Anormal normallerden misin, normal anormallerden mi?

Geçtiğimiz hafta dördüncüsü düzenlenen Bergama Tiyatro Festivali’ndeydim. Bergama Asklepion Antik Sahne’nin geçmişle şimdiyi bağlayan eşsiz ambiyansında; geçmişle şimdiyi bağlayan Turgut Özakman’ın 1987’de kaleminden dökülmüş ve günümüze Metin Akpınar’ın süpervizörlüğünde ve Mert Fırat’ın yönetmenliğinde sunulan Deli Bayramı oyununu izledim.

Farklı skeçlerin bulunduğu, şarkılarla iç içe sunulan harika bir komedi deneyimiydi. Deli diye adlandırılanların aslında akıllı, akıllı diye adlandırılanların aslında deli olabileceğine dair bir temadaydı tiyatro. Tiyatronun başlangıcında sordukları soru içimde yankılandı: “Anormal normallerden misiniz, normal anormallerden mi?”

“Tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır.” demiş Turgut Özakman. Tiyatronun toplumsal durumları ele alışından bir kez daha büyülendim o gece.

Modern toplumda herkes bir kalıba girmeye ya da birilerini bir kalıba sokma derdinde. Başkaları tarafından kabul görmenin, ancak başkalarına benzediğinde olabileceği yanılgısında. Bu yanılgı her konuda geçerli: okumak, meslek edinmek, evlenmek sıralaması buna örnek verilebileceği gibi; stresli, mutsuz, sağlıksız olmak da örnek olarak verilebilir. Çoğu kişi bu sıralamada yaşıyor ve çoğu kişi bu problemleri çekiyor diye bu yaşam şekli normalleştiriliyor.

Eğer herkesin gittiği bilindik yol olan asfalt yoldan gidilmezse, ormandaki bilinmeyen patika yol tercih edilirse kişi dışlanıyor. Okulunu zamanında okumadıysa, uygun bir meslek edinmediyse, vakti gelince evlenip çocuk sahibi olmadıysa, dış dünyada yaşananlara rağmen mutlu olabiliyor ve sağlıklı kalabiliyorsa kişiye “normal” çoğunluk tarafından “anormal” etiketi yapıştırılıyor.

  • Okumanın zamanı nedir?
  • Uygun meslek kriterleri nelerdir?
  • Evlenmek ve çocuk sahibi olmanın vakti ne zaman gelir?
  • Mutluluk mudur absürt olan?
  • Sağlıklı olmak mıdır haksızlık?

Bu dünyaya deneyimlemeye geldik. Hem yaşamı hem gerçek özümüzü deneyimlemeye. Hepimiz biriciğiz ve hepimizin evrene eşsiz katkıları var. Bu biricikliği yok sayarak aynı kalıba sığmaya çalışmak asıl “anormallik” değil de nedir?

Belki hayaller kurarak kendi patika yolunu inşa eden anormal normallerdensin. Belki bir süre denedin ama yalnız hissedip asfalt yola geri dönerek normalleştirildin. Ya da belki çoğunluk gibi hala kendini normal sanan anormallerdensin.

Özünü hatırlayıp hayal kurmaya cesaret ederek seçimler yapman ve anormal normalliğine dönmen dileğimle…

İlginizi çekebilir: Olduramamak, yaşamla akış halidir

Sibel Okan - moment by Sibel Mindful Yoga Eğitmeni
Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ... Devam