X

Aile içi etkili iletişim: Anne ve baba ile nasıl sağlıklı bir ilişki kurulur?

Aşırı kontrolcü ve baskıcı ebeveynlerle düzgün ilişkiler yürütmek ve onları yönetmek kolay bir iş olmasa da bazı başa çıkma stratejileri ile anne ve babayla olan ilişkileri kontrol altına almak mümkün olabilir. Özellikle çatışmanın çok fazla olduğu ailelerde ilişkileri sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için ebeveynlerle kaliteli iletişim kurmak önemlidir.

Baskıcı bir anneniz ya da babanız varsa kendinizi bunalmış hissetmeniz normaldir. Böyle bir ailede hiçbir şeyi doğru yapamıyormuşsunuz gibi hissedebilir ve sürekli olarak endişe gibi huzursuz hissetmenize neden olan duygular yaşayabilirsiniz. Bu durumda anne ve/veya babanızın davranışlarını tamamen yönetmeniz mümkün olmasa da iyileşmek ve daha sağlıklı ilişkiler kurabilmek için bazı adımlar atabilirsiniz.

Kontrolcü ve baskıcı bir anne ve baba ile nasıl daha sağlıklı ilişkiler kurulabileceğini bu yazıda okuyabilirsiniz.

Otoriter Anne Babalar Nasıl Anlaşılır?

Kontrolcü anne ve babalar genelde otoriter olarak isimlendirilir. Otoriter veya kontrolcü ebeveyn, çocuğunun bağımsız olmasına izin vermeyebilir ve aşağıdaki davranışlarda bulunabilir:

  • Çocuğu kendi fikrini ifade ettiği için utandırmak
  • Sorunları çözmeye çalışmak yerine tartışmayı ve kavga etmeyi istemek
  • Çocuk karşı geldiğinde çocuğu tehdit etmek veya görmezden gelmek
  • Çocuğun hatası olmayan şeyler için çocuğu suçlamak
  • Çocuktan yüksek veya gerçekçi olmayan standartlar beklemek
  • Çocuğa bağımsızlık tanımamak ve kararları onun adına vermek

Ebeveynleri kontrolcü olan çocuklarda genelde depresif ruh hali ve psikolojik sorunlar görülme ihtimali daha fazla olmaktadır. Bazense davranış sorunları, yasa dışı madde kullanımı ve davranış bozuklukları görülebilmektedir.

Anne Baba İle Sağlıklı İletişim Kurmanın Püf Noktaları

Bazı ebeveynler, çocuğu kaç yaşına gelmiş olursa olsun hala kontrolcü bir şekilde ebeveynlik yapmaya çalışır. Kontrolcü bir ebeveyn ona danışılmamasına rağmen tavsiye verme, çocuğunun evini her ziyaret ettiğinde dağınıklıktan şikayet etme ve çocuğunun neler yemesi ve egzersiz alışkanlıklarının nasıl olması gerektiğine dair yorumda bulunma gibi davranışlar sergileyebilir.

Anne ve babaların sınırı aşarak çocuklarının hayatına karışması, aralarındaki ilişkinin sağlıksız olmasına neden olabilir. Bu nedenle ebeveynlerinizle sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak istiyorsanız, aranıza bazı sınırlar koymanız önemlidir.

Anne ve babanızı kontrol etmek ve onlarla daha sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak için izleyebileceğiniz stratejiler genel olarak şu şekildedir:

1. Etkin bir şekilde iletişim kurun

Kontrolcü ebeveynlerle etkin bir şekilde iletişim kurmak zor olabilir. Bu nedenle kendinizi net bir şekilde ifade etmek için cümlelerinize “Ben…” kullanarak başlayabilirsiniz. Bu sayede ebeveynlerinizi savunma moduna geçirmeden duygularınızı paylaşabilirsiniz. Karşı tarafı suçlayıcı bir şekilde “Sen…” ile başlayan cümleler kurduğunuzda karşınızdakinin kendisini savunmaya başlamasına neden olabilirsiniz.

2. Sağlıklı sınırlar belirleyin

Anne ve babanızla başa çıkmak için sağlıklı sınırlar belirlemeniz çok önemlidir. Yaşınıza ve ailenizle yaşayıp yaşamadığınıza göre bu sınırları farklı şekillerde belirlemek gerekebilir. Aile evinde yaşamayan bir yetişkinin sağlıklı sınırlar belirlemesi, ebeveynleriyle yaşayan birine göre daha kolay olsa da her yaştan insanın özgürlük ve mahremiyete ihtiyaç duyması oldukça normaldir. Örneğin, ebeveyninizin sizinle telefonda konuşma şeklinden hoşlanmıyorsanız, telefonu kapatacağınızı söyleyebilirsiniz. Bu sayede ebeveyninize, sınırlarınıza saygı göstermezse neler olacağını söylemiş olacaksınız. Kişisel sınırlarınızı açık bir şekilde belirlemeniz, yanlış anlaşılmalar olmasının önüne geçmeye yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Ailemden nefret ediyorum: Böyle hissediyorsanız ne yapmalısınız?

3. Paylaşımlarınızı sınırlayın

Anneniz veya babanız, seçimleriniz nedeniyle sizi eleştiriyorsa onlara anlattığınız şeyleri sınırlamayı deneyebilirsiniz. Paylaştığınız şeyler konusunda dikkatli olmanız, sınırlar belirlemeniz açısından da önemlidir. Ebeveynleriniz, tercihleriniz karşısında yargılayıcı bir tutum sergiliyorsa paylaştıklarınızı sınırladığınızda rahatlama hissedebilirsiniz. Özel hayatınızı onlarla paylaşmanız, sıkıntı yaşamanıza neden oluyorsa fazla ayrıntıya girmenize gerek yok demektir. Bu nedenle bir bilgiyi ailenizle paylaşmadan önce bunu paylaşmanın risklerini ve faydalarını analiz etmelisiniz. Paylaşım sonucu utanacak ya da dalga geçilecekseniz, bilgiyi paylaşmak yerine kendinize saklamayı tercih edebilirsiniz.

4. Sorunlarla yüzleşin

Yaşınız kaç olursa olsun, ebeveynleriniz sizi çocuk olarak görmeye devam edebilir. Bu nedenle kendi evinizi geçindirirken dahi onların müdahalelerini gereksiz bulabilirsiniz. Hele bir de çeşitli nedenlerden dolayı ebeveynlerinizle bir süreliğine tekrar kalmanız gerekiyorsa çok daha fazla zorluk yaşayabilirsiniz. Ebeveynlerinizle yaşadığınız süre içerisinde endişelerinizden kaçmanız ve sorunlarınızla yüzleşmemeniz mantıklı olmayacaktır. Bu nedenle anne ve babanız, mahremiyetinize ve kişisel alan ihtiyacınıza saygı duymuyorsa bu durumun kendiliğinden değişmesini bekleyemezsiniz. Eninde sonunda bazı sınırlar koymanız gerekecektir. Sınır koymayı ve sorunlar üzerinde konuşmayı ne kadar uzun süre beklerseniz, yaşayacağınız hayal kırıklığı o kadar fazla olacağı için ebeveynlerinizle konuşmayı geciktirmemelisiniz.

5. Sınırların gerekli olduğunu unutmayın

Ebeveynleriniz için sınırlar belirlerken suçluluk hissedebilirsiniz. Hiçbir sınır olmaması, anne-babanızın kendilerini daha iyi hissetmesini sağlayacaktır. Ancak sizin kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olmayacaktır. Sınır koymayı önemsemezseniz kendinizi daha kızgın, daha kırgın ve daha az değerli hissedebilirsiniz. Bu nedenle sınırların gerekli olduğunu unutmayın ve kendinizi uçlu hissetmeyin.

İlginizi çekebilir: Aile meclisi ve değerleri kişinin yaşamını nasıl etkiler?

6. Net olun

Rahatsız olduğunuz konularda kaçınmanız ve hiçbir şey dememeniz, sınırların düzgün bir şekilde çizilememesine neden olabilir. Bu nedenle istemediğiniz şeyleri açıkça ifade etmek adına net örnekler vermeli ve ne istediğinizi açık bir şekilde ifade etmelisiniz. Örneğin, ebeveynlerinizin çocuklarınıza abur cubur vermesini istemiyorsanız, çocuklara yalnızca sağlıklı yiyecekler vermelerini söylemek yerine abur cubur almamalarını söylemelisiniz.

7. Ortak bir yol bulmaya çalışın

Anneniz ve babanız için sınırlar belirledikten sonra orta yol bulmaya çalışın. Örneğin, ebeveynleriniz sizinle daha fazla zaman geçirmek istiyor ve bunun için sizi aniden ziyaret ediyorsa onlara başka bir yerde, başka bir zaman görüşmeyi teklif edin. Veya anne-babanız merak etmesine rağmen konuşmak istemediğiniz konular varsa olayları yüzeysel olarak anlatıp paylaşmak istemediğiniz detaylara girmeyin. Orta bir yol bulmaya çalışmanız, hem ailenizin hayatınızda kalmasına hem de sınırların korunmasına yardımcı olur.

8. Sınırların aşılmasına müsaade etmeyin

Anneniz ve babanız, söylediklerinizi her zaman dinlemeyebilir veya belirlediğiniz sınırlara saygı göstermeyebilir. Bu durumda sınırları belirlemekten daha fazlasını yapmanız gerekebilir. İlişkinizdeki mesafeyi arttırmak için “Belirlediğim sınırlara saygı göstermeyecekseniz, sizi evime davet etmeye veya sizinle zaman geçirmeye istekli değilim” gibi cümlelerle duruşunuzu netleştirebilirsiniz. Bu sayede ebeveynleriniz, sınırlarınızı ciddiye aldığınızı ve ilişkinizi yeniden oluşturmak istiyorlarsa sınırlarınıza saygı göstermeleri gerektiğini öğreneceklerdir.

9. Sorumluluklarınızın neler olduğunu bilin

Ebeveynleriniz kontrolcüyse onların duygularından sizin sorumlu olduğunuzu düşünmeye eğilimli olabilirsiniz. İletişimdeki rolünüzü kabul ederken iletişimde olduğunuz insanların duygularından sorumlu olmadığınızı da kabul etmelisiniz. Kendinizi ebeveynlerinizin duygularından sorumlu tutmadığınızda üzerinizden büyük bir yük kalkmış gibi hissedebilirsiniz. Ne yaparsanız yapın, anne ve babanızın seçimlerinizi onaylamayabileceğini ve bundan sizin sorumlu olmadığınızı kabul etmeniz, farklı bir bakış açısı edinmenize yardımcı olabilir.

10. Uzman yardımı alın

Annenizi ve babanızın davranışlarını kontrol etmekte veya sınırlar koymakta zorlanıyorsanız, bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Bu sayede aile ilişkilerinde neye ihtiyacınız olduğunu ve değişmesi gereken şeyleri anlayabilirsiniz. Ayrıca sağlıklı sınırların nasıl olması gerektiğini ve aile içi toksik ilişkileri nasıl tanıyacağınızı da bir terapistten öğrenebilirsiniz. Anne ve babanızla doğrudan konuşmaktan çekiniyorsanız, onlarla terapist aracılığı ile bir araya gelerek güvenli bir alan yaratabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Aile stresi (family stress) nedir, nasıl başa çıkılır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale