmeden gelmemeniz gereken yerler adasında elbette tarihi köşkler var. Her biri geleneksel mimarinin eşsiz güzelliğini ortaya koyan köşkler ahşap işçilikleri, dekoratif süslemeleri ve ağaçlar arasındaki manzaralı konumlarıyla baktıkça içinizi açacak cinsten. Adada yaptığınız kısa bir gezintide bile her sokakta farklı dönemden kalma nostaljik bir köşk keşfedebilirsiniz. Ama en gösterişli olanlar daha çok Nizam ve Maden bölgelerinde kümelenmiş durumda. Bu nedenle rotanıza buraları eklediğinizden emin olun.

6. Rum yetimhanesini görün.

Rum Yetimhanesi, dünyanın ilk çok katlı ahşap yapısı olarak geçiyor. Manastır Tepesi’nde harika manzaralı bir konumda yer alan yetimhanenin içine giriş yok. Ancak dışarıdan bile son derece heybetli olan yapı, bir dönemin kültürünü ve tarihini yansıtıyor. Bisikletle kolayca ulaşacağınız yetimhane çevresinde yürüyüş yapabilir ve manzaraya karşı fotoğraf çekilebilirsiniz.

7. Aya Yorgi Kilisesi’ni gezin.

Adanın en huzurlu yerlerinden biri, tepe noktada konumlanan dışı mütevazi, içi gösterişli tasarlanmış Aya Yorgi Kilisesi. Biraz yorucu bir tırmanışın ardından ulaşacağınız kilise, hem tarihi güzelliği hem de nefes kesici manzarasıyla kesinlikle bir ziyareti hak ediyor. Hemen yanında konumlanan kır gazinosu ise 1978’den beri hizmet veriyor. Ahşap masa sandalyeli salaş yapısıyla sizi bir anda eski yıllara ışınlayacak bu manzaralı alanda dinlenmek, yukarı çıkarken harcadığınız tüm efora değecek. 

8. Aya Yorgi Tepesi’nde günü batırın.

Aya Yorgi Tepesi, aslında kilisenin bulunduğu konuma verilen isim. Tepe noktası sebebiyle harika manzaralar sunan tepede günü batırmak için az önce bahsettiğimiz kır gazinosu her zaman iyi bir seçenek. Ancak civarda doğa içinde keşfedilmemiş harika kayalıklar ve ormanlık alanlar da var. Burada hızlı bir tur attıktan sonra boş gördüğünüz bir alanda durarak manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

9. Balık yemeden dönmeyin.

Adaya gelmişken bölgeye özgü bir şeyler yemek istiyorsanız tercihiniz öncelikle balıktan yana olmalı. Merkezde veya adanın manzaralı tepe noktalarında konumlanan restoranların hemen hepsinde mevsimlik taze balık menüsü bulunuyor. Romantik ve leziz bir akşam yemeği için günü bu restoranlardan birinde batırmayı tercih edebilirsiniz. Daha salaş alternatifler için vapurların yanaştığı liman kısmındaki balık ekmekçileri de değerlendirebilirsiniz.

10. Bir ada klasiği olarak dondurma yiyin.

Büyükada’yla özdeşleşmiş bir diğer lezzet tabi ki dondurma. Bölgenin en turistik yerlerinden olan dondurmacılar merkez çarşı ve liman bölgelerinde yoğunlaşmış durumda. Gün içinde serinlemek veya yemekleri tatlı şekilde sonlandırmak için bu dondurmacılardan birine uğrayabilirsiniz. Ama eğer dondurmacılığı 1995’ten beri aile mesleği olarak yapan, seyyar dondurmacı arabasını yakalarsanız önceliği ona vermek de isteyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Adalar gezi rehberi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale