Bu günler geçecek ama önemli olan ‘nasıl’ geçtiği

Öyle bir hal ki bu… Ne dünyada kalabiliyorsun ne de hayallere dalabiliyorsun… Ne işine gücüne bakabiliyorsun ne de boş durabiliyorsun… Büyük bir acı, ‘Yüreğimiz yanıyor’. En iyi tabir ve ardından gelen çaresizlik, kızgınlık, yardım edemediğini düşündüğün için suçluluk… Ne anlatıyor sana insan?

Şok hali seni hiç beklemediğin yerden vurur ve dediği tek bir şey vardır; “Dur!”: Bu halinle, buradan daha ileriye gitme, değişmen için çok fırsat verdik ama onu seçmedin, biz sana bu değişimin için şimdi yardım ediyoruz… Seni biz durduruyoruz çünkü seni asıl dileğinle buluşturmak istiyoruz. Çünkü senin asıl dileğin ve bizim dileğimiz aynı. Tek bir yönde gidiyoruz: Uyanış.

Zihnindeki düşünceleri ve dahi DNA’nı, bedenini aşmalısın. Bu yolda tüm kainat, tüm melekler ve yükselmiş rehberler sana hizmet ediyor. Yaşadığın her olay sana bir mesaj veriyor açıp okuman için, ama sen zarfı dahi açmadan çöpe atıyorsun. ‘Boş ver.’ diyorsun… ‘Anlamaya gerek yok, mevcut hali koruyalım o yeter.’, diyorsun. Ve ama hatırlayabilir misin, sen doğayla birsin ve doğada hiçbir şey sonsuza kadar mevcut haliyle kalmaz… Yapay olur. Hatırlayabilir misin, yaşamda değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Sen yapay olmak istiyorsun oysa biz seni gerçek doğana çağırıyoruz; değişmelisin insan. Yükselmeli ve ilerlemelisin. Değişmeli, dönüşmelisin, görmeli, anlamalı ve yükselmelisin…

Senin ilk dileğin buydu: Bilincini her şeyi içine alacak kadar genişletmek (yükseltmek). Bilincini sevgiye doğru genişletmek, kalbini tümüyle açmayı öğrenmekti, bu dünya oyun planında. Sen saf sevgisin, bunu unutup yeniden hatırlamaya geldin bu dünyaya.

Kendinden kendine bir yolda olduğunu nasıl ve ne çabuk unuttun? Geri dönüp bakmalısın unuttuklarına… Seni bu dünyaya göndermeden önce içine mühürlenmiş olan kitaba bir bak, bu dünyada nasıl yaşayacağına dair tüm bilgi orada… İçindeki öz bilgiye bak… Ve orada bulacağın şey: Tüm bu kainatın senden sana olduğu olacaktır. Bu kainat sensin. Bu dünya bir ayna ve gördüğün elbette senin bir yansıman. Kolektifte olan kolektifin yansıması, bireysel yaşamında olan bireysel inançlarının bir yansıması… Bu yaşam sadece bir yansıma, kendini gör ve oradan Rabbini bil diye… Bu görünende kendini okuyabil güzel insan… En sonunda her şeyin merkezinde senin oturduğunu göreceksin. İradenin sen olduğuna uyanacaksın. Teklik hakikatse eğer bu ne demek?

Burası bir oyun alanı, işte bu iradeni yansıttığın… Sadece bir oyun. Onu eğlenceli hale getirmek de, bir zulme çevirmek de senin ellerinde. Aç zihnini, aç kalbini. 

Eller kalbin uzantısıdır.’, demişti bir arkadaşım bir keresinde… Torus enerji alanını bilir misin? Kalbinden yayılan rezonans alanını… Evet işte öyle, her şey senin ellerinde ve yani her şey senin kalbinde… Her şeyin merkezinde atan tek bir kalp bulacaksın en nihayetinde ve o kalbin, senin kalbin olduğunu da…

Yüreğindeki bu sorumluluğu almanın vakti artık geldi… Yüreğine bak, oraya dön, yüreğinde kal ve oradan ver bize güzelliklerini, biz de sana yaşamından gösterelim seni. Yaşam aynan, demiştik ya…

Sen yüksel, yaşamın da yükselir… Sen yüksel bütün bu acılar silinir… Yaşam an’dan ibarettir. Bilgelik acıları tatlı bir rüyaya çevirir… ‘Derdim bana derman imiş.’ Dedirtir, sevdirir… Bilgelik acılarına sevecen bir baba gibi bakma haline getirir seni, adeta acılarına sempati ve sevgi ile yaklaşırsın artık, onlar düşmanın değil eski dostların olmuşlardır. Bilgeliğe dönüşmüş ve seni yükseltmişlerdir. Böylece o acı artık bir acı değil, bir derstir. Bu olduğunda sen hiç acı çekmemiş gibi hissedersin. Dedik ya; acı artık acı değildir ve yaşam an’dan ibarettir. Böylece o bir metamorfoz geçirmiş ve öğrendiğin bir bilgiye dönüşmüştür, o bir bilgidir şimdi. Oku.

Bu günlerin geçeceğini biliyorsun. Diğer tüm acılar, kaoslar ve hatta helak olan kavimlerden sonra yaşam her zaman devam etti, ediyor ve edecek… Bu günler de elbet geçecek ve işte bu kez öyle bir dönemdeyiz ki; eskisi gibi devam edemeyeceğimizin, değişimin ve dönüşümün zorunlu olduğunun ayan beyan, bağıra çağıra, güçlü bir şekilde kendini ifade ettiği bir zaman bu zaman… O yüzden bir kez daha söyleyelim, Bu günler geçecek ama önemli olan ‘nasıl’ geçtiği olacak. Bilgelikle geç insan…

Bana @dilekcantimur_celestialbeing Instagram hesabından ulaşabilir ve/veya www.dilekcantimur.com ‘dan web sitemi ziyaret edebilirsiniz. Sevgi, metanet ve bilgelik dilerim… Güzel günlerde, daha da yükselmiş bir bilinçte, yeniden buluşmak dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Yaşam amacını bulmak hayatını dönüştürür

Dilek Cantimur ThetaHealing® ve Meditasyon Eğitmeni
Dilek Cantimur, 20 Kasım 1988, İstanbul doğumluyum. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Finans bölümünü burslu okuyup onur derecesiyle mezun olduktan sonra 5 yıl finans ... Devam