X

5 adımda problemlerinizin kökenine inmenin yolu

Hayatınızda canınızı sıkan şeylerden ne kadar sıklıkta kaçıyorsunuz?

Bazen kendimizi öfkeli hissediyoruz ve bize soru soran herkese kötü davranıyoruz, bazen umutsuzluğa kapılıyoruz ve flört ettiğimiz kişilerle neden hiçbir zaman mutlu olamadığımızı anlamıyoruz, bazen iş bulmakta zorlanıyoruz ve sorunun kaynağına yönelmek yerine kaçıyoruz, uzaklaşıyoruz, kendimizi ve duygularımızı saklıyoruz.

İhtiyacınız olmadığı halde alışveriş yapmak, sizin olmayan parayı harcamak, mutlu olmadığınız partilere gitmek, başkalarına patlamak, çok fazla veya çok az yemek… Bunların hepsi aslında içimizdeki sıkıntıların ve acıların dışavurumu. Hepimizin hayatında bu tür “zorluklarla mücadele yöntemleri” bulunuyor çünkü bu yöntemler, derindeki bir problem için geçici bir rahatlama sağlıyor. Oysa çoğu zaman hiçbirimiz derindeki bu problemin ne olduğunu bilmiyoruz, bilmekten de korkuyoruz çünkü bu aynı zamanda gerçeklerle yüzleşme anlamına geliyor.

Derinlerdeki problemleri, rahatsızlıkları saklama eğilimi artık kronikleşmiş ve toplumun çok geniş bir kesimine yayılmış durumda. Hatta belki de problemlerimizi saklamak, hiçbir zaman 21’inci yüzyıldaki kadar kolay olmamıştı. Teknoloji ve internet sayesinde hepimiz, her an bağlı haldeyiz ve hiçbir zaman içimizde bizleri rahatsız eden şeyleri ortaya çıkarmak için kendimize izin vermiyoruz.

Eğer siz de benzer bir durumda olduğunuzu hissediyorsanız, belki de artık bir adım atmanın ve içinizdeki katmanları tek tek soyup problemlerinizin kökenine inmenin zamanı gelmiştir. Problemlerinizin kökenine inmek için atmanız gereken ilk adımlar şöyle:

– Ne olduğunu tanımlayın
– Neden bunların olduğunu tanımlayın
– Bunun yeniden yaşanmasını nasıl engelleyebileceğinizin yollarını bulun

Aslında bu metoda RCA-Root Cause Analysis yani Temel Neden Analizi deniyor ve tüm dünyada iş geliştirme uzmanları tarafından kullanılıyor. Bireyler için de kullanılabilen bu yöntem, aslında hayattaki sorunların kökenine inmek ve kişisel farkındalık yaratmak için oldukça basit ve işe yarar bir yol sunuyor. Beş adımdan oluşan bu yöntemi kendinize uygulamak için şu sırayı izlemek gerekiyor:

1. Sorunu tanımlayın

Hayatınızda ne oluyor? Semptomlarınız neler? Yakın bir arkadaşınız veya ailenizden biri, bu sorulara yanıt vermeniz için size yardımcı olabilir. Bu semptomlar sorunlardan kaçmak için sürekli eğlence peşinde koşmak, aşırı yemek yemek olabilir.

İlginizi çekebilir: Kendini tanıma rehberi: Öfke

2. Durumu analiz edin

Probleminiz ne kadardır devam ediyor? Bu problemin siz ve çevrenizdekiler üzerindeki etkisi nasıl oluyor? Problemi oluşturan faktörleri bulmadan önce durumu iyice anlamanız ve analiz etmeniz gerekiyor. Yine bu konuda da arkadaşlarınız ve aileniz çok yardımcı olabilir.

3. Problemi oluşturan nedenleri bulun

Probleminizin ortaya çıkmasına ne tür şeyler neden oluyor? Asıl problemin etrafındaki diğer sorunlar neler? Örneğin aç olmadığınız halde deli gibi yemeğe başlamadan önce sosyal medyada birilerinin başarı hikayesine ve hayatının ne kadar muhteşem olduğunu gösteren fotoğraflara denk gelmiş olabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Kendinize zarar verdiğinizi gösteren alışkanlıklar

4. Problemin kökenlerini tespit edin

Probleminize katkı yapan faktörler neden var? Probleminizin altında yatan asıl neden ne? Aynı örnekten devam edecek olursak, belki de kendinize güveniniz düşük olduğu için başkalarını mutlu ve başarılı görmek size kendinizi daha güvensiz hissetmenize neden oluyor olabilir mi? Kendine güven duymama, bu durumda problemin kökeni olabilir.

5. Problemin kökenine dair çözümler bulun

Probleminizin yeniden yaşanmaması için neler yapabilirsiniz? Bunları nasıl uygulayabilirsiniz. Örneğin aşırı kilolu olduğunuz için kendinize güven sorunu yaşıyorsanız, duygusal nedenlerle yemek yemeyi bırakabilir, dengeli bir beslenme düzenini takip edebilir, sosyal medyada daha az vakit geçirebilir ve egzersiz yapabilirsiniz. Bir spor eğitmeniyle veya diyetisyenle birlikte çalışarak programınıza sadık kalmanızı sağlayabilirsiniz.

Kendinizi daha çok tanıdıkça ve neden bu şekilde davrandığınızı anladıkça, daha sakin ve daha mutlu bir insan olmayı başarabilirsiniz. Zamanı kontrol etmek, paranızın hesabını bilmek, sağlıklı alışkanlıkları uygulamak daha kolaylaşır ve hayattaki gereksiz öfkelerinizden kurtulabilirsiniz.

Kaynaklar:
Life optimizer
Mindtools

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale