X

16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde Türkiye 72 ülkeyle aynı anda sofraya oturacak

Çok katmanlı etkinlik kurgusuyla 15-16 Ekim’de Maçka Demokrasi Parkı’nda düzenlenecek olan Uluslararası İstanbul Lezzet Festivali, sosyal gastronominin dünyadaki öncü isimlerini bir araya getirecek. 5 kıtada, 70’tan fazla ülkede 200’den fazla kâr amacı gütmeyen kuruluş, şef, aktivist ve girişimcisiyle küresel bir ağ olan Social Gastronomy Movement (Sosyal Gastronomi Hareketi Vakfı) CEO’su Nicola Gryczka, Başkan Patrick Honauer, Ruanda’dan Clare Effiong, Lübnanlı Şef Maya Terro ve kısa süre önce açıklanan 50 Best Latin Amerika’da “Icon Awards” ödülünü kazanan Brezilyalı Şef Rafael Rincón gibi farklı ülkelerde sosyal gastronomi projeleri yürüten ünlü isimler İstanbul Lezzet Festivali’nde olacak. Şili’nin en büyük mutfak festivali Ñam’ın da kurucusu olan Rafael Rincon’un ödülünde Şili Sosyal Gastronomi Vakfı (Fundación Gastronomía Social) ile gerçekleştirdiği çalışmaların etkisi büyük.

Şefler, 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde gerçekleştirecekleri “Universal Plate” etkinliğinde Türkiye’de bir ilke imza atarak 72 ülkeyle eş zamanlı olarak yemek yapıp dağıtacaklar. Sosyal gastronominin birleştiriciliğinden güç alarak kendi ülkelerinden gelen yerel lezzetleri de bu yemeğe ekleyecekler. Şefler, paydaşların bir araya gelip gıdanın geleceğini tartıştıkları halka açık düzenlenecek ‘Sosyal Gastronomi Paneli’nde de yer alacaklar.

Ünlü isimlerin şovları lezzet severlerle buluşacak

Şişli Belediyesi ev sahipliğinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve iBB Turizm Platformu iş birliğiyle düzenlenen festivalde 2 gün boyunca gastronomi dünyasının nabzı atacak. Festival kapsamında; Ebru Baybara Demir, Cüneyt Asan, Sahrap Soysal, Hazer Amani, Elif Korkmazel, Rıza Sönmez, Yunus Emre Akkor, Aydın Demir, Aylin Yazıcıoğlu, Deniz Çevik Şahin, Adnan Şahin, Doğa Çitçi, Eyüp Kemal Sevinç, Fırat Siriş, Yalçın İnam, Umut Karakuş, Mevlüt Özkaya, Ali Geyik gibi ünlü isimlerin şovları ve söyleşileri lezzet severlerle buluşacak. Şehrin gastronomik zenginliğini yansıtan mutfak atölyeleri, şovların yanı sıra Türkiye’nin en eski ve köklü STK’sı Mutfak Dostları Derneği’nin (MDD) düzenlediği söyleşi/panellerde gıdanın ve gastronominin geleceği masaya yatırılacak. İstanbul’un değişen dünya dinamiklerinde vizyoner şehir olarak konumlanmasına katkı sunulacak.

Sürdürülebilirlik için atıksız bir festival

Tüm etkinliklerin halkın katılımına açık olduğu İstanbul Lezzet Festivali, sıfır atık felsefesiyle düzenlenecek. Üretici ve kadın kooperatifleri pazarı, çocuk atölyeleri, sergi, konserler, yarışmalar, ürün tadımları ve lezzet sokağıyla rengarenk bir kutlamaya ev sahipliği yapacak olan İstanbul Lezzet Festivali’nin kardeş ülke konuğu ise, Güney Kore olacak. Yapılan etkinliklerle katılımcılar, Güney Kore’nin gastronomik ve kültürel değerlerini yakından tanıyabilecek.

Atölyeler bölümüne; Sefarad Mutfağı, Ermeni Mutfağı, Rum Mutfağı ve İstanbul Mezeleri gibi çok kültürlü İstanbul mutfağı konuk olacak. Sıfır Atık Temalı Ahşap Oyuncak Atölyesi, Turşu Atölyesi ile de çocuklar, el becerilerini kullanarak Anadolu’nun bilge birikiminin bir parçası olacak. Fotoğraf sanatçısı Özgür Bakır yemeğe dönüşebilen her şeyin fotoğraf karesinde göründüğü sıra dışı sergileri ‘Still Life Still Alive’ de İstanbul Lezzet Festivali’nde görülebilecek.

Değişime yön veren şehir: İSTANBUL!

İstanbul Lezzet Festivali’nin İstanbul’un değişen dünya dinamiklerinde vizyoner şehir olarak konumlanmasına katkı sunacağını söyleyen Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, “İki imparatorluğa başkentlik yapmış, farklı kültürleri bünyesinde yaşatan İstanbul, geçmişten günümüze taşıdığı yemek kültürüyle adeta büyük bir sofrada bizleri buluşturuyor. ‘Bugün tabağımızda ne var?’, ‘Yakın gelecekte tabağımızda neler olabilecek?’ soruları gastronominin en temel konuları. Dünyanın hızlı dönüşümünün dinamiklerini beraber anlamak, farklı düşünmek, İstanbul’un sahip olduğu gastronomik zenginlikleri en doğru şekilde değerlendirmek, yeni dünyanın İstanbul’a ne gibi fırsatlar sunduğunu tartışmak, daha iyi bir dünya için gastronominin gücünden yararlanmak ve değişime yön veren şehir olmak için İstanbul Lezzet Festivali’nde bir araya geliyoruz” dedi.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale