Açık, net ve çelişkisiz olmak: Hayalleri gerçeğe dönüştürmek için reçete

İstiyorum ama ya olmazsa… Söylüyorum ama ya gelmezse… Deniyorum ama ya tamamlayamayacak olursam… Bırakıyorum ama ya tekrar bulamazsam… Seviyorum ama ya bu sefer de diğerleri gibi kaybedecek olursam… Çok acıktım ve çok yiyorum ama ya kilo alırsam… Kilo aldığımda ya beni beğenmezlerse o halimle beni sevmezlerse… Ya da tam tersi kilo veremediğim için ya beni yeterince iyi bulmayacak olurlarsa… Ya onlar için yeterince iyi olamazsam… Ya bu seçmeleri kazanamazsam… Ya bu işe kabul edilmezsem… Ya hiçbir şey hayal ettiğim gibi gitmezse… Ya gerçekten başarısız olursam…

İşte bunlar sadece bazıları, istemek ve istediğimizi gerçekleştiremeyeceğimizi düşünmek. Sevmek, birlikte olmak ama diğer yandan sürekli kaybedeceğine inanmak… Hayal etmek bir iş başvurusunda bulunmak fakat diğer yandan ya seçilmezsem diye kahrolmak. Ve en önemlisi ise sonuç tam da “kahrolduğumuz” yönde olmasa da bu kez sahip olduğumuz o hayal ettiğimiz pozisyonu kaybetmekten korkmak… Endişe, korku ve vesvese ile “istediklerimizi” sözde dile getirirken, blokları özde dizmeye devam etmek…

Açık, net ve çelişkisiz olmak: Hayalleri gerçeğe dönüştürmek için reçete

Bu yazımda sizlerle birlikte hiç farkında değilken isteyip de istemediğimiz, hayal edip de kendi kendimize layık görmediğimiz, belki çok özleyip de bir türlü kavuşamadığımız o hedeflerimize bakalım istiyorum… Tarafsızca yorumlayalım kendimizi: Neyi hem isteyip hem de ondan korkmaktayız? Ya olmazsa diye için için kendi kendimize derin bir endişe denizinde boğulmadan hayatta kalmaya çalışmaktayız? İlişkilerimizde sevgilerimizde neden hem mutlu olmayı istemek de hem de diğer yandan ya mutlu olamazsam diye mutluluğu diğer elimizle itivermekteyiz?

Şimdi evreni bizi duyan o muhteşem gücü kendimiz olarak hayal edelim. Örneğin siz kendinizi dinleseydiniz ve aklınızda dönen düşünceler şöyle olsaydı: “Ben güzel bir ilişkiyi hak ediyorum, evet ben çok mutlu bir ilişkiyi hak ediyorum. Peki ya bulduğumda onu yeterince mutlu edemezsem? Bu durumda o kişiye ya gerçekten layık değilsem? Ya o da bana gerçekten layık değilse? Ama ben yine de mutlu bir ilişki istiyorum. Belki de hak ettiğim mutluluktan daha azına da razı olabilirim… Belki de hiçbir zaman hayal ettiğim mutluluğu bulamayız…

Şimdi bu paragrafı okudunuz bu kişiye, “hayatın” neyi etirmesini beklerdiniz? Siz hayat olsaydınız hem isteyen hem istemeyen bu kişiye neyi getireceğinizi anlardınız? Siz hayat olsaydınız ayrım yapmadan düşleri gerçekleştiriyor olsaydınız bu kişinin isteğini “gerçekten mutlu olacağı bir ilişki” olarak mı algılardınız veya ona getirmeniz gerektiğine inandığınız “gerçekten mutluluğu bulamayacağı” bir ilişki mi olurdu?

Aynı paragrafı bir de şöyle yazalım: “Ben hayatımda çok şanslıyım. Çok özel olduğum için çok özel bir insanla karşılaşıyorum. Biz çok özel bir ilişki yaşıyoruz ve çok mutluyuz. Bu özel paylaşımlarımızda birbirimizden destek alıyoruz, öğreniyoruz ve birlikte mutlulukla yaşlanıyoruz. Birbirimizi çok seviyoruz.” Bunu duymuş olsaydık, bu “açık” “net” “çelişkiden uzak” ifadelerle neyi gerçeğe dönüştürmek için hemen işe koyulurduk? Eğer bizler hayatın ta kendisi olsaydık, düşleri yerine getirecek olsaydık, sizce bu paragrafı kuran bir kişiye neyi getirmek üzere olurduk? Özel bir sevgiliyi, özel bir ilişkiyi, özel olan şanslı hissettirecek her şeyi, aşkı, sevgiyi… Peki bu paragrafta “istemek” ve “istediğini tam olarak aslında istememek” var mıdır? Bu paragrafta hiçbir “çelişki” bulunuyor mu?

Açık, net ve çelişkisiz olmak: Hayalleri gerçeğe dönüştürmek için reçete

İşte hayatımızda da aynen bu örneklerde olduğu gibi çelişkili sinyaller vermeye kendi kendimizi hayallerimizi bloklamaya devam ederiz… Net olmadığımızda açık olmadığımızda çelişkilere doğru sürükleniriz. Hayallerimizin önüne geçen o bulutları kendi kendimize oluşturmaya devam ederiz. Oysa evren bu şekilde çalışmamaktadır. Bir yemeğe çıktığımızda bize sorulan “ne yemek istersiniz” sorusuna hamburger yemek isterim ama aynı zamanda istemem, fakat bir de salata seviyorum veya çorba da güzel bir yemektir ama tam emin olamadım belki de et diye cevap vermiş olsaydık, garsonun “ne yapmasını” en önemlisi “ne anlamasını” beklerdik? Aynı anda hem net olmayan hem açık olmayan hem de çelişen bu muhteşem hayaller karmaşasında sonunda sizce masamıza gelen yemek ne olurdu?

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız hayata evrene sevgili o muhteşem güzel hayalleriniz ile ilgili kim olduğunuz ile ilgili yeterince açık yeterince net ve çelişkisiz mesajlar verebiliyor musunuz? Bir yandan isterken bir yandan vazgeçmekte misiniz? Bir yandan özlerken diğer yandan inkar etmekte misiniz? Bir yandan yapabilirim derken diğer yandan yok canım kesin düşerim beceremem başaramam diye söylenmekte misiniz?

Haydi biraz değişiklik yapalım, açık, net ve çelişkisiz olarak siz bugün her şeyin en güzeline layıksınız… Ve evet açık, net ve çelişkisiz bir teşekkürler; iyi ki varsınız…

 

İlginizi çekebilir: Hayata dair karar vermek: Bugün, burada, şimdi!

Pınar Özeken (Ulus)
2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini ... Devam