7 adımda farkındalık sahibi bir ebeveyn olabilirsiniz

Eylül ayı geldi ve okullar açıldı. Evde de dışarıda da her işe koşan sevgili annelerimiz için maraton sezonu başladı diyebiliriz. Tüm bu koşturmacanın içerisinde hakkı asla ödenemeyecek olan kıymetli annelerimiz için stresle başa çıkabilmeleri ve kıymetli zamanlarını daha sağlıklı değerlendirmeleri için yazar Sheena Tanna-Shah’ın “Perfectly Imperfect Mum” kitabından ilham alarak, bir yazı derledim.

Farkındalık, düşüncelerinizin ve duygularınızın farkında olmanıza, onları yönetmenize ve kontrol etmenize izin vermede hayati bir rol oynar. Düşünceler gerçekten zihininizde oradan oraya koşturur ve çok hızlı bir şekilde tüm eylem ve davranışlarınızın kontrolünü kaybetmenize neden olabilir. Genellikle geçmişte (pişmanlık modu) veya gelecekte (endişe modu) yaşıyor ve sonuç olarak şimdiki zamanı kaçırıyorsunuz. Aynı zamanda birden fazla işle meşgul olarak çok fazla efor sarfediyorsunuz. Bu yüzden dikkatiniz farklı şeylerle dağılıyor ve bu nedenle hiçbir zaman bir şeye yüzde yüz odaklanamıyorsunuz

Farkındalıkla yemek yiyin.

Bir aile olarak yemek yerken farkındalıklı olun; kendinizi yemeğe bırakın ve birlikte tüm deneyimin tadını çıkarın. Çocuklar yemek yerken iş yapmak veya yemek saatlerinde çocuklara televizyon izletmek yerine, ailece oturup tam bir farkındalıkla, aile sohbetleri eşliğinde yemek yemeye gayret gösterin. Dikkatli yemek yeme pratiği yapmak, fiziksel olarak daha tok ve ruhsal olarak daha memnun hissetmenizi sağlayacaktır. Bu hislerden sonra akşam yemeğinden sonra atıştırmalık yeme ihtiyacınız bile olmayabilir.

Kendinize ait anlar değerlidir, bu yüzden onları kaçırmayın.

Duygularınıza tepki vermeden önce düşünmek için kendinize zaman ayırın. Eyleminizin gerçekten bir amacı var mı, aynı etki için başka bir şey yapılabilir mi, başka yolu var mı? Banyo yapabilir, kitap okuyabilir, kahve içebilir, bir arkadaşınızı arayabilir veya yürüyüşe çıkabilirsiniz. Düşüncelerinize dikkat edin, onları gözlemleyin ve ardından harekete geçin. Akşamdan kalma bir halde uyanmak mı güzel, yoksa uzun bir uykudan sonra tamamen dinlenmiş olarak uyanmak mı? Duygularınızın dürtülerini kontrol edin ve sizi rahatlatacak, size iyi gelecek seçimler yaparak eyleme geçin.

Kusurlarınızı kucaklayın.

Amacınız mükemmel olmak ve her zaman doğru olanı yapmak değil. Sadece hatırlayın; aylar, yıllar önce ve hatta dün bile ne yapacağınızı bilemiyor haldeydiniz. Ama bugün daha bilgili, daha donanımlısınız ve bir yolunu bulup yaşama devam ediyorsunuz. Bundan sonra da böyle olacak. Bazı sorunların çözümü diğerlerinden daha uzun veya kısa sürebilir, ancak önemli olan süresi değil, yolda olmaktır. Bu bir yarış hali değildir; herkes kendi zamanını yaşar ve kendi seçimlerini yapar.

İşler yolunda gitmeyebilir, bunun tamamen normal olduğunu unutmayın.

Planların bozulduğu zamanlarda gerçekten düşünmek için bir dakikanızı ayırın. İşlerin her zaman planlandığı gibi gitmediğini ve gitmeyeceği ihtimalini kendinize hatırlatın. Bu anlayışı çocuklarınızın da öğrenmesi için elinizden geleni yapın. Bir şeyler yolunda gitmezse sorun olmaz çünkü her zaman b, c, d planları vardır.

“Zamanım ve tüm dikkatim sende.”

Bazen zamanın hızlı geçmesini dilediğiniz zamanlar olabilir. Çocuğunuz bir hikaye okurken ya da arada durup okuduklarını öğrenirken ona acele etmesini söyleyebilirsiniz. Çünkü sizin kafanızda devam etmeniz, bitirmeniz gereken işler olabilir. Şimdi, böyle düşünceler aklınıza gelirse onları farkındalıkla gözlemleyin ve o düşüncelerinizle ilgilenmemeyi tercih edin. Çünkü yapacağınız işler için acele ediyor olmanız çocuğunuzla olan zamanı kaçırmanıza neden olacak ve bu sizi mutlu etmeyecektir.

Stres üzerine stres eklediğinizde işler içinden çıkılmaz bir hal alabilir. O anlarda her ne yapıyorsanız büyük bir dikkatle odağınızı yaptığınız işe çevirin. Çocuğunuz sizden dikkatinizi ve şefkatinizi ister; bu dünyadaki en kıymetli iki değerdir bunlar. Çocuğunuzun kitabını nasıl dikkatle okuduğunu gözlemleyin ve siz de ona eşlik edin. Belki de bir işe dikkatini verme konusunda çocuğunuzu örnek alacağınız zamanlar olabilir! Çocuklar her ne yapıyorlarsa tam olarak oradadırlar, duygu ve düşünceleriyle tam bir farkındalık halindedirler. Bunun keyfini çıkarın.

Her saat başı farkındalık.

Çocuğunuzla birlikte günün her saatinde her beş dakikada bir durun ve dikkatli olmaya çalışın. O anda her şeyi duyularınız aracılığıyla deneyimleyin: Ne görebilir, ne duyabilir, koklayabilir, tadabilir ve hissedebilirsiniz? Senaryo ne olursa olsun, ister sakin ister kaos olsun, sadece o anın tadını çıkarın.

Bir “teşekkür” kavanozu tutun.

Yanında kağıt ve kalem olan bir kavanoz hazırlayın. Siz veya ailenizden biri bir şey için minnettar hissettiğinizde kağıda yazıp kavanoza atın. Her altı ila on iki ayda bir, bu kağıtları alın ve birlikte yüksek sesle okuyun. Yıl boyunca şükran duyduğunuz anıları hatırlamak ailecek iyi hisler paylaşmanızı sağlayacak.

İlginizi çekebilir: Daha zinde ve sağlıklı hissetmenin 10 yolu

Görkem Bakkaloğlu Profesyonel Koç, Eğitmen
Yüksek lisans eğitimi İnsan Kaynakları Yönetimi olup, 10 yıllık kurumsal iş hayatında uluslararası şirketlerde eğitim ve gelişim, strateji ve performans yönetimi, yetenek ve kariyer ... Devam