X

Aşık olduğunuzda vücudunuzda neler oluyor?

Aşık olmanın yarattığı duygusal etkilerden bahsetmek kolay. Sanki baş dönmesi gibi bir sersemlik hali, binlerce düşüncenin aynı anda dolaştığı zihinde karışıklık ve evrende sadece iki kişi varmış gibi hissetme hali herhalde aşkın en yakın tariflerinden birini oluşturuyor.

Peki ya aşkın fiziksel etkileri neler? Aşık olduğunuzda bedeninizde neler oluyor? Aşık olduğunuz kişiyi gördüğünüzde kalbinizin ağzınızdan çıkacakmış gibi atması veya karnınızda kelebekler uçuşuyormuş gibi hissetmeden fazlası olması gerek.

İlgili yazı: Aşk-ı tekamül: Sizi bekleyen bu yepyeni yolda yürümeye hazır mısınız?

Brides dergisinde yayımlanan bir makaleye göre aşk; kalp sağlığı, fiziksel ve zihinsel sağlığınız üzerinde pek çok olumlu etki yaratıyor. Dahası, aşk stres seviyesini düşürüyor, acıyla ilişkili duyguları azaltıyor, baş ağrılarını gideriyor, kalp krizi riskini düşürüyor ve tansiyonu dengeliyor. Tüm bunları Stanford Üniversitesi ve New York State University tarafından yapılan çeşitli çalışmalardan elde edilen sonuçlarla desteklemek mümkün. Stanford Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, bu olumlu sonuçların birçoğunun beyindeki oksitosin salgısıyla ilişkili olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, aşık olmayı sağlıklı sonuçları olan bir çeşit madde bağımlılığına benzetiyor. İşte aşık olduğumuzda vücudumuzda yaşanan bazı değişiklikler:

1. Aşka bağımlı olmak

Dopamin, beynin zevk duyduğu şeyler karşısında salgıladığı kimyasaldır. Kumar oynadığınızda, uyuşturucu kullandığınızda ve aşık olduğunuzda beyin dopamin salgılar. Biyolojik antropolog olan Dr. Helen Fisher “Dopamin sistemi aktif hale geldiği için bir kişi sizin için daha anlamlı birine dönüşür ve bu kişiye odaklanırsınız” diyor. Dopamin salgısı, aşkın hem ilk zamanlarında hem de uzun süre boyunca devam edebilir.

Testosteron her ne kadar maçolukla ilişkili bir hormon olarak görülse de aslında her iki cinste de ateşi körükleyen şey testosterondur.
2. Oksitosin mucizesi

Çiftleri sakinleştiren ve en masum şekilde birbirlerine bağlayan şey, oksitosindir. Dr. Fisher, “Sarılma, öpme, dokunma isteği oksitosinden kaynaklanır” diyor. Oksitosin seviyesi yeni doğum yapmış kadınlarda da çok yüksek olur ve bu sayede annenin vücudu bebeği için süt yapar. Yani eğer sevdiğiniz kişiyle evde oturup sarılarak film izlemek istiyorsanız, bunun sorumlusu beyindeki oksitosindir.

İlgili yazı: Modern zamanlarda aşk: Y jenerasyonunun romantik ilişkilerinde en sık yaptığı 10 hata

3. Yükselen testosteron

Testosteron her ne kadar maçolukla ilişkili bir hormon olarak görülse de aslında her iki cinste de ateşi körükleyen şey testosterondur. Erkeklerde doğası gereği daha fazla testosteron ve tükürük salgısı vardır. Bir teori, çiftlerin dudakları birleştiğinde bu hormonun birinden diğerine geçtiğini ve cinsel isteğin arttığını söylüyor.

4. Midenizde kelebekler

Aşık olduğunuzda salgılanan bir başka hormon ise stres hormonu olarak bilinen norepinefrin. Kalp hızınızı artıran, vücut sıcaklığınızı yükselten bu hormon, belki de karnınızda kelebekler uçuyormuş gibi hissetmenize neden olan şey.

5. Aşk bağı

Majör Histocompatibilite Kompleks (MHC) hücre yüzeyindeki molekülleri kontrol eden genlere verilen ad. Bunlar aynı zamanda, vücudun bir yabancıyla karşılaştığında kendini ifade etmek için kullandığı bir araç. Bedenimizdeki MHC seviyesi ter, vücu kokusu ve tükürükle dışarı çıkıyor. Bir sürü MHC türü var ve aşık olduğunuz kişiyle bunlar birbirini karşılıyor. Araştırmalar, bir kişinin MHC’lerinin çeşidi ne kadar fazlaysa, o kadar çekici olduğunu gösteriyor.

İlgili yazı: Hissettiğimiz gerçekten cinsel çekim mi? Yoksa onu başka duygularla mı karıştırıyoruz?

6. Burnunuzun peşinden gidin

İlk görüşte aşktan bahsederken, burnunuzun hakkını teslim etmeyi unutmayın. Birine aşık olduğunuzda, kokusu sizin için çok güçlü hale gelebilir. Tarihte, sevdiğinin atkısını boynuna saran veya sevdiğinin bıraktığı mendili koklayan kahramanların hikayelerinin ne kadar fazla olduğunu düşünün.

Kaynaklar:

Health.com

Mydomaine

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale