X

Adım adım tuvalet eğitimi

Pek çok ebeveyn çocuklarına tuvalet eğitimini ne zaman vermeleri gerektiği konusunda kararsızlık yaşar. Bu eğitim hem çocuk hem de ebeveynler için önemli bir adımdır. Tuvalet eğitimi konusunda hazır oluş durumu, zamanlama, planlama, ebeveyn tutumları oldukça önemlidir.

Ne Zaman?

Tuvalet eğitimi, 18- 36 ay arasında verilmesi uygun olan bir süreçtir. Çocukların 18- 36 ay dönemlerinde bağırsak ve mesane kas kontrol becerilerini kazandıkları görülmektedir. Bu süreçte çocuklarda ihtiyaçlarını ve isteklerini dile getirebilme, bedeninin işlevselliğini keşfetme, öz bakım becerilerinde gelişme meydana gelir. Her çocuğun gelişimsel süreci, mizaç özellikleri birbirinden farklıdır. Dolayısıyla çocuğunuzun hazır oluşluğuna uygun bir zamanda tuvalet eğitimine başlamak önemlidir.

Daha erken veya geç başlamak, beraberinde sorunlar oluşmasına sebebiyet verecektir. Zira eğitime erken başlandığında çocuk henüz hazır olmadığı bir beceriyle sınanmış olacak ve kendisini yetersiz, beceriksiz ve başarısız hissedecektir. Sürecin geciktirilmesi de sosyal hayatta çocuğun zorluklar yaşamasına neden olacaktır. Çocuğun uzun süre bezleniyor olması ebeveynine bağımlı olduğu mesajını verecek, çocuğun bağımsızlaşmasına ve bireyselleşmesine engel olacaktır. Öte yandan hareketlerini, öğrenmesini ve sosyal ilişkilerini kısıtlayacaktır. 3 yaş toplumsallaşma ve anaokuluna başlama dönemidir. Bu süreçte bezli olmak çocuğun kendisini geri çekmesine ve negatif kognisyonlar geliştirmesine sebebiyet verecektir.

Tuvalet eğitimin tamamlanma süreci her çocukta farklılık göstermektedir. Kimi çocuk 1- 2 haftada bu süreci tamamlayabilirken, kimi çocuğun birkaç aya ihtiyacı olabilmektedir.

Çocuğum hazır mı?

Eğer çocuğunuz; yönerge alıp, uygulayabiliyorsa, yürüyebiliyorsa, kendisini sözcüklerle ifade edebiliyorsa, isteklerini dile getirebiliyorsa, temel öz bakım becerilerini (üstünü çıkarmak, elini yıkamak gibi) yerine getiriyorsa, birkaç saat kuru kalabiliyorsa, tuvaletini yaptığı zamanlama konusunda bir rutini oluşmaya başladıysa, tuvaletini tutabilmesine imkan sağlayacak kas gelişimi oluştuysa, tuvaletle ilgili temel terimleri biliyorsa, bezinden ve ıslaklığından rahatsızlık duyuyorsa, bezi kirlendiğinde sizi bilgilendiriyorsa, tuvalete oturabiliyorsa, tuvaletle ilgili bir korkusu yoksa tuvalet eğitimine başlamak için hazır olduğu düşünülebilir.

Ne zaman uygun değil?

Eğer yukarıda aktarılan belirtileri görülmüyorsa, çocuğunuz zıtlaşma dönemindeyse, kabızlık veya herhangi bir sağlık sorunu mevcutsa, rutin dışı önemli hayat olayları mevcutsa, yeni başlangıçlar yaşanıyorsa (okula başlama, dadının ayrılması, anne baba boşanması gibi), tuvalet eğitimi verecek kişinin hazır olmaması veya yoğunluğu, eğitimi pek çok kişinin aynı anda verecek olması durumları söz konusuysa, süreç için sağlıklı koşulların oluşmadığı anlamına gelir.

Tuvalet eğitimi nasıl verilir?

Hazırlık

Tuvalet eğitimi konusunda en önemli konu hazır oluşluktur. Hem eğitimi verecek olan kişinin hem de çocuğun hazır olması, sürecin sağlıklı ilerlemesine imkan sağlayacaktır. Çocuğunuzun ve sizin hazır oluşluğunuzu ölçtükten sonra sürece adım adım başlayabilirsiniz.

İletişim dili

Bu eğitim esnasında kullanacağınız sözcükleri gözden geçirebilirsiniz. Tuvalet, kaka, çiş, lazımlık, evet, hayır gibi kelimeleri çocuğun anlaması ve telaffuz edebiliyor olması önemlidir.

Çocuğunuzu bilgilendirin

Tuvalet eğitimine başlayacağınızı çocukla paylaşın. ’15 bezin kaldı, bu bezler bittiğinde artık tuvaleti kullanmaya başlayabilirsin’ gibi cümleler kurabilirsiniz.

Deneme yapın

Tuvalet için çocuğa uygun bir aparat veya lazımlık alabilirsiniz.

Tuvalet için çocuğa uygun bir aparat veya lazımlık alabilirsiniz. Bu seçim sürecinde alışverişe çocuğunuzla birlikte çıkıp, seçenekler arasından onun karar vermesine imkan sağlayabilirsiniz. Lazımlığı sevecen kılmak olumlu olacaktır. Bu süreçte çocuğu lazımlığa alıştırmak önemlidir.

Beraber seçin

Bu süreçte çocuğunuzla birlikte alışverişe çıkıp yeni iç çamaşırlarını, lazımlığını, sabunları, etiketleri birlikte seçmek çocuğunuzu heyecanlandıracak ve motive edecektir.

Cesaretlendirin

Bu süreçte tuvaleti geldiğini veya yaptığını size bildirmesi için çocuğunuzu cesaretlendirebilirsiniz. Sizi bilgilendirdiğinde onu takdir edebilirsiniz.

Mekan sınırlaması getirin

Eğer lazımlığı tuvalet dışındaki yerlerde kullanıyorsanız, mekanı kısıtlayıp tek bir yerde kullanmaya yönlendirebilirsiniz. En uygun olanı lazımlığı ilk fırsatta tuvalete yerleştirmek olacaktır.

Sinyalleri okuyun

Çocuklar tuvaletleri geldiğinde sallanma, ıkınma, yüzlerini kasma gibi tuvaletleri geldiğini belirten davranışlarda bulunurlar. Bu davranışları fark edip, çocuğunuzu tuvalete yönlendirmek etkili olacaktır.

Yönlendirin

Belli aralıklarla çocuğunuzu tuvalete yönlendirin. Tuvalete veya lazımlığa oturması için çocuğunuzu teşvik edin.

Oyuna devam etmesini sağlayın

Pek çok çocuk oyun oynarken tuvaletini kaçırır. Bu hem oyuna daldıkları için, hem de tuvalete giderlerse oyuncaklarının başkası tarafından alınabileceği veya oyun saatinin biteceği endişesindendir. Özellikle eğitim sürecinde çocuğunuz oyun oynarken onu tuvalete yönlendirdiğinizde; ‘Merak etme, oyuncakların burada, geldiğinde kaldığın yerden devam edeceksin.’ gibi cümlelerle onun endişesinin azalmasını sağlayabilirsiniz.

Övgünün gücünü kullanın

Çocuklar için en büyük ödül ve motivasyon aileleri tarafından takdir edilmektir. Aşırıya kaçmadan, fırsat buldukça çocuğunuzu takdir etmek önemlidir. Takdir, davranışın pekişmesine imkan sağlayacaktır.

İlgili yazı: Çocuğunuzu “utandırmadan” büyütme sanatı

Kazalara hazırlıklı olun

Nasıl ki yürümeyi öğrenirken emekleme evresinden geçilir, çocuklar düşer kalkar ve ancak bunlar neticesinde yürümeyi öğrenirlerse, benzer bir süreç tuvalet alışkanlığı için de geçerlidir. Sabırlı ve anlayışı olmak bu süreçte oldukça önemlidir. Çocuğa da bu süreci somut örneklerle anlatmak önemlidir.

Cezadan kaçının

Başarısızlıkta ceza vermekten, çocuğu rencide etmekten, onunla dalga geçmekten kesinlikle kaçınmak gereklidir. Bu davranışlar tuvalet eğitimi konusunda hiçbir işe yaramayacağı gibi çocuğun travmatik deneyimler yaşamasına sebebiyet verecektir.

Kitap okuyun

Tuvalet eğitimi konusunda çocuğun sürecin normal olduğunu algılaması adına ona kitap okuyun.

Tuvalet eğitimi konusunda hikaye kitapları okumanız, çocuğun sürecin ne denli normal olduğunu anlamasına imkan sağlayacaktır. (Örneğin; Kızımın Tuvalet Kitabı , Oğlumun Tuvalet Kitabı, Ejderhalar da Tuvalete Gider Mi?, Teo’nun Kaka Kitabı gibi.)

Hızlı olun

Çocuklar tuvaletlerini uzun bir süre tutamazlar. Dolayısıyla tuvaletinin geldiğini fark ettiğinizde veya size söylediği anda vakit kaybetmeden tuvalete yönlendirmeniz önemlidir.

Görselleştirin

Tuvalet esnasında yapılacakların görsel resimlerini adım adım tuvaletinizde görünen bir yere asabilirsiniz. (Altını çıkartma, oturma, sifonu çekme, giyinme, el yıkama resimleri gibi.)

Giydiklerini belirleyin

Tuvalet eğitimi için çocuğa rahat kıyafetler giydirin.

Tuvalet eğitimi esnasında çocuğun giyerken ve soyunurken rahat edebileceği kıyafetler seçmek önemli olacaktır.

Tuvaleti gözden geçirin

Tuvaletin ışığı, kokusu, ısısı çocuk için önemlidir. Çocuktan gelen geri bildirimler neticesinde tuvaleti daha sevecen ve çocuk dostu bir hale getirmeyi deneyebilirsiniz. Bu düzenlemeleri çocuğunuzla birlikte yapmak çok daha olumlu sonuçlar doğmasına imkan sağlayacaktır. Kimi zaman sifon sesi çocuklara ürkütücü gelebilmektedir. Çocuğun tuvaleti yakından tanımasına imkan sağlamak, sifonla oynamasına izin vermek bu süreçte etkili olacaktır.

Aynı anda yapın

Hem çiş hem kaka, hem gündüz hem gece tuvalet eğitimini aynı anda vermek önemlidir.

Tutarlı ve istikrarlı olun

Eğer eğitime başladıysanız istisnaların sizin önünüzü kesmesine müsaade etmeyin. Örneğin; tuvalet eğitimine başladığınız zaman diliminde alışveriş merkezine gitme programınızdan dolayı çocuğunuza bez bağlamayın. Bu süreçte her koşulda verilen kararın arkasında olmak, istikrarlı ve tutarlı olmak önemlidir. Her ne kadar süreç bakım verenler için meşakkatlı olsa da, davranışın oturması istikrarı gerektirmektedir. Tuvalet eğitimi verilmeye başlanıldığı andan itibaren bez artık kullanılmamalıdır.

Ritüeller yapın

Pek çok çocuk, bezini çok kıymetli bir nesne olarak görür. Bezle vedalaşmak çocuğun hayatında bir dönemin kapandığını yansıtır. Dolayısıyla bu önemli süreci temsil eden bir vedalaşma seremonisi yapılabilir. (Örneğin; bez pastalı bir parti, bezi ihtiyacı olan çocuklara postalama gibi.)

Yedek önlemler alın

Eğitim esnasında yedek iç çamaşırı, eğitim tuvaletleri, yatak koruyucular temin etmek önemlidir.

Gece kontrol edin

Eğitim esnasında ilk zamanlarda gece birkaç saat aralıklarla uyanmak ve çocuğunuzu düzenli tuvalete kaldırmak, alışkanlığı ve kas kontrolünü destekleyecektir.

Okulu bilgilendirin

Eğer çocuğunuz okula gidiyorsa, mutlaka çocuğunuzun sınıf ve rehber öğretmenini süreçle ilgili bilgilendirmek, evdeki süreci aktarmak ve okuldaki süreçle ilgili geri bildirim almak gerekecektir.

Sıvı tüketiminizi azaltın

Tuvalet eğitimi sürecinde yatmadan önce tüketilen gıdalar ve sıvıların miktarını azaltmak, kaçırmaları önlemek adına faydalı olacaktır.

Sürecin doğallığını anımsayın

Eğitim sürecini kaygı ve endişe verici bir durum olarak görmektense bunu gelişimin doğal bir aşaması olduğunu kendinize anımsatmak önemlidir. Tuvalet eğitimini aile sistemindeki bir sorun gibi görmemek ve çocuğa doğal bir süreç gibi yansıtmak işleri kolaylaştıracaktır.

Tuvalet konusunda yaşanan sorunlar çocuğun genel başarısı ya da başarısızlığı olarak görülmemelidir.

Ara verin

Eğer tüm girişimlere ve çabalara rağmen çocuğun eğitim konusunda direnci mevcutsa bir süre bu konuyu rafa kaldırmak gerekecektir. Çocuğun hazır olduğu bir zaman dilimini beklemek etkili olacaktır.

Uzman desteği alın

Bu süreci doğal karşılamak, hazırlıklı ve planlı olmak, zamanlamaya dikkat etmek oldukça önemlidir. Eğer çocuğunuzun ve sizin bu konuda zorlandığı alanlar mevcutsa, kazanılmış becerilerde gerileme yaşanıyorsa uzman desteği almanız tavsiye edilir.

Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat: Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji & Uluslararası İlişkiler bölümlerinden çift ana dal dereceleriyle mezun olmuştur. İngiltere’de University of Westminser’da Örgütsel Psikoloji alanında yüksek lisansını tamamlamıştır ve akabinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji (çift ve aile terapisi alt dalı) programında ikinci yüksek lisans programından mezun olmuştur. Çocuklarla, gençlerle, yetişkinlerle, ailelerle ve çiftlerle psikoterapi yapmaktadır. Çalışmalarında; sistemik, EMDR, şema, bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi, çözüm odaklı terapi yöntemlerini kullanmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale