X

Bilişsel çarpıtmalar: Olayları mantık dışı bir şekilde yorumlama nedenimiz

Hava çok soğuk ve karlı. Yollar yer yer buz tutmuş durumda. Arabalar zor ilerliyor. İnsanlar düşmemek için yavaş yavaş yürümeye çalışıyor. Selma acil bir işi olduğu için dışarıya çıkmak zorunda kalmış. Kış mevsimini ve kar yağışını seviyor ama sadece evdeyken. Rahat yürüyebilmek için uzun bir şemsiye almış yanına. Şemsiyeyi bir baston gibi kullanarak yürümeye çalışıyor. Kaldırımdan inip yolun karşı tarafına geçmesi gerekiyor. Kaldırımlar da yollar gibi karla kaplandığı için Selma neresinin kaldırım neresinin yol olduğunu anlayamadan adımını atıyor ve ayağı boşluğa geldiği için düşüyor. İnsanlar kalkmasına yardım etmek istiyor ama Selma kimseyi istemiyor çevresinde, “Ben hallederim” deyip gönderiyor insanları. Şemsiyenin de yardımıyla düştüğü yerden kalkıyor ve sinirli bir şekilde yolun karşısında geçerken içinden söylenmeye başlıyor: “Ne kadar beceriksizim, yolda yürümeyi bile beceremiyorum, o kadar aptalım ki daha yolda yürüyemiyorum, insanlar benimle neden görüşsün ben bu kadar aptal ve beceriksizken?”

Selma bu düşünceler yerine “Her insanın başına gelebilecek bir şey yaşadım, neyse ki hiçbir şey olmadı” diye düşünseydi bu olayı belki gün içinde unutacak ya da bir başkasına gülerek anlatacaktı. İnsanların yaşadıkları olayları mantık dışı bir şekilde yorumlamalarına ve bu yorumlara gerçekmiş gibi inanmalarına bilişsel çarpıtma diyoruz. Bilişsel çarpıtmalar ve otomatik düşünceler Bilişsel Davranışçı Terapi ekolünün kurucusu Aaron Beck’in kognitif depresyon teorisi bileşenlerindendir. Dr. Beck bu çarpıtmaları 10 başlık altında çeşitlendirmiştir.

Bilişsel çarpıtmalar

Bilişsel çarpıtmalar beyninizin gerçeği yansıtmayan bağlantılar kurmasıdır. Bir düşünceniz vardır ama bu düşünce gerçeklikle uyumlu değildir. Sonucunda da negatif hislere sebebiyet verir.

1. Ya hep ya hiç: Kişisel özelliklerinizi siyah ya da beyaz gibi uç noktalarda görmek demektir. Hep ya da hiç düşünce tarzı mükemmeliyetçiliğin temelini oluşturur. Hatadan ya da yanlış yapmaktan korkulur çünkü, o zaman kişi kendini başarısız, beceriksiz, değersiz hisseder. Örneğin, yaptığı sunum yöneticisi tarafından beğenilmeyen bir çalışanın aklından şu düşünceler geçer: “Hep aynı hatayı yapıyorum, işe yaramazın tekiyim, hiçbir zaman terfi edemeyeceğim.”
2. Aşırı genelleme: Kişinin başına bir şey geldiği zaman tekrar aynı şeyin geleceği düşüncesidir. Reddedilmenin yarattığı kötü his aşırı genellemeden kaynaklanır. Örneğin, sevgilisinin terk ettiği genç kadın şöyle der: “Hiç mutlu olamayacağım, yine terk edileceğim.”
3. Zihinsel filtre: Bir olaydaki olumsuz bir ayrıntının üzerinde odaklanarak bütün olayın olumsuz gibi algılanmasıdır.
Örneğin, sınavda 100 sorudan 10 yanlış yapan bir öğrencinin sadece yaptığı yanlışlara odaklanması…
4. Olumluyu geçersiz kılma: Olumlu olayları olumsuza çevirme eğilimidir. Örneğin, kişiye ne kadar güzel olduğuyla ilgili övgü yapıldığında kişinin “sadece kibar olmaya çalışıyor” diye düşünmesi.
5. Sonuçlara atlama: Durumun gerçekleriyle bağdaşmayan, olumsuz sonuca odaklanmaktır. “Zihin okumak” ve “falcılık” olarak ikiye ayrılır.

  • Zihin okumak: Kişinin çevresindeki kişilerin kendisiyle ilgili düşünceleri hakkında tahminde bulunması ve bu düşünceleri gerçekmiş gibi algılamasıdır. Örneğin, sabahları her zaman selamlaştığınız komşunuz o sabah çok dalgındı ve size selam vermeden yanınızdan geçti. Aklınızdan geçen düşünce “Artık benden hoşlanmıyor.” olur.
  • Falcılık: Kötü bir şey olacağını düşünüp gerçekçi olmamasına rağmen bu tahmini doğru kabul etmektir. Örneğin, “Asla tedavi olamayacağım, sonsuz kadar böyle mutsuz kalacağım.”

6. Büyütme ve küçültme: Kişileri, duyguları ya da olayları orantısızca büyütme veya küçültmedir. Genelde olumsuz olaylar büyütülür, başarılar ve/veya olumlu durumlar küçültülür. Örneğin, iş yerinde yapılan çok küçük bir hata sonucu “Eyvah! Kesin kovulacağım! Böyle bir hatayı nasıl yaparım!” demektir. Alınan terfi sonucunda ise “Önemli bir şey değil, herkes terfi alabilir.” diye düşünmektir.

7. Duygusal karar verme: Duygulara göre mantık yürütmektir. Örneğin, kendimi çok başarısız hissediyorum öyleyse başarısızım.
8. “-meli -malı” cümleleri: Yaptığım işi bitirmeliyim, olumlu düşünmeliyim gibi motive edici cümleler daha fazla baskı altında ve daha kızgın hissetmenize neden olur.
9. Etiketleme: Hatalara dayanarak kişinin kendisini tamamen olumsuz bir şekilde yargılamasıdır. Örneğin, yaptığınız bir yemek çok tuzlu ya da tuzsuz olduysa “Tam bir beceriksizim.” diye düşünmeniz…
10. Kişiselleştirme: Suçluluk duygusuyla direkt ilişkilidir. Hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen, kişinin olanlardan kendini suçlu ve sorumlu tutmasıdır. Örneğin, çocuğu kötü bir not alınca annenin “Benim yüzümden oldu, ben kötü bir anneyim” diye düşünmesi…

 

Kaynak:
David Burns – İyi Hissetmek

İlginizi çekebilir: Imposter Sendromu nedir: Imposter Sendromu’nun nedenleri, belirtileri ve tedavisi

Uzman Psikolog Merve Saraçoğlu: İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Lisans ve Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Bristol Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji Programı’nı tamamlamıştır. 2010 yılında başladığı Bilişsel ve Davranışçı Terapi eğitimini 2013 yılında bitirerek psikoterapist ünvanını almıştır. Eş zamanlı olarak Pozitif Psikoterapi Enstitüsü’nden onaylı Pozitif Psikoterapi eğitimi ve Pozitif Aile Terapisi eğitimi almıştır. 2012 yılında Avrupa Psikodrama Organizasyonu onaylı psikodrama eğitimini tamamlamıştır. Yüksek lisans ve doktora eğitimi sürecinde, davranış bozukluklarında gevşeme teknikleri konusunda eğitim ve süpervizyonlar almıştır. Bu süreçte birçok danışmanlık merkezinde psikoterapist olarak görev yapmıştır. Halen yetişkinler için bireysel danışmanlık yapmakta ve psikoterapi uygulamaları esnasında Bilişsel-Davranışçı Terapi, Pozitif Psikoterapi, Çözüm Odaklı Terapi ve Motivasyonel Görüşme Tekniklerinden yararlanmaktadır. Kendi oluşturduğu ‘’Ofiste Gevşeme’’ programıyla kurumsal şirketlere iletişim ve gevşeme teknikleri eğitimleri vermektedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale