X

Boş zamanlarını değerlendirmek isteyen erkeklerin dikkatine: Erkeklerin keyif alabileceği hobiler

Spor, film/dizi, sevgili/eş ile vakit geçirmek, arkadaşlarla toplanmak birçok erkeğin hayatının özetidir aslında. Kadınlar olarak bizler, tüm o yoğun tempoya rağmen, her zaman keyif alabileceğimiz, yeni insanlarla tanışabileceğimiz, bize yeni deneyimler katabilecek fırsatlar yaratmakta bu kadar başarılıyken, neden birçok erkeğin kendisine özel bir hobisi yok?

Standart yaşamınızı bir kenara bırakıp gerek beraber olduğunuz kişi ile, gerek yalnız, gerekse arkadaşlarınız ile yapabileceğiniz yeni hobilere gelin birlikte göz atalım…

Kutu oyunları

Kutu oyunu denince birçok erkeğin aklına Tabu, Monopoly, Jenga’dan fazla isim gelmez. Peki bu kadar mıdır kutu oyunları? Tabii ki hayır! Hatta birçok ülkede (Türkiye de dahil) “Boardgamer” diye tabir edilen kutu oyunu aşıkları vardır.

Öncelikle tahmin edebileceğinizden oldukça fazla kutu oyunu çeşidi olduğunu ve aslında birçoğunun hiç de basit olmadığını bilmeniz gerekir. Kendinize bir kutu oyunu alıp birkaç arkadaşınızla bir araya gelmekle işe başlayabilirsiniz. Böylece kutu oyunlarına ilginiz olup olmadığını deneyimleyebilirsiniz. Nereden başlamalı? Ne oynamalı? Nereden satın almalı?

İlk etapta basit ve sizi fazla yormayacak 7 Wonders Duel, Jamaica, Azul gibi oldukça keyifli oyunları deneyebilirsiniz. Online sitelerden uygun fiyatlarla birçok oyuna ulaşabilirsiniz. Ayrıca internetten ufak bir araştırma yapıp Türkiye’de yer alan Boardgame grupları ile iletişime geçebilirsiniz.

Kutu oyunu oynamanın size sağlayacağı bazı yararlar ise şu şekildedir:

  • Oyun içerisinde yeni hamleler yaparken, aslında farkında olmadan zihninizi çalıştırmış olursunuz.
  • Arkadaşlarınız ile keyifli ve tekdüzelikten uzak zamanlar geçirebilirsiniz.
  • Kutu oyunlarından gerçekten keyif almaya başlarsanız, sizin gibi kutu oyunlarına merakı olan insanlarla tanışabilir, yeni dostluklar edinebilirsiniz.

Fotoğraf çekmek

Sosyal medyanın hayatımızın bir parçası olması ile hala güzel fotoğraf çekemeyenlerin (benim gibi) sayısı oldukça azaldı. Fotoğraf çekmek derken cep telefonlarınızı kastetmediğimi anladığınızı umuyorum.

Fotoğrafçılığın bir sanat olduğunu düşününce zor gibi gözükse de, biraz ilginiz ve yeteneğiniz varsa başaramamanız için bir sebep yok. Kendinize profesyonel bir fotoğraf makinesi satın alarak, doğayı, gökyüzünü ve insanları fotoğraflayabilirsiniz.

Tabii gerçekten fotoğraf çekme yeteneğinizin olmadığını düşünüyorsanız, gerçekten keyif alabileceğiniz uğraşlar sizin için daha iyi olacaktır.

Yeni bir dil öğrenmek 

Bir dil, bir insan” sözünü duymayan yoktur. Peki gerçekten doğru mu bu? Evet kesinlikle doğru!

Özellikle sıkça yurt dışı seyahatleri yapıyorsanız, kesinlikle yabancı bir dil öğrenmenizi öneririm. Gittiğiniz bir ülkede bir kahve siparişi bile verirken İngilizce yerine, o ülkenin kendi dilini konuştuğunuzu bir düşünsenize. Karşınızdaki kişide yaratacağınız mutluluğun paha biçilmez olacağından emin olabilirsiniz.

Günümüzde yabancı dil olarak yalnızca İngilizce bilmenin pek bir faydası olmadığını birçok iş ilanında görebiliyoruz. Özellikle öğreneceğiniz Avrupa dilleri yurt dışına gitmeseniz bile, Türkiye’de tanışacağınız birçok Avrupalı ile daha kolay samimiyet kurmanıza yardımcı olacaktır.

Hiç vakit kaybetmeden internet üzerinden biraz araştırma yaparak hangi dilin sizin için uygun olacağını öğrenmenizi tavsiye ederim. Dilerseniz kendinize uygun bir yabancı dil kursu bulabilir, dilerseniz internet siteleri ile başlangıç seviyesine ulaşabilirsiniz.

Puzzle yapmak 

İlk etapta sizlere kutu oyunları kadar yabancı gelebilir, ancak bir kere puzzle yapmaya başlayınca asla vazgeçemeyeceğinizden emin olabilirsiniz.

Çocukluğunuzda birçoğunuzun 100, 500, 1000, hatta 5000 parçalık puzzle’ları olmuştur elbette. Bunların bazılarını tamamlamış, bazılarını tamamlayamamış, belki de birçoğuna hiç başlayamamıştınız bile. Belki de yıllardır aklımıza bile gelmeyen puzzle’ları şimdi gün yüzüne çıkarma zamanıdır. Ya da üzerinde sevdiğiniz bir filmin, sanatçının veya ülkenin olduğu bir puzzle satın alarak bu dünyaya dalış yapabilirsiniz.

Youtube’da izleyeceğiniz bazı videolar ile, dünyada birçok insanın zamanlarının çoğunu buna ayırarak geçirdiğini gördüğünüzde gözlerinize inanamayacaksınız.

Bisiklet sürmek 

Birçok Avrupa ülkesinde insanların birçoğunun araba veya toplu taşıma yerine bisiklet kullandığını bilmeyen yoktur.

Nüfusu daha az olan şehirlerde bisiklet kullanımı son zamanlarda artmış olsa da, elbette İstanbul gibi büyük bir şehirde yaşıyorsanız işinize bisikletle gitmek, trafikte bisiklet sürücülerini görmezden gelen şoförleri düşününce pek de kolay olmayacaktır.

Bunun yerine, son yıllarda hızla artan bisiklet gruplarından birine katılabilir, çocukluk anılarınızı günümüzle birleştirebilirsiniz. Bu vesile ile hem gezmiş, hem doğa ile buluşmuş, hem de yeni arkadaşlıklar edinmiş olursunuz. Dünyanın en sağlıklı sporlarından birini yapmak da cabası.

Yemek yapmak 

Çok şanslıyım ki hayatımda hiçbir zaman “Yemek yapmak kadın işidir” diyen insanlar yer almadı. Siz de bu şekilde düşünenlerdenseniz, aslında dünyanın en keyifli uğraşlarından biri olan yemek yapma sanatına dahil olabilirsiniz. Yerli, yabancı internet sitelerinde yer alan birbirinden basit ve leziz tariflerle işe başlayabilir, sevdiklerinize ve kendinize ziyafetler verebilirsiniz. Nasıl “Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer” diye bir söz varsa, bir kadının da kalbine giden yol midesinden geçer, unutmayın. Ayrıca her zaman hanenize +1 puan katacağından şüpheniz olmasın.

Elbette bir gurme kolay yetişmiyor, yine de kolları sıvamak için geç kalmış sayılmazsınız.

Seramik kursu 

Ghost” filmini izlemeyen yoktur. Birçoğumuz aslında seramik ile ilk o gün tanıştık. Daha sonra yıllarca hiç haberimiz olmadan birçok seramik ürününden yemek yedik, kahve içtik, seramikten yapılmış olan hediyeler aldık. Dikkatli düşünürseniz bana hak vereceksiniz.

Bir düşünün, çamur ile oynamayı hangi erkek çocuğu sevmez ki? “Zamanında çamur ile az oynamadık” diyorsanız, hemen kendinize bir seramik kursu bulabilirsiniz. Üstelik şimdi “Her tarafın kirlendi” diye sizi azarlayacak bir büyüğünüz de olmayacağı için, daha keyifli olacağından emin olabilirsiniz.

Çamuru kullanırken stres atabilir, zevkinize göre objeler oluşturabilirsiniz. Kendinizi biraz geliştirerek sizler de seramikten harikulade ürünler yapabilirsiniz! Belki daha sonra bunları satışa sunabilir, işi ilerletirseniz bir sergi bile açabilirsiniz.

Sosyal medyada yer alan seramik sanatçılarını takip edip, yeni fikirler edinmekten kaçınmayın. Ufak bir bilgi: Objeler fırınlandıktan sonra renkli veya renksiz sır ile boyanıp, boyamadan sonra tekrar fırınlanacaktır.

Eğer bunlardan birini kendinize yakın gördüyseniz hiç vakit kaybetmeden başlayın derim. Kendinize bir hobi edinerek, hayattan daha fazla keyif alacağınızdan ve hayata farklı bir açıdan bakacağınızdan kuşkunuz olmasın.

Son olarak, kızlar, sizler bu yazımı okuduysanız, bunların tümünün bizlere uyduğunu, birçoğunu yaptığımı ve her birinden ayrı ayrı keyif aldığımı belirtmek isterim.

Gizem Okut: 1986 yılında İstanbul'da doğdum ve Kıbrıslı'yım. 2010 yılında DAÜ'de Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Londra'da moda yazarlığı da dahil olmak üzere moda ile ilgili kurslara katıldım. Bir buçuk senelik bir Londra macerasının ardından tatil için gittiğim İstanbul'da ailemle kalmaya karar verdim ve İstanbul'da çeşitli firmalarda Stil Editörlüğü, Sosyal Medya Yönetimi, Müşteri İlişkileri gibi farklı pozisyonlarda çalıştım. 2016'da Kıbrıs'a geri dönmem ile birlikte üniversite yıllarımda staj yaptığım ve ülkenin en eski otellerinden olan Dome Hotel'de Misafir İlişkileri ve Sosyal Medya Yönetimi pozisyonlarında 2 yıl çalıştım. Daha sonra turizm sektörüne ait olmadığıma karar vererek ani bir kararla birbirinden tamamen farklı sektörlerde, birbirinden farklı işlerde çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum. Yazı yazmak, kitap okumak, müzik dinlemek, plajda vakit geçirmek gibi vazgeçemeyeceğim hobilerimin yanı sıra, seramik objeler yaratmak, bahçe ile uğraşmak, farklı tarifler denemek gibi hobilerim de mevcut. Şu hayattan istediğim üç şey; sağlık, barış, huzur.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale