X

15 Sıra dışı spa deneyimi

Yaşlanmayı önleyecek mucizevi bir tedavi arayışı, yüzyıllardır bütün hızıyla devam ediyor. Eskiden kadınlar ve erkekler, hem doğal hem de ev yapımı güzellik uygulamalarının peşine düşerdi. Şimdiyse bu uygulamaların en iyileri, dünyanın bir çok yerindeki pahalı spalarda yapılıyor.

Her ülkenin kendine özgü tedavi yöntemleri ve bu yöntemlerin sağladığı yararlarla ilgili yine kendine özgü inanışları var. Bazı spa uygulamaları nispeten sıradan sayılabilirken, bazıları da çok ilginç olabiliyor. Kadın erkek herkesin, gençliklerinin parıltısını korumak için gittikleri ve bira banyolarından kuş pisliği ile yapılan cilt bakımlarına kadar geniş bir yelpazeye sahip olan spalardan, en ilginç 15 tanesini Andrea Keeney paylaşıyor, biz de Uplifers olarak sizlere sunuyoruz.

15. Altından yüz maskesi

Çoğumuz altına bayılsak da onu mücevher olarak kullanmayı tercih ederiz. Ancak öyle gözüküyor ki, bazıları altını yüzüne sürmekten hoşlanıyor. Dünya üzerindeki birkaç yüksek profilli spa merkezi, parasını ödemeye istekli müşterilerine 24 karat altından yüz maskeleri sunuyor. Maske, saf altın yapraklarından yapılıyor ve yüze uygulanıyor. Belirsiz bir süreliğine yüzde bekletilen maskenin, yüzde bir elektrik akımı yaratıp cildi canlandırdığına ve bir gençlik parıltısı yarattığına inanılıyor.

14. Koyun plasentası yöntemi

Cildiniz sıkılığını mı yitirmeye mi başladı? O zaman küçük bir koyunun plasentası belki işinize yarayabilir. Ya da en azından Victoria Beckham gibi ünlüler öyle olduğunu söylüyor. Holywood, Los Angeles ve New York’taki bazı spalar, genç bir görünüş arayanlara koyun plasentası yöntemini sunuyor. Görünüşe göre koyun plasentası yüksek seviyede demir, protein, amino asit ve cilt yaşlanmasına karşı savaşan enzimler içeriyor. Bu yöntemde, yüz bakımındaki bütün adımlar yapılıp, bir de üzerine plasenta maskesi ekleniyor.

13. Vampir yüz bakımı

Kim Kardashian’ın, “vampir yüz bakımı” sırasında Instagram’da paylaştığı ürkütücü fotoğraf, artık bütün kadınların bu garip uygulamayı yaptırmak için birbiriyle yarışacağı kanıtı. Bu yönteme “vampir” adının verilmesinin haklı nedenleri var.

Kolunuzdan alınan kan, plazma ve trombositin kırmızı kan hücrelerinden ayrılması için bir işlemden geçiyor. Daha sonra ayrılan plazma, yüzünüze enjekte ediliyor. Eğer kendi plazmanızı yüzünüze enjekte ettirmek yeterince mide bulandırıcı gelmediyse, plazmanızın vücudunuz tarafından tekrar emildiğinden emin olmak için birkaç mikro iğnenin yüzünüze batırılmasının verdiği zevki de buna ekleyebilirsiniz.

Yüzünüze zerk edilen plazmanın, yeni kolajenlerin oluşmasını sağlayıp cildinizi sıkılaştırması ve kırışıklıklardan arındırması ihtimali düşük. Ancak bu maske kırışıklıklarınıza en ufak bir fayda sağlamasa bile, en azından ne olduğu belirsiz ve tehlikeli botox yerine, bedeninize kendi plazmanızı enjekte ettirmiş olmanız içinizi rahatlatacaktır.

12. Balıkla ölü deriden kurtulma

Pedikür deyince ayak tabanınızın bolca törpülenmesi ve kazınması akla gelir. Ancak balıkla yapılan pedikürde durum daha farklı. Bu uygulamada, ayaklarınız, ölü derinizin tadından hoşlanan minik balıklar tarafından çiğneniyor.

Bu balıklara aslında kangal balığı ya da “doktor balığı” deniyor. Doğada bu balıklar, diğer balıkların ölü pullarını emerek yaşıyor; spada ise, müşterilerin ayaklarındaki ölü deriyi kemirerek.

Balıklar büyük tanklarda tutuluyor. Balık pedikürü istediğinizde ise, onları size özel, sterilize edilmiş haznelere alıyorlar. Daha sonra ayaklarınızı o haznelere sokuyorsunuz ve balıklar ölü derinizi yavaş yavaş yemeye başlıyor. Bu balık pedikürü Amerika’da çok tutmasa da, Avrupa’da oldukça popüler.

11. Şişe çekme

Şişe çekme, özel bardak/şişelerin ısıtılıp, deri üzerine yerleştirilmesinden oluşan eski bir Çin geleneği. Deri, o bölgedeki kan akışını artıracak şekilde bardağın içine çekiliyor. Bu uygulama sırasında, bardak derinizin üzerinde yaklaşık 10 dakika kadar kalıyor ve bedeninizdeki kirleri temizlediğine inanılıyor.

Bu sayede beden dengenizin sağlandığı; üşütme, astım, bağırsak sorunları ve vücudunuzla ilgili diğer birkaç sorunun belirtilerinin ortadan kaldırıldığı düşünülüyor. Bardağın, derinizden kaldırıldıktan sonra, etkilediği bölgede pek de hoş olmayan morluklar bırakması ise oldukça muhtemel.

10. Yılan masajı

Masajların, kan akışını düzeltip stresi azaltmaya yardımcı olması gerekir. Ancak yılanlardan hoşlanmayanlar için İsrail’deki yılan masajı, muhtemelen stres seviyesini azaltmada pek etkili olmayacak. Eğer sürünen yılanlarla ilgili bir probleminiz yoksa, İsrail’in kuzeyindeki Carnivorous Plant Farm ve Spa’da 70 dolara bir yılan masajı yaptırabilirsiniz.

Diğer bütün masajlarda olduğu gibi, bir masaj masasına yüzüstü uzanıyorsunuz. Masözler, sırtınızı 6-7 adet zehirli olmayan yılanla kaplıyor. Orta büyüklükteki yılanlar, masaj boyunca sırtınızda, kafanızın ve boynunuzun etrafında süzülüyor. Bu seansın sonunu getirebilecek kadar cesur olanlara göre, yılan masajı kas gerginliği ve migrene iyi geliyormuş.

9. Havyarla yüz bakımı

Havyar, elitlerin lüks atıştırmalığı olarak bilinir. Ancak spaya gidenlerden bazıları, havyarı ağızlarından ziyade yüzlerine koymayı tercih ediyor. Ritz-Carlton’daki La Prairie Spa, the White Caviar Illuminating Facial, fiyatı dudak uçuklatan yüz bakımının ana malzemesi olarak altın havyar kullanıyor. Cildinizi canlandıracak ve daha genç bir parıltı için nemi cildinize hapsedecek bu yöntemi, 1000 dolara uygulatabilirsiniz.

8. Fırın sauna

ABD’deki spaların çoğunda sauna vardır. Kore’deki saunalar ise, ortalama bir Amerikalı için biraz sıra dışı olabilir. Kore’deki tuğla fırın saunaları, ortalama sıcaklıktaki küçük bir odadan çok, adından da anlaşılacağı gibi, fırına benziyor.

Girişi oldukça alçak tabanlı olan bu saunalarda, sıcaklık 200 dereceye kadar yükselebiliyor. Lüks bornozları içinde salınan kadın ve erkeklerle pek karşılaşamazsınız. Çünkü herkesin, aşırı sıcaklıktan korunmak için üzerine çuhadan yapılma battaniyeler alması mecburi. Biraz patates çuvalına benzese de, bunu yapmak çok önemli; çünkü fırın saunada sentetik kıyafet giyerseniz, eriyip vücudunuza yapışabilirler. Yüksek sıcaklıkların, toksinleri vücuttan atıp, kireçlenmeleri tedavi ettiği söyleniyor.

7. Saman banyosu

Saman atlar içindir, ya da biz öyle sanıyoruz. Öyle görünüyor ki, lüks bir spa yöntemi olarak da kullanılıyor. İtalya’daki Heuband Spa, müşterilerine saman banyosu sunuyor ve bunun, romatizmayla ilgili problemleri azaltıp, vücudu canlandırdığına inanılıyor. Peki saman bunu nasıl yapıyor?

Bu uygulamada kullanılan samanlar, tarlada doğal olarak bulunan yağlarla dolu oluyor ve bunun için de samanlar, özellikle sabah erken ya da akşamüstü geç bir saat gibi belli vakitlerde toplanıyor. Samanın terapi amacıyla kullanılmasının geçmişi, çiftçilerin uzun ve yorucu bir iş günü sonrası samanların üzerinde uyuduğu 1800’lü yıllara dayanıyor.

Çiftçiler samanların üzerinde yattıktan sonra, yoğun geçen iş günü sonrasında kendilerini dinlenmiş ve fiziksel açıdan rahatlamış hissediyorlarmış. Samanın rahatlatıcı bir etken olarak kullanılması devam ederek günümüz İtalya’sına kadar gelmiş. Spadaki saman banyosundan sonra, müşteriler havlulara sarınıyor, böylece yağların vücut tarafından emilmesi devam etmiş oluyor.

6. Bira banyosu

Herkes arada sırada bira içmeyi sever, ancak hiç bira banyosu yapmayı düşündünüz mü? Çek Cumhuriyeti’ndeki insanlar düşünmüş. Chodovar Brewery’ye gidenler, basit bir bira banyosu yapabilecekleri gibi, bunu kısmi ya da tam bir masajla da birleştirebilirler.

Küvetinize birkaç kutu bira boşaltmadan önce söyleyelim; bu spalardaki bira banyoları birkaç soğuk biradan fazlasını içeriyor. Bu banyolar; bira, sıcak maden suyu ve bira yapmada kullanılan ürünlerin bir birleşiminden oluşuyor. Spaya göre, bira banyosu bağışıklık sistemini destekliyor, saç ve deriyi canlandırıyor ve kas gerilmelerini rahatlatıyor.

5. Salyangozlarla yüz bakımı

Eğer kabuklu hayvanlardan hoşlanmıyorsanız, bu garip yüz bakımını atlayabilirsiniz. Japonya, Tokyo’daki The Labo Salon, artık müşterilerine salyangozlu cilt bakımı sunuyor.

Birkaç salyangoz yüzünüze yerleştiriliyor ve bir süreliğine, ya da dayanabildiğiniz kadar, suratınızda gezinmelerine izin veriliyor. Bu küçük hayvanlar yüzünüzün her yerinde dolaştıktan sonra toplanıyor ve geride kendi salgılarından kalın bir tabaka bırakıyorlar. Görünüşe göre salgıları, yaşlı deri hücrelerinden kurtulmayı sağlıyor ve cildi nemlendiriyor.

4. Kara biberli vücut peelingi

Bazıları kara biberi yumurtasına koymayı, bazıları da bütün vücudunu onlarla ovmayı sever. New York’taki Pho Tree Thai Spa, karabiberli ve biraz gıdıklayıcı bir peelingi, 135 dolara müşterilerine sunuyor.

Peeling, bol miktarda yeşil çaylı nemlendirici kullanılarak başlıyor. Daha sonra bütün vücut karabiberle ovularak bir karıncalanma hissi yaratılıyor. Son olarak da vücut, canlı ipekböceği özüyle kaplanıyor. Peki baharat ve özlerin bu garip karışımı, bedeninize ne yapıyor?

Lefebooker.com’un eş kurucusu Andrew Unger’e göre; kara biber kanı dolaşımını sağlıyor, sizi terletiyor ve bu sayede bedeninizi toksinlerden arındırırken, su ağırlığından kurtulmanızı sağlıyor.

3. Koç spermi tedavisi

Evet, doğru okudunuz. Koç spermi, Londra’daki Hari’s Spa’nın saç bakımında kullandığı malzemelerin başında geliyor. Hari’ye göre, koç spermi donduruluyor ve saça uygulandığında herhangi bir koku bırakmıyor. Saç diplerine nüfuz ederek onları temel vitamin ve proteinlerle besleyip, nemi içeri hapsediyor. 138 dolarlık bu yöntemi uygulayanlar, onu “saç için viagra” olarak nitelendiriyor.

2. Kriyoterapi (soğutma) odası

Üzerinizde sadece mayoyla -110 derecede bir odaya girmenin nasıl olabileceğini düşündünüz mü hiç? Eğer gerçekten merak ediyorsanız, kriyoterapinin yapıldığı Finlandiya’daki Haikko Spa’yı ziyaret edebilirsiniz.

Soğuk havalardan ne kadar zevk alsanız da, dev bir dondurucuya benzeyen kriyoterapi odalarında 3 saniyeden fazla durmanız mümkün değil. Çünkü bu süreden fazlası hipotermiye yol açıp muhtemel bir ölüme neden olabilir. Bu yöntemin bağışıklık sisteminizi harekete geçirdiği ve cildinize renk verdiği söyleniyor.

1. Dışkıyla yüz bakımı

İlk önce bitki özlerinden yapılan yüz bakımları vardı, daha sonra parçalanmış elmaslarla yapılanlar. Şimdi ise, dışkıyla yapılanlar çıktı. Evet, dışkıyla… Ama herhangi bir dışkı değil, kuş dışkısıyla. Daha net söylemek gerekirse, bülbül pisliğiyle.

Bu en son moda yüz bakımını, Manhattan’daki oldukça cesur Shizuka New York Day Spa sunuyor. ABD için yeni olabilir, ancak kuş pisliğiyle yapılan cilt bakımı aslında antik Japonya’dan geliyor. Geyşalar gün boyu yüzlerinde duran beyaz makyajı silebilmek için toz halindeki kuş pisliğinden yardım alıyorlardı. Bunun, sadece cildi temizlediğini değil, aynı zamanda onu daha yumuşak ve parlak yaptığını da fark ettiler.

The Shizuka Spa’nın iddia ettiğine göre, kuş pislikleri sterilize edilip UV ışınları altında toz haline getiriliyor. Bu da haliyle yüzünüze kuş dışkısı sürmeyi daha kabul edilir bir hale getiriyor. Bütün bir Geyşa yüz bakımı 50 dakika sürüyor ve 180 dolara mal oluyor.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:

Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.



Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu

Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂

Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.



İlgili Makale