X

Bahar geldi, en güzel bahçeli GastroMekanları sizler için seçtik!

Hazır bahar gelmiş, havalar ısınmışken öyle betonlar arasına sıkışmak olmaz! Yeşili görmek, havayı içimize çekmek gerek. Bu ay sizleri dört duvar arasından alıp yeşili bol olan yerlere götürelim istedik. Yok, orman değil. İşte arkadaşlarınızla sohbet edebileceğiniz, kahvenizi ve yeri geldiğinde rakınızı yudumlayabileceğiniz, hem kahvaltısından hem yemeğinden hem de tatlısından faydalanabileceğiniz bahçeli restoranlar.

Palma d’Oro

Dört katlı şık bir villanın bahçesinde, palmiye ağaçlarının arasında İtalyan mutfağı yemeklerini eşsiz bir şekilde sunan Palma d’Oro, İstanbul’un en iddialı restoranlarından biri olmaya devam ediyor. Balkonlarıyla, terasıyla ve geniş bahçesiyle bahar aylarında keyfinize keyif katacak olan Palma d’Oro’nun menüsü özellikle İtalyan Mutfağı ve dünyanın çeşitli mutfaklarından yararlanılarak oluşturulmuş. Menünün içeriğinde zengin salata çeşitleri, Akdeniz ve İtalyan menüleri, ev yapımı makarnalar, taş fırın pizzalar ve dünya mutfağının en özel yemekleri bulunuyor. Ayrıca Palma d’Oro, zengin bir şarap menüsüne sahip. Fransız, İtalyan, İspanyol, Güney Afrika, Şili, Arjantin, Avustralya gibi ülkelerin özel bölgelerinden getirilen şaraplardan oluşan bir şarap menüsü bulunuyor. Huzurlu ve nostaljik ortamında İtalyan lezzetleriyle harikalar yaratan Palma d’Oro, GastroClub üyelerine %15 indirimli!

White Mill

Modern ve sıcak atmosferi, eğlenceli barı, dekorasyonu ve defne ağaçlarıyla kaplı müthiş bahçesi ile White Mill, bahar ayı için favori mekanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Her zaman kullandığı ürünlerin lezzeti ve kalitesi ile ön plana çıkmayı başaran mekan; yenilediği menüsünde bademli tavuk, patlıcanlı penne, zencefilli kişnişli tavuk, mantarlı kuzu eti, ızgara bonfile, acılı taglietelleli bonfile dilimleri, wrap ve schnitzel çeşitleri gibi alternatiflere yer vererek ‘mutfakta mutlak lezzet’ prensibiyle sizlere bahar gibi hafif ve sağlıklı bir menü sunuyor. Cihangir Susam Sokağın en belirgin sembollerinden biri haline gelmiş olan White Mill Cafe, GastroClub üyelerine %15 daha ayrıcalıklı bir bahar keyfi yaşamaya davet ediyor!

Peymane

Rakının, mezenin bizim için yazı kışı yok ama mekan ocakbaşı olunca işler değişiyor. Malum üstümüz başımız koksun istemeyiz. O zaman Peymane diyoruz. Tertemiz ve kokmayan ocakbaşı fikrini yayan, 10 yıllık başarılı geçmişiyle İstanbul’da zaten bilinen bir marka. Peymane’nin menüsü Anadolu’ya ait lezzetlerden oluşuyor. Haydari, humus, közde patlıcan, Elazığ usulü içli köfte, odun fırınında eritilen Antakya peyniri ve Peymane Salatası başlangıç seçenekleri arasında yer alıyor. Tatlılar arasında ise Antakya’dan getirtilen kabak tatlısı, yine Antakya peyniri ve sarı kadayıfla hazırlanan künefe, her sabah Antep’ten gelen fıstıklı Antep baklavası var. Yemyeşil, sakin ve etrafı tarihi binalarla çevrili kocaman bahçesine sizleri bahar atmosferinin etkileyciliğini deneyimlemeye davet eden Peymane; caz müziği tınıları eşliğinde, GastroClub üyelerine haftanın her günü 18:00 ‘a kadar %15 – 18:00 ve sonrasında ise %10 ayrıcalık sağlıyor!

Göksu Marine

Yemyeşil doğa ve huzur dolu bir atmosferde, özenle seçilmiş rahat oturma grupları ve rahat kolçaklı koltuklar ile bu güzel havalarda Göksu Deresi’nin eşsiz manzarasının derinliklerine GastroClub farkıyla dalmaya hazır mısınız? Restoranın iskele bölümünden elinizi uzatsanız, Göksu’nun ışıl ışıl suları parmaklarınızın arasından kayıp gidecek. Işıl ışıl suyun kenarında, baharın tazeliğini içine çekebileceğiniz Göksu Marine’de kahvaltının ardından günü çiçeklerle bezenmiş bahçede huzurun ve sakinliğin keyfini çıkararak geçirebilir, akşam yemeğinde de Türk ve Osmanlı mutfağının en seçkin örnekleriyle hazırlanmış masada damaklarınıza ziyafet yaşatabilirsiniz. Yemyeşil doğası, mis gibi kokan rengarenk çiçekleri ve üzüm salkımlarıyla Göksu Marine, GastroClub üyelerine hafta içi 12.00-18.00 saatleri arasında %20, hafta sonu ve diğer tüm zamanlarda ise %10 daha ayrıcalıklı!

Meyyali

Emirgan korusuyla karşılıklı, ağaçlarla kaplı, huzurlu bir yer olan Meyyali, size şehrin ortasında şehirden uzaklaşma ve baharın tadını yeşillikler içinde çıkarma imkânı veriyor. Meyyali, ocakbaşı tarzında düzenlenmiş kaliteli bir et ve kebap restoranı. Geniş bir alanı kaplayan Rose Garden ise; davetler, kır düğünleri, şirket piknikleri ve toplantılar için kullanılan, kır tipinde bir mekân. İkisi de İstinye’de ağaçlarla kaplı, kocaman bir arazinin içinde. Türk mutfağının özünden kopmadan hazırlanan yemekleri sizlere kusursuz hizmet anlayışlı ile sunan Meyyali, GastroClub üyelerini %15 ayrıcalıklı ağırlanıyor. Meyyali’de Pazar günleri 10.00-14.00 arasında sunulan brunch, neşeli bahar ayında sevdiklerinizle vakit geçirmeniz için harika bir fırsat olabilir.

Cezayir

Cezayir binası 1901’de İtalyan İşçi Cemiyeti tarafından okul olarak yapılmış. 2005’de restore edilen bina Cezayir Garden, Cezayir Lounge ve Cezayir Rooms markaları altında üç katta hizmet veren benzersiz bir işletmeye dönüştürülmüş. Galatasaray Lisesi’nin arkasında, Fransız Sokağı’nın hemen girişinde. 130 kişi kapasiteli Cezayir’in bahçesi de şık ve sakin bir atmosfere sahip. Büyük ağaçlar altındaki masalara oturun ve Cezayir’in geleneksel Türk mutfağından lezzetlerle dolu menüsünü isteyin. Bakliyat çorbası, kuzu incik konfi, ev yapımı erişte, kağıtta minekop gibi harika lezzetler sizi bekliyor. Yemek sonrası dondurmalı kağıt helvayı denemelisiniz. Unutmayın, GastroClub üyeleri %15 daha ayrıcalıklı ağırlanıyor.

GastroClub: GastroClub, 600'den fazla seçkin mekanda, üyelerinin %50'ye varan avantajlarla ve ikramlarla ağırlanmasını sağlayan Türkiye'nin ilk ve tek elit yeme-içme kulübüdür. Ücretsiz indirebileceğiniz IOS ve Android uygulama sayesinde bulunduğunuz yere en yakın GastroMekanları hızlıca bulabilir, restoran hakkında bilgi alabilir, seçtiğiniz mekanlardaki GastroClub ayrıcalıklarını hemen öğrenebilirsiniz. Ziyaret ettiğiniz restoranlarda ister üyelik kartınızı gösterin ister akıllı telefonunuza yüklü olan GastroClub mobil uygulamasından anlık olarak Mobil Kartınızı üretin.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale