X
    Kategoriler: FEEL UP

Beden diliniz ne anlatıyor?

Beden Dilinizi Kullanıyormusunuz?

Beden dili, sözsüz iletişimin en önemli aracıdır. Karşınızdakinin mutlu ya da huzursuz olduğunu jest ve mimiklerinden anlayabileceğiniz gibi, siz de karşı tarafa vücudunuzla bazı mesajlar verirsiniz. İlişkilerinizde başarılı olabilmenin yolu, kendinizi en iyi şekilde ifade edebilmenizden geçtiği için, beden dilinizi doğru kullanmanızda fayda var.

Uplifers olarak, beden dilini geliştirmenin; ilişkilerinizi geliştirmek, etkileyiciliğinizi arttırmak ve kendinizi iyi hisettmek için, ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Birkaç küçük değişiklikle beden dilinizi daha iyi kullanabilmeniz için; sosyal ilişkiler, üretkenlik, sağlık ve daha mutlu yaşamanın yolları konusunda araştırmalar yapan Henrik Edberg’in görüşlerini faydalı bulduk.

Aslında, beden dilinizi nasıl kullanacağınıza dair, kesin bir öneri yoktur. Çünkü bedeninizi nasıl kullanmanız gerektiği, bulunduğunuz ortama ve konuştuğunuz kişiye göre değişiklikler gösterebilir; patronunuza veya hoşlandığınız kişiye karşı kullanacağınız beden dili farklıdır.

Beden dilinizi değiştirebilmek ya da geliştirebilmek için, önce beden dilinizin farkında olmalısınız. Nasıl oturduğunuz, ayakta nasıl durduğunuz, kollarınızı ve bacaklarınızı nasıl kullandığınız ve biriyle konuşurken neler yaptığınız gibi… Kendinizi ve hareketlerinizi tanıyabilmek için, bir aynanın karşısında çalışabilirsiniz. Kulağa saçma gelebilir ama sonuçta sizi izleyen kimse yok. Bunu yapmak, diğer insanlara nasıl göründüğünüzü anlamanıza yardımcı olur. Gözlerinizi kapatıp, nasıl görünmek istiyorsanız – kendinize güvenli, iletişime açık, rahat-, öyle olduğunuz bir andaki hareketlerinizi gözünüzde canlandırın ve kendinizi o şekilde davranmaya alıştırın. Kendinizi geliştirebilmek için, vücut dilinin iyi olduğunu düşündüğünüz arkadaşlarınızı ya da ünlüleri de gözlemleyebilirsiniz. Farklı kişilerden, hoşunuza giden şeyleri kendinize almaya çalışın ve öğrendiklerinizi uygulayın.

Bu uygulamaların bazıları, numara yaptığınız düşünmenize neden olabilir. Ancak numara yapmak, yeni bir şeyler öğrenmek için etkili bir yoldur. Ayrıca hislerin geriye doğru da çalıştığını unutmamalısınız. Öyle ki, gülümsediğinizde daha mutlu, dik durduğunuzda daha enerjik ve kontrollü hissedersiniz. Hareketlerinizi yavaşlattığınızda sakinleşirsiniz. Siz olmak istediğiniz gibi davrandıkça, hisleriniz yeni davranışlarınızı destekleyecek ve yeni beden dilinize alıştığınızda başlarda oluşan garip hissiniz ortadan kalkacak.

Başlangıçta vücut dilinizi abartmanız çok kolaydır; rahat görünmek için bacaklarınızı sonuna kadar açmanız, ya da dimdik oturmanız gibi. Ancak bunlar düzeltilebilir. Biraz rol, biraz egzersiz, ve aşağıdaki önerilerle doğru yolu bulacaksınız.

Beden Dilinizi Kullanıyormusunuz?

1. Kollarınızı bağlamayın: Kollarınızı bağlamak, sizin savunmada ya da diyaloğa kapalı olduğunuz izlenimini verir. Aynı şey bacaklarınız için de geçerlidir. Kollarınızı ve bacaklarınızı rahat bırakın.

2. Göz teması kurun ancak gözlerinizi dikmeyin: Eğer konuştuğunuz bir kaç kişi varsa, daha iyi bir iletişim kurmak ve dinleyip dinlemediklerini görmek için hepsiyle bir süre göz teması içerisinde olun. Ancak çok uzun süre göz teması kurmak insanlara garip hissettirebileceği gibi, hiç temas kurmamak sizi kendinize güvensiz gösterebilir.

3. Geniş hareket etmekten korkmayın: Kollarınızı ve bacaklarınızı bir miktar açarak oturmak ya da ayakta durmak, kendinize olan güveninizi ve bulunduğunuz ortamda rahat olduğunuzu gösterir.

4. Omuzlarınızı rahat bırakın: Gergin hissettiğiniz zamanlarda, bu his hemen omuzlarınıza da yansır. Biraz daha yukarıda ve önde görünürler. Rahatlamaya çalışın. Kollarınızı biraz sallayın ve omuzlarınızı geri çekin.

5. Başkaları konuşurken kafa sallayarak onaylayın: Dinlediğinizi göstermek için belirli aralıklarla kafanızı sallayın. Çok fazla yaparsanız Woody Woodpecker gibi görüneceğinizi unutmayın.

6.Kambur durmayın, dik oturun: Tabii gergin olmayan, rahat bir şekilde.

7. Eğilin: Eğer birinin söylediği bir şeyle ilgilendiğinizi göstermek istiyorsanız, biraz ona doğru eğilin. Eğer kendinizden eminve rahat görünmek istiyorsanız, hafifçe arkanıza yaslanın. Ancak dikkat edin; öne çok fazla eğilmek sizi çaresiz, geriye çok fazla yaslanmak, mesafeli ve kibirli görünmenize neden olabilir.

8. Gülümseyin: Rahatlayın ve çok ciddiye almayın. Ve gülümsemeyi unutmayın. Eğer pozitif bir tutum sergilerseniz, karşınızdakiler sizi dinlemeye daha istekli olacaklardır. Tabi kendi esprilerinize ilk gülen siz olmamalısınız.

9. Yüzünüze dokunmayın: Yüzünüze dokunmak, sizi gergin göstermesinin dışında, dinleyenlerin ya da konuştuğunuz kişilerin dikkatini de dağıtacaktır.

10. Başınızı dik tutun: Gözlerinizi yere düşürürseniz, endişeli, kendine güvensiz ve dalgın görünürsünüz. Başınızı dik ve gözleriniz karşıda olsun.

11. Biraz yavaşlayın: Bu kural birçok şey için geçerli. Daha yavaş yürümek sizi daha sakin ve güvenli göstermesinin yanı sıra, kendinizi daha rahat hissettirir. Eğer biri size seslenirse, kafanızı bir anda çevirmek yerine, biraz daha yavaş çevirin.

12. Kıpır kıpır olmayın: Bacaklarınızı sallamak ya da parmaklarınızı masaya vurmak gibi hareketlerden kaçının. Hem sizi gergin gösterecek hem de karşınızdakinin dikkatini dağıtacaktır. Hareketlerinize odaklanın, kendinizi toparlayın ve yavaşlayın.

13. Ellerinizi daha kontrollü kullanın: Yüzünüzü kaşımak ya da parmaklarınızı sallamak yerine, ellerinizi anlatmak istediğinizi destekler yönde kullanın. Bir şeyleri tarif etmek ya da dikkat çekmek istediğiniz şeyi vurgulamak için elleri kullanmak etkili bir yoldur. Ancak kontrollü olmanızda fayda var.

14.İçeceğinizi göğsünüzün altında aşağıda tutun: Göğsünüzün önünde ya da kalbinizin üzerinde tutacağınız herhangi bir şey, sizi mesafeli ve savunmada gösterecektir. Elinizdeki her ne ise, bacağınız hizasında tutabilirsiniz.

15.Omurganızın bittiği yeri öğrenin: Sadece sırtınızı dik bir pozisyona getirmek, dik durduğunuz anlamına gelmez. Dik durmak omurganızı düz tutmak demektir ve omurganız başınızın arkasında biter.

16. Çok yakın durmayın: Eminiz, size çok yakın konuşan birinden rahatsız olursunuz. Siz de, karşınızdakinin kişisel alanını korumasına müsaade edin.

17. Yansıtın: Eğer biriyle iyi anlaşıyorsanız, farkında olmadan birbirinizin vücut dilini yansıtmaya başlarsınız. İlişkiyi güçlendirmek için, proaktif yansıtmayı deneyin. Eğer karşınızdaki öne eğiliyorsa, siz de eğilin. Size yaklaşıyorsa, siz de yaklaşın. Ancak tepkinizi hemen vermeyin ve karşınızdakinin vücut dilindeki tüm değişiklikleri uygulamayın. Garip görünebilirsiniz.

18.Olumlu bir mizacınız olsun:  Belki de en önemlisi bu. Olumlu, açık ve rahat bir tavrınız olsun. Nasıl hissettiğinizin vücut diliniz üzerinde büyük etkisi vardır, ve modunuzun yüksek olması büyük farklıklar yaratabilir.

Vücut dilinizi değiştirmek, herhangi bir alışkanlığınızı değiştirmek gibi vakit alacaktır. Eğer günlerinizi ayaklarınıza bakarak geçirdiyseniz, başlarda başınızı dik tutmakta zorlanabilirsiniz. Ayrıca bir çok şeyi aynı anda değiştirmeye çalışmanızın da faydasından çok zararı olacaktır.

Yukarıdaki önerilerden birkaç tanesini alın ve 3-4 hafta kadar her gün çalışın. Bu süreçte alışkanlık haline gelecek ve düşünmeden uygulamaya başlayacaksınız. Olmazsa, olana kadar deneyin. Sonra değiştirmek istediğiniz başka şeylere yönelin.

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale