X

Agetech sektörünü şekillendiren startuplar

Agetech sektörü, yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen teknolojilere ve çözümlere ev sahipliği yapıyor. Bu sektör, dünya genelinde insanların daha uzun yaşamasını baz alarak artan sağlık, bakım ve sosyal ihtiyaçlara cevap veriyor. Aynı zamanda, bu sektör sayesinde yaşlılar evlerinde daha bağımsız ve güven içinde yaşayabiliyorlar.

Çeşitli startuplar, yaş almayı daha konforlu ve güvenli bir hale getirme amacıyla farklı ürünler geliştiriyor. Bu yazımızda, agetech sektöründe yer alıp yaşlı bireylerin yaşam kalitesini iyileştiren beş startupı derinlemesine analiz ediyoruz.

Intuition Robotics

Kaynak: elliq.com

2016’da kurulmuş olan Intuition Robotics, yaşlıların empati yeteneğine sahip dijital bir arkadaşla evlerinde daha mutlu ve sağlıklı yaşayabilmesini sağlama misyonuna sahip. Bu girişim, temelde yaşlı bireylerin yalnızlık hissiyatını hafifletmeye ve bağımsızlığı artırmaya odaklanıyor.

Intuition Robotics, yapay zeka destekli yenilikçi bir arkadaş robot geliştiriyor. ElliQ isimli bu robot, yaşlıların yalnızlığını %95 oranında azaltıyor ve genel sağlığı %90 oranında iyileştiriyor. Aynı zamanda, girişim robotunun sosyal bağlantıyı %56 oranında desteklediğini de belirtiyor. ElliQ, insanların ilişki kurma şekillerini taklit ederek doğal konuşmalar yapabiliyor. Beden dili ve kişiselleştirilmiş etkileşimler de sergileyen robot, empatik arkadaşlıkla yaşlıların bilişsel uyarımına ve katılımına katkı sağlıyor. Yaşlı bireyler, ElliQ ile derin sohbetlerin tadını çıkarabildikleri gibi beyin sağlığını destekleyen oyunlar oynayabiliyorlar, sanal bir şekilde dünyayı gezebiliyorlar ve resimden şiire kadar birçok sanatsal aktiviteyle ilgilenebiliyorlar. Bunlarla birlikte, ElliQ’nun dengeye, fiziksel güce, iyi uykuya ve genel iyi hissetme haline yönelik egzersizler, meditasyonlar ve nefes egzersizleri de sunduğunu söylemeliyiz.

Robotlara karşı bakış açısını ve algıyı yumuşatan Intuition Robotics, 88 milyon dolarlık bir fon miktarına sahip. Startup, proaktif ve sezgisel konuşmalar aracılığıyla yaşlı bireyler için sosyal izolasyonu minimize ediyor.

Asha AI

2019 kuruluşlu Asha AI, yaşlı bireyler için sağlık yönetimini etkili bir hale getirip kolaylaştıran bir uygulama geliştiriyor.

Asha AI, yaşlanma sürecini ve yaşlı bireylere bakım veren insanları destekleyen bir uzaktan bakım çözümü sunuyor. Bu çözüm, yaşlıların sağlıklarına odaklanan kişiselleştirilmiş bir anlayış oluşturuyor ve gerekli bilgileri kullanıcılara ulaştırıyor. Yapay zeka destekli bu uygulama, sağlık bildirimleri, izleme sistemleri, iletişim araçları, randevu takibi ve semptom kontrol veritabanları gibi unsurlarla entegre bir şekilde çalışıyor. Yaşlılar, sesli komutlar aracılığıyla bu uygulama ile iletişime geçebiliyorlar ve hatırlatıcılara erişebiliyorlar. Ayrıca, uygulama aracılığıyla bakım ekibiyle de hızlı ve etkili bir biçimde iletişim kurulabiliyor. Aile üyeleri, uygulamanın aile portalı sayesinde bakım verdikleri yaşlı bireylerin sağlıklarını takip edebiliyorlar. Bu sayede, hem yaşlı bireyler hem de bu bireylerle ilgilenen kişilerin hayat akışları kolaylaştırılıyor.

Toplam fon miktarı 500 bin dolar olan Asha AI, yaşlılarla birlikte bakım verenleri de merkeze yerleştirerek çalışmalarına devam ediyor.

Amicus Brain

2018 kuruluşlu Amicus Brain, demansa alanında uzman mühendislerden ve bilim insanlarından oluşan global ekibiyle yoğunlaşıyor.

Amicus Brain, demans ve nörodejeneratif bozukluklara sahip yaşlı bireylere bakıcılık yapan kişileri yapay zeka aracılığıyla destekliyor. Startup, her zaman ve her yerde kullanılabilen bir yapay zeka uygulaması geliştiriyor. Bu uygulama, bakıcılar için kişisel danışman görevi görerek güvenilir tavsiyeler sunuyor ve yaşlı bireylerin hastalıklarına yönelik soruları cevaplandırıyor. Doğal bir iletişim tarzına sahip olan uygulama, aynı zamanda yaşlı bakımıyla ilgili kaynaklar da sağlıyor. Bakıcılar, kişiselleştirilmiş bakıma odaklanan bu sanal asistan aracılığıyla bakım planlarını etkili bir şekilde hazırlayabiliyorlar ve takip edebiliyorlar. Bu sayede, bakıcıların stresi azalıyor ve yaşlı bireyler için daha etkin bakım açığa çıkıyor.

Son yatırım turunda 100 bin dolarlık bir yatırım almış olan Amicus Brain, hastalara dönüştürülmüş bakım sunma amacı doğrultusunda uygulamasını geliştirmeye devam ediyor.

SingFit

Kaynak: singfit.com

2011’de kurulmuş olan SingFit, yaşlanma sürecinde müziğin iyileştirici gücünü ön plana çıkarıyor.

SingFit, yaşlanan nüfusun bilişsel ve duygusal sağlığını iyileştirme amacıyla kişiselleştirilmiş deneyimler sunan bir terapötik müzik platformu geliştiriyor. Yapay zeka ve müzik analiz algoritmalarıyla desteklenen bu platform, müzik terapisinin prensiplerinden yararlanıyor. Ödüllü platform, kişiye özel şarkı listeleri sunarak şarkı söyleme, dans etme ve anımsama gibi aktivitelere teşvik ediyor. Yaşlı bireylerin platform aracılığıyla şarkı söylemesi sonucunda kaygı giderici ilaçlara olan ihtiyaç azalıyor, bilişsel işlevler destekleniyor ve ruh hali iyileştiriliyor. Girişim, SingFit PRIME, SingFit STUDIO Pro ve SingFit STUDIO Caregiver modüllerinden oluşan platformuyla müziğin etkili bir ilaç olduğunu somutlaştırıyor. Kişiselleştirilmiş bakımı merkeze alan platform, aynı zamanda yüksek kaliteli sağlık hizmetleri için teknolojinin vazgeçilmez rolünü de pekiştiriyor.

SingFit, müzik platformuyla temelde bilişsel gerileme, Alzheimer, demans, afazi ve Parkinson hastalığına sahip yaşlılara hitap ediyor. Startupın teknolojisi, günümüzde ABD’deki 500’den fazla yaşlı bakım topluluğu ve merkezinde kullanılıyor.

Oscar Senior

Kaynak: oscarsenior.com

2013 kuruluşlu Oscar Senior, yaşlı bireyler ve aile üyeleri arasındaki bağlantıyı destekleyen uzaktan bakım çözümü geliştiriyor.

Oscar Senior, ‘’Oscar Enterprise’’ isimli ürünüyle tanınıyor. Bu ürün, yaşlı bireyler ile bakım sağlayıcıları arasındaki iletişimi güçlendiriyor. Bahsi geçen kişiler, bu tele-bakım platformu aracılığıyla görüntülü görüşme gerçekleştirebiliyor, mesajlaşabiliyor ve hatırlatıcılardan yararlanabiliyor. Ayrıca, platformda ilaç yönetimi gibi çeşitli gelişmiş özellikler de bulunuyor. Platform, aynı zamanda sensör, alarm ve kamera gibi cihazlarla da bağlantı kurabiliyor. Yaşlı kullanıcılar, sesli bir şekilde yapay zeka destekli bu platformu aktifleştirebiliyorlar. Startup, inovatif platformunu esnek ve özel işlevlere sahip bir şekilde geliştirmek için fazlasıyla özen gösterdiğini belirtiyor.

Oscar Senior, günümüzde ABD, Kanada, İngiltere ve Japonya gibi ülkelerde dijital çözümünü aktifleştirerek teletıpın avantajlarını pekiştiriyor.

Kaynak: AIM Research, Crunchbase, PitchBook, Tracxn

İlginizi çekebilir: Popülaritesi hızla artan agetech sektörü çeşitli trendlerle dönüşüm geçiriyor

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale