X

Başarının gerçek anahtarı: İşinize tutkun olmak

Şimdiye kadar sahip olduğunuz işleri düşünün? En iyi yaptığınız işler nelerdi? Diğer işlerinizden daha iyi olan olan(lar) hangisiydi?

Ücret; çalışmamız için ana unsur görünse de, aslında iş tatminimizi sağlayan ilk faktör değil. Çünkü yaşamı sürdürebilmek için yeterli ücret düzeyine ulaşıldığında, çalışan eksik bir şeylerin olduğunu düşünüyor ve tatminsizlik başlıyor.

Huzursuz olarak iş yerine gidiyor, otomatikleşmiş bir şekilde işini yapıyor. İşini sadece bir geçim kaynağı olarak görüyor. Zaman geçtikçe daha çok yorulduğunu düşünüyor. İş yerinde psikolojik doygunluğuna ulaşamadığı için, olumsuzlukları özel hayatına yansıtıyor. Başka örneklere, kişilere bakıyor ve sürekli eksik bir şeyler olduğunu düşünüyor.

İşte maddi formları bir yana bırakırsak, iş hayatında en önemli eksikliğin tutku olduğunu görebiliyoruz. Uzmanlar, iş yerinde başarının anahtarlarından birini de işe sarılma ve inanma olarak açıklıyor. Elbette ilk başta belirli koşulların oluşması gerekiyor. Kişinin gerçekten tutkuyla çalışabilmesi için gereken bazı anahtar unsurları, hem iş hayatında tatmini arayanlar hem de çalışanlarının kurumlarına bağlı olmasını isteyen işverenler için sıraladım.

Anlatılan başarıya nasıl ulaşacaksınız? Tutkuyla çalışacağınız iş yerini nasıl seçeceksiniz?

  • İş seçimi yaparken, işin olumlu özelliklerini görerek, içimizde olumlu bir hissin oluşması gerekiyor. Buna iş tatmini deniyor. Seçimlerinizi yaparken şirketleri iyi araştırmanız ve değerlendirmeniz gerekiyor.
  • Çalışmaya başladığınız iş yeriyle özdeşleşmek, aktif olarak işe katılmak, kendinizi gerçekleştirmek için başarılı olmaya gayret göstermeniz gerekiyor. İşte böylece karşımıza “işe sarılma” dediğimiz bu kavram çıkıyor.

  • Psikolojinizi sürekli beslemeniz ve yaptığınız işle insanların ne kadar etkilendiklerini, başarınızın ya da attığınız adımların çevreniz tarafından ne kadar geçerli görüldüğünü, beğenildiğini gözlemlemeniz gerekiyor. Bu size psikolojik olarak güç verecektir.
  • Çalışanlarla ve yönetimle iyi diyalogların kurulması, değerli hissetme, ekip ruhuyla hareket etme, aitlik hissetme şirketle bağlarınızı kuvvetlendiriyor.
  • Kuruma bağlılık, özellikle şirket yönetiminin profesyonel yaklaşımıyla gerçekleşiyor. Çalışan kendini örgüte bağlı hissediyorsa, işine daha tutkulu bir şekilde sarılıyor. Bu aynı zamanda adil olmayan koşullarda bile çalışanların sabırlı olmasını ve iş yerinden kolay vazgeçmemesine neden oluyor. Sizi şirkete bağlayacak normları düşünmeniz, iş seçiminizde ya da çalışmaya devam etmenizde oldukça önemli bir rol oynuyor. Kuruma bağlılık üç farklı şekilde ele alınıyor.

-Duygusal bağlılık: İş yerinin değerlerini tasvip etmeniz ve aynı pencereden bakmanız gerekiyor. Örneğin sizin için önemli olan; eğitim, sosyal yardımlaşma, topluma ve çevreye duyarlı çalışmaların şirket misyonunda da yer alması gerekiyor.

-Devamlılık için gerekli olan zorunlu bağlılık: Verilen ücretin, yaşamanız için gerekli düzeyde olması gerekiyor. Doğru bir ücret politikasıyla çalışırsanız, ekonomik kaygılarınızla zihniniz meşgul olmuyor. Ayrıca aldığınız ücretten mutlu olmanız “Daha fazla ne üretebilirim?” diye düşünmenize sebep oluyor.

-Minnet bağlılığı: Bir iş yerinde, bir projeye öncülük eden çalışan, işin yarım kalması ya da işten ayrılınca sonlanması ve emeklerinin boşa gitmesi gibi ihtimallerden etik olarak huzursuz oluyor. Yeni kurulan bir departmana/projeye öncülük etmiş olması, diğer koşullar yüzünden çıkma kararı alsa da, çalışmaya devam etmesine sebep oluyor.

Kısaca işe tutkuyla sarılmanız için iş tatmininin tam olması, inanmanız, ortamın ve koşulların bahsettiğimiz kriterlerde olması gerekiyor. Tutkuyla çalışan insan ise kendisini gerçekleştirmek ve aşmak için bir coşku duyuyor, yüksek performans için çaba gösteriyor, işine odaklanıyor ve olumlu duygularını besliyor. Tutku; öğrenmeyi, gelişmeyi, girişken davranışı, liderlik etmeyi, başkalarına yardımcı olmayı ve sorumluluk almayı beraberinde getiriyor. Başarının anahtarını başka bir şeyde aramanıza gerek kalmıyor.

Şimdi yazıyı okuduktan sonra tekrar düşünün lütfen. En iyi yaptığınız iş hangisi? İşinize tutkun musunuz?

 

Saygı Günenç: Bir işletmenin en önemli kaynağı "insan" dır. Uzun yıllar yöneticilik yaptıktan sonra , insanların mutluluklarını, hüzünlerini, heyecanlarını, başarılarını paylaşabilmenin güzelliğiyle, vizyonumu bu kaynağa daha yakın bir meslekte oluşturdum. "Bu dünyadan aldığının karşılığını yerine koymak her insanın zorunluluğudur." der Albert Einstein. Bu felsefeyle hareket ediyor, yazılarımla bir nebze insanların ruhlarına dokunmaya çalışıyorum. Mesleğimi seviyorum, çünkü insanları seviyorum. Tarihi yerleri gezmeyi, büyüleyici doğayı izlemeyi, denizi çok seviyorum. Binicilik, kayak, su sporlarını yapmaktan mutlu oluyorum. Okumaktan keyif alıyor, bu farklı kapıları açan dünyada uzun süre vakit geçiriyorum. Gözümün nuru blogumda emek harcamanın keyfini çıkarıyor ve paylaşmanın ayrıcalığını yaşıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale