X

BluTv kapandı mı? Max’te neler var?

Netflix, Amazon Prime ve Disney+ gibi bir streaming hizmeti olan BluTv, birkaç hafta önce kapatıldı. Her ne kadar artık BluTv markasına erişim olmasa da bu markanın yerine Max isimli dijital dizi/film platformu geçti. Bu yazımızda, bu gelişmenin tüm detaylarını ve Max aracılığıyla izleyebileceğiniz yapımları sizler için kaleme aldık.

BluTv’ye ne oldu?

Çeşitli dizi ve filmlere ev sahipliği yapan BluTv, 15 Nisan’da Warner Bros. Discovery bünyesinde hizmet veren Max’e dönüştü. Bir başka deyişle, BluTv’nin zengin kütüphanesinde yer alan yapımlar artık Max isimli platform bünyesinde izleyicilerle buluşuyor.

Bir marka değişikliği olarak tanımlayabileceğimiz bu gelişme sonucunda App Store ve Google Play gibi marketlerden BluTv uygulaması kaldırıldı. Kaldırılan bu aplikasyonun yerine de Max uygulaması geçti. Ayrıca, blutv.com adresine gidildiği zaman da bu markanın artık Max’e dönüştüğüne dair bir bilgilendirme ve ‘’Max’e git’’ butonu ile karşılaşılıyor.

Mevcut BluTv abonelikleri, Max’e otomatik olarak aktarıldı. Kısacası, BluTv kullanıcıları bu platformdaki hesap bilgileri, şifreleri ve ödeme detaylarıyla Max’i kullanabiliyorlar.

Max nedir?

Eski adı HBO Max olan Max platformu, BluTv’nin marka dönüşümüyle Türkiye pazarına çarpıcı ve etkili bir giriş yaptı. Hem mobil aplikasyonu bulunan hem de web tarayıcıları aracılığıyla erişilebilen bu platform, kullanıcı dostu arayüzüyle ön plana çıkıyor. Max’ın sade arayüzü, kullanıcıların istedikleri dizilere ve filmlere hızlıca ulaşmasına yardımcı oluyor.

Max’te neleri izleyebilirsiniz?

Max’te BluTv’nin yerli içerikleriyle birlikte HBO’nun orijinal yapımları, Warner Bros.’un gişe rekorları kıran filmleri, DC evrenine ait yapımlar, belgeseller ve canlı spor yayınları bulunuyor. Şimdi, zengin bir içerik yelpazesi sunan Max’te mutlaka izlemeniz gereken bazı dizi ve filmleri paylaşmak istiyoruz.

The Last of Us, IMDb: 8.7

İki sezonluk The Last of Us, gerilim dolu bir hayatta kalma mücadelesini izleyicilerle paylaşıyor. Bu dizi, insanları birer yaratığa dönüştüren korkunç bir hastalığı ve bu salgından sonra toplumun yaşadığı çöküşü anlatıyor. Bağ kurmanın, kayıpların ve umut arayışının dokunaklı hikayesine şahit olmak için bu diziye bir şans tanıyabilirsiniz.

Big Little Lies, IMDb: 8.4

İki sezonluk Big Little Lies, Nicole Kidman başta olmak üzere güçlü bir oyuncu kadrosuyla bizleri selamlıyor. Bu dram dizisi, küçük bir sahil kasabasında yaşayan çocuklu kadınların sırlarına, ilişkilerine ve geçmişlerine odaklanıyor. Güçlü kadın karakterlere sahip dizi, gizemi ve dramatik yapısıyla izleyicileri ekrana bağlıyor.

Euphoria, IMDb: 8.3

İki sezonluk Euphoria, Zendaya, Sydney Sweeney, Hunter Schafer ve Jacob Elordi gibi çekici oyuncuların performanslarına ev sahipliği yapıyor. Bir gençlik ve dram dizisi olan bu yapım, bir grup gencin bağımlılık, kimlik, cinsellik ve travma gibi fenomenlerle mücadelesini konu ediniyor.

The Father, IMDb: 8.2

Anthony Hopkins ve Olivia Colman’ın başrollerinde olduğu The Father, bir saat otuz altı dakikalık bir dram filmi. Bu yapım, yaşlı bir adamın zihinsel sağlığı üzerinden zaman ve gerçeklik algısının kırıldığı bir hikaye anlatıyor. Dokunaklı yapısıyla ön plana çıkan dizide Hopkins bu yaşlı adamı canlandırırken Colman da bu adamın kızı olarak karşımıza çıkıyor.

The White Lotus, IMDb: 8

Üç sezonluk bir dram dizisi olan The White Lotus, lüks bir tatil köyündeki farklı sosyal sınıflardan gelen insanların iç içe geçen hikayelerini ekranlara yansıtıyor. Bu dizi, birçok wellness kavramına odaklanarak göz alıcı mekanlarla ve çarpıcı karakterlerle izleyicileri etkiliyor. Her sezonu farklı bir lokasyonda geçen bu dizi aracılığıyla toplum eleştirilerine dahil olabilirsiniz ve gerilim dozu yüksek bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Everything Everywhere All at Once, IMDb: 7.8

Yaklaşık iki saatlik Everything Everywhere All at Once, bir aksiyon ve bilim kurgu filmi olarak bizlerle buluşuyor. Bazı izleyicilerden fazlasıyla pozitif bazılarından da oldukça negatif yorumlar alan bu film, paralel evrenlere odaklanıyor. Eğer absürtlüğün ve duygusal yoğunluğun bir arada olduğu bir yapım arayışındaysanız bu filme göz atabilirsiniz.

The Worst Person in the World, IMDb: 7.7

Yaklaşık iki saatlik The Worst Person in the World, gerçek dünyanın içinden, alışılagelmiş bir olay örgüsünü ekranlara yansıtıyor. Bu romantizm ve dram yüklü film, genç bir kadının aşk, kariyer ve kimlik arayışını konu ediniyor.

Wonka, IMDb: 7

Wonka, yaklaşık iki saatlik bir film olup çocuklarıyla beraber keyifli vakit geçirmek isteyen ebeveynler başta olmak üzere her yaştan izleyiciye hitap ediyor. Timothée Chalamet’in başrolde olduğu bu yapım, Charlie and the Chocolate Factory isimli filmden tanıdığımız ünlü çikolata üreticisi Willy Wonka’nın gençlik yıllarını anlatıyor. Müzikle dolu renkli bir dünyaya doğru bir yolculuk yapmak istiyorsanız Wonka’yı izleyebilirsiniz.

Trap, IMDb: 5.8

Bir saat kırk beş dakikalık Trap, devamı gelecekmiş gibi bitirilen filmler arasında bulunuyor. Bu gerilim dolu suç filmi, ergenlik çağındaki kızıyla beraber bir konsere giden babanın hikayesini ekranlara yansıtıyor. Mutlu bir baba-kız vaktinden fazlasıyla farklı olan bu hikayenin merkezinde herkesi korkutan bir seri katil bulunuyor.

And Just Like That…, IMDb: 5.7

Üçüncü sezonu yakında yayınlanacak olan And Just Like That, temelde Sex and the City isimli yapımın devam dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu dizi, Sex and the City evrenindeki üç kadının 50’li yaşlardaki hayatlarına tanıklık etmemizi sağlıyor. Ne yazık ki, ilk dizinin sevilen ismi Samantha Jones yani Kim Cattrall’ın hayat verdiği karakter bu devam içeriğinde yer almıyor.

İlginizi çekebilir: Prime Video’da izleyebileceğiniz en iyi yapımlar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale