Başkalarını mutlu etmek için kendinizden taviz vermeyin

Yeterince nazik, kibar ve yardımsever olursanız, kendinizi bir tarafa bırakıp başkalarının ihtiyaçları ve rahatlığı için koşturursanız daha çok sevileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Size kötü bir haber verelim: Bu koca bir yanılgı ve size sadece zarar veriyor.

Dünyaca ünlü psikolog ve yazar Dr. Harriet Braiker’ın dediği gibi, “İyilik ve kibarlık, başkalarını mutlu etmeye odaklanmış insanın psikolojik olarak kuşandığı zırhtır.” Siz bu zırhı kuşanıp beğenilme ve onaylanma arenasına girebilirsiniz, ancak ruhsal olarak yara almanız olasıdır.

“İyilik ve kibarlık, başkalarını mutlu etmeye odaklanmış insanın psikolojik olarak kuşandığı zırhtır.”

Çoğu kişi gerek bir ebeveyninden görmediği ilgi ve sevgiyi aramak, gerekse de hayatındaki başka bir eksikliği kapatmak için başkalarına yardımcı olmaya çalışır. Öncelikle şunu netleştirmek gerek: Burada gerçekten yardıma ihtiyacı olan birine el uzatmaktan değil, birinin rahatı ve iyiliği için kendi rahat ve huzurundan vazgeçmekten bahsediyoruz. Bu davranış için, siz de uykuya muhtaçken ve üstelik dönüşte trafiğe takılacakken, bir arkadaşınızı şehrin öbür tarafındaki evine bırakmayı önermek gibi basit bir örnek verilebilir. Arkadaşınız pekala kendisi de evine gidebilir ve siz de bunun bilincindesinizdir; fakat yine de ağzınızdan çıkan teklife engel olamazsınız adeta. Çünkü alttan alta, bu hoşluğun size birtakım puanlar kazandıracağını düşünürsünüz.

Başkalarını mutlu etmek güzeldir, fakat bu eğilim sizde kendinizden vazgeçme haline geldiyse buna “dur” demenin zamanı gelmiş olabilir. Çünkü bu takdir toplama ve kendini sevdirme isteği, diğerlerinde “aman canım, nasılsa işim görülüyor” rahatlığına ve hatta iyi niyetinizi sömürmeye yol açabilir.

Ne yazık ki, sıkışınca sarılmayı pek sevdiğimiz “hep iyi niyetimden kaybediyorum” mazereti de kendi kendimize yarattığımız bir illüzyondan başka bir şey değil. İyi niyetli olmak elinizde olduğu gibi, başkalarının çıkarlarını kendinizinkiyle dengelemek de elinizde.

Peki, nasıl değişeceksiniz?

Kendinize ve kendi çıkarlarınıza da en az başkalarına olduğu kadar değer verme yolunda bir değişime gidecekseniz, aklınızda şunları tutmanızda fayda var:

  • Başkalarının kendileri için yapmadıklarını onlar için yaparak kendi değerinizi düşürüyor olabilirsiniz.
  • Kendi sınırlarınızı gözetmiyor ve onları başkaları için aşıyorsanız, kendinize olan saygınız azalabilir.
  • İçinizden “hayır” demek geldiği halde karşınızdakini mutlu etmek için / ayıp olmasın diye “evet” demek kimseye, ama en başta size yarar sağlamaz.
  • Diğerlerinin tatminsizliklerini içselleştirmek ve sorunlarını kendi sorununuz haline getirmek, size olmadık can sıkıntıları yaratabilir.

Halihazırda sevilme, beğenilme, takdir edilme gibi isteklerle karşınızdakine gereğinden çok taviz verme eğilimindeyseniz, manipülatif kişilerle karşı karşıya olduğunuzda bu eğilim daha da şiddetli olarak kendini gösterebilir. Bu kişiler, sizin istemli olarak vazgeçeceğiniz çıkarlarınız ve huzurunuzu size sezdirmeden elinizden alıvermeyi çok iyi bilirler.

Manipülatif kişilere karşı yaptığımız bu uyarı yanlış anlaşılmasın. Hareketlerinizden siz sorumlusunuz ve kime karşı nasıl davranacağınızı yine siz belirleyebilirsiniz. Başkalarını suçlamak rahatlatıcı fakat sonuçsuz bir davranıştır. Sevilmek ve onaylanmak için kendi boş zamanınızdan, huzur ve mutluluğunuzdan feragat ettiğinizi düşünüyorsanız bunu değiştirmek yine sizin elinizde.

 

İlginizi çekebilir: Dolaylı iletişimin zorlayıcı formu: Manipülatif kişilerin 6 ortak özelliği

Kaynaklar:
Tiny Buddha
Huffington Post

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!