Bakış açınızı değiştirin: Her şey, her daim ve her şekliyle “kolaydır”

Birçok şeyin zorluklarından bahsederiz. İş bulmak zordur. Gerçekten yaşamayı istediğimiz bir ev bulmak zordur. Gerçekten hayatı paylaşmak isteyeceğimiz bir insan ile karşılaşmamız zordur. Gerçekten kalbimize sinen bir evlilik yapmamız zordur. Gerçekten istediğimiz maaşı kazanabilmemiz zordur. Bu ay sonunda çekilecek olan yılbaşı ikramiyesinin bize çıkabilmesi zordan da ziyade imkansızdır!

Zor olanlar bu kadarıyla bitmeyecektir. Üniversiteye girebilmek ve istediğimiz bir bölümü kazanabilmek zordur. Tayinimizi isteyip de istediğimiz şehirlerden birine yerleşebilmek zordur! Yeni bir araba alabilmek ve eski aracımıza bir alıcı bulabilmek zordur. Bir ev almak istediğimizde ödeme şartlarımıza uygun koşulları tam olarak sağlayabilecek bir olasılık bulmamız oldukça zordur!

Bir tatile gitmek isteriz, evet, fakat istediklerimizi yapabilecek bir bütçeye sahip olmak zordur! İstediğimiz günlerde izin alabilmek yine zor ve hatta zordan da ötedir! Tam istediğimiz şekilde hayatımızı idame ettirebilmemiz zordur! Daha az çalışıp daha çok para kazanabilmemiz zordur! Bazı meslekler vardır örneğin, nasıl olur da hayatta kalırız değil mi? Bunlardan ne gelir elde edilebilir ki? Örneğin annemize Instagram fenomeni olduğumuzu ve hayatımızı bu şekilde kazanacağımızı anlatabilmemiz zordur. (Canım annelerimiz, sizi çok ama çok seviyoruz!)

Şimdi ben bu yazımda sizlerle birlikte hayatımızda daha “olmasına” küçücük de olsa, bir birim olasılık bile vermeden kapattığımız kapılarımıza bakalım istiyorum… Zor diyerek bize gelmek isteyen onlarca şansa, onlarca kısmete nasıl da hayır demekteyiz! Bir düşünelim hep birlikte bu dünyadaki akışın farklı farklı olasılıklarla doğru zamanda, doğru şekilde gerçekleşmesini sağlayan o yüce kuvvet, her şeyi mükemmel bir denge içinde devam ettiren bu güç, yağmurun yağacağı zamandan ağacın meyveye döneceği ana kadar her şeyi tasarlayan bu kuvvet, sizce burada saydıklarımızı “yapamayacak” kadar aciz midir?

Cevabımız hayır olacaktır, onu aciz kılan bizim bakış açımızdır. Onu aciz kılan onun gerçekliğine, yüceliğine, bolluğuna, bereketine ve en önemlisi de aslında hayatımızı yaratırken önümüze çıkan her adıma bizim de katkımızın olduğu gerçeğini unutmuş olmamızdır…

O güç iyi ve kötüyü bilmez bu “insan” aklının getirdiği bir tasarımdır. O güç “daha” kavramını bilmez, o güç az veya çok olmayı bilmez. O güç zor kavramını da bilmez. “Zor” tamamen bizim insan aklımızla bir şeye atfettiğimiz bir sıfattır. O şeyin doğasında bulunmamaktadır.

Şimdi bir önerim olacak, gelin sadece bu yazım bitinceye kadar her şeye “kolay” gözlüklerinden bakalım. Kolaydır; nefes almak kolaydır ve hediyedir. Kolaydır; güzel bir iş bulmak kolaydır ve ben bunun için her an doğru işe yol alıyorum. Kolaydır; istediğim parayı kazanmak kolaydır, hayat bana bu dileğimi veriyor ve ben bugün bunun için her şeye şükürle başlıyorum. Kolaydır; evliliğimde mutlu hissetmek kolaydır, bugün nerede olursam olayım beni gözeten o muhteşem gücün benim için en doğru insanı bana getirdiğini ve beni de ona götürdüğünü biliyorum. Sabırsızlıkla değil, minnetle bekliyorum, teşekkürle bu kolaylığın hayatımda tezahür edeceği noktayı istiyorum. Kolaydır; bir çocuk sahibi olmak ve onu sağlıkla büyütebilmek kolaydır. Ben inandığımda, ben istediğimde, ben gerçekten kalbimi açtığımda, bana kısmet olacağını biliyorum.

İşte hayat zorlardan ibaretken sadece birkaç cümleyle böyle “kolay”a dönüşüverir. Biz hayatımızda kolaydır bakış açısını yerleştirdiğimizde o kolay olanlar, o güzel olanlar çoğalacaktır. Biz hayatımızda minnet ve şükürü yerleştirdiğimizde daha fazlası, yani daha çok minnet edeceğimiz, teşekkür edeceğimiz şeyler bize mutlaka gelecektir.

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız hayatınızdaki “zor”lara daha yakından bakmanızı dilerim. Hayat sizin zor dediklerinize çoktan kolay demiştir bile. Aklımızın, hayalimizin alamayacağı güzelliklerle donatılmış olduğumuz bu dünyada sizce zor var mıdır? Gelin bugün tüm zorları kolaylarla değiştirelim; çünkü inanmak, güvenmek ve bu güzel, yüce gücün varlığını hissetmek sonsuz kolaydır!

İlginizi çekebilir: Sihirli değnek sizin elinizde: Hemen şu an dilemeniz yeterli

Pınar Özeken (Ulus)
2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini ... Devam