X

Bir Amerikan Futbolu yıldızının gizemli cinayet hikayesi

80’lerdeyiz… O J Simpson, Amerikan futbolunun önde gelen yıldızlarından biridir. Bütün Amerikan halkının sempatisini toplamıştır. NFL’den emekliliğini istedikten sonra potansiyelini keşfeden yönetmenler kendisini beyaz perde için ikna etmekte gecikmezler. Hepimizin defalarca izlediği Çıplak Silah serilerinde rol alır. Hayat güzeldir, ya da biz öyle zannediyoruzdur.

12 Haziran 1994 gecesi O J’nin eski eşi Nicole Brown, arkadaşı Ronald Goldman ile evinin önünde ölü bulunur. Polis O J Simpson’un o sırada olay yerinde olduğuna dair birçok delil bulur fakat kendisi ortalıklarda yoktur. Polis kendisine medya aracılığıyla gelip ifade vermesi yönünde nazik bir çağrıda bulunur. O J çağrıya uymaz, ancak avukatı Robert Kardashian (evet kendisi Kim Kardashian’ın babası olur) aracılığıyla medyaya bir not iletir. İleride Amerika’da “yüzyılın davası” olarak anılacak ve filmleri aratmayacak olaylar yavaş yavaş filizlenmeye başlamıştır.

Notun içeriği kısaca kendisinin bu olayla bir ilgisi olmadığı, eşini çok sevdiği, ne yaptıysa bu sevgisinden ötürü yaptığı, Amerikan halkının kendisi için üzülmemesi gerektiği ve hiçbir şeyden pişman olmadığıdır. Birkaç psikolog televizyonlara çıkıp bunun bir intihar notu olabileceğini beyan ederler ve çok kısa zamanda haklı oldukları anlaşılır. O J’nin arabası en yakın arkadaşı tarafından kullanılırken otobanda görülür. Esas çocuk ise arka koltukta başına bir silah dayamış olarak oturmaktadır. O J’yi ikna etmeye çalışan dedektifle telefon konuşmalarını şuradan dinleyebilirsiniz:

httpv://www.youtube.com/HcyyCi2b2AY

80 km süren kovalamaca O J Simpson’un evinde son bulur. Kendisi bir bardak portakal suyu ve annesiyle konuşmasına izin verilmesi karşılığında teslim olur.

O J’yi savunacak avukat ordusu medya tarafından “Dream Team” olarak adlandırılmaktadır. Gerçekten de hepsi adeta filmlerden fırlamış gibidir ve Amerika’nın en iyi avukatlarıdır. Ancak işleri hiç kolay olmayacaktır. Çünkü cinayet mahallinde O J’nin aleyhinde delillerle doludur. DNA örnekleri ve Simpson’a ait olduğu belirlenen kan izleri sayesinde iddia makamı kendisinden çok emindir.

Dava, sıradan bir cinayet davası seyrinde başlamıştır, O J’nin avukat ordusu mahkemede klasik savunma ve zaman çalma manevraları deneyerek jürinin aklını bulandırmaya çalışmaktadır. İddia makamı kendinden o kadar emindir ki bir an önce mahkumiyeti istemektedir. Olay ABD halkının gözünde ilk zamanlar sahip olduğu popülerliliği yitirmiş, herkes O J’nin suçlu olduğundan emindir.

Tam bu sırada Dream Team’in kaptanı olarak adlandırılan avukat Johnnie Cochran sahneye çıkar ve davayı tarihe geçirecek manevrasını yapar: O J Simpson’un siyah olması yüzünden bir grup ırkçı beyaz polisin kendisine bu komployu kurduğunu iddia eder. İddia makamı bunun saçmalık olduğunu söyler ancak tam bu esnada polislerden birinin gerçekten ırkçı olduğunu ispatlayan telefon kayıtları mahkemenin önüne gelir.

Olay birden bire siyah-beyaz kavgasına dönüşür. Eski reytingler geri gelmiştir. Amerikan halkı 94 yılında her akşam pembe dizi izlercesine duruşmayı takip etmeye başlar.

Deliller bir bir çürüyordur. İddia makamı ortaya delil olarak bir eldiven koyar ve hakimden Simpson’un ona ait olduğu iddia edilen eldiveni giymesine müsaade etmesini ister. Hakim onaylar. Tam Simpson eldiveni giyecekken Cochran onu durdurur. Jüriye döner ve o tarihe geçecek cümlesini söyler : “if it doesnt fit you must acquit” (eğer eldiven uymazsa beraat ettirmelisiniz)

httpv://www.youtube.com/P_apIbmsUwU

Eldiven O J’e aşırı küçük gelir. Duruşmayı futbol müsabakası gibi izleyen ülke şoktadır. Bir anda bütün kartlar tersine döner. Siyah Amerikalılar bir komploya kurban gittiklerine emindirler. Durum bir cinayet davasından çıkmıştır. Artık bu siyah – beyaz meselesidir. Dönem başkanı Clinton yatıştırıcı bir konuşma yapma ihtiyacı hisseder.

Dream Team bu esnada iyice ipleri eline almıştır.O J’nin evinde arama yapan polisin siyah kadın polis memurlarına kötü muameleden disiplin cezası almış olması ellerini iyice güçlendirir. Son olarak polislerin olay mahallinde hiçbir delile dokunmadıklarını beyan etmesine rağmen, olay yeri inceleme ekipleri tarafından çekilen fotoğraflarda nesnelerin sürekli farklı yerlerde görünmesi aslında, davayı halkın vicdanında bitirmiştir.

Nihayet 3 Ekim 1995 tarihinde Jüri O J Simpson davasıyla ilgili verdikleri kararı açıklar: SUÇSUZ !

httpv://www.youtube.com/infLrZjJpNc

ABD’deki evlerin yüzde 42’sinde dava finali izlendi. ABD nüfusunu düşünürseniz sayının ciddiyetini anlayabilirsiniz.

Simpson olayı, hukuki olduğu kadar sosyolojik etkilerini hala sürdüren bir vakadır. Siyah beyaz çatışmasından, kadına karşı şiddete yönelik bir çok tez yazılmasına ve yeni fikirler ortaya atılmasına yol açmıştır. Olayla ilgili kurulan dernekler mevcuttur. Arada sırada ABD’de hala konu ile ilgili programlar yapılır.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.  tıklayınız. 

Onur Özdeniz: Av. Onur Özdeniz liseyi Saint-Michel’de okumuş, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş ve yine aynı üniversitede “Spor Yöneticiliği Yüksek Lisans Programı”nı yüksek dereceyle tamamlamıştır. 2010-2012 seneleri arasında Türkiye Futbol Federasyonu Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun önce avukatlığını sonra koordinatörlüğünü yapmıştır. Şu anda avukatlık yapıyor. Avukatlığın yanı sıra uzak doğu sporları ve crossfit ile yakından ilgilidir. Muay-thai, kick-boks, wingchun ve nunchaku ile uğraşmıştır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale