X

10. Dağ Filmleri Festivali 24 Nisan’da İstanbul’da başlıyor

Her yıl izleyicilerine dünyanın en iyi film ve belgesellerini sunmayı hedefleyen Dağ Filmleri Festivali, fotoğraf ve kitap sergilerine, seminerlere ve alanında dünyaca tanınan konuşmacıların katıldığı söyleşilere de ev sahipliği yaparak Türkiye’de doğa kültürü alanındaki önemli bir boşluğu doldurmaya gayret ediyor. Bu yıl 10’uncusu gerçekleşecek festival, 24-30 Nisan 2015 tarihlerinde İstanbul’da Beyoğlu Atlas Sineması’nın ev sahipliğinde düzenlenecek.

Dağ Kültürü Derneği tarafından düzenlenen ve doğa, keşif, macera ve belgesel sinema tutkunlarını bir araya getirecek festivalde ödül rekortmeni filmlerin yanı sıra macera ile adrenalin dolu 50’ye yakın film gösterilecek.

Film sayısında rekor artış

Dünya festivallerinde gösterilen 600’den fazla film arasından belirlenen 2015 seçkisi elliye yakın filmden oluşacak. Filmler; “Ülkemizden”, “Dünyadan”, “Keşif Ruhu”, “Doğa-Çevre-İnsan”, “Su Dünyası”, “Bisiklet”, “Kayak” olmak üzere, 7 tema başlığı altında toplanıyor. Seçkide; rafting, dalış, dağcılık, kaya tırmanışı, base jump, kayak, dağ bisikleti gibi doğa sporlarının yanı sıra, çevre ve doğa belgeselleri ve gezi, keşif ve insan hikayeleri de yer alıyor.

Bu filmleri kaçırmayın

10. Dağ Filmleri Festivali kapsamında gösterilecek filmler arasında, dünya şampiyonu ve rekortmeni patika koşucusu (Ultra Trail) İspanyol sporcu Kilian Jornet’in Hayatımın Zirveleri (Summits of My Life) isimli filmi dikkat çekiyor. Bebek yaşta yürümeye başladığından itibaren dağlar ve ormanlardan ayrılmayan Kilian Jornet’in 20’li yaşlarında, dünyadaki bütün patika koşusu yarışlarında kırdığı rekorları izleyenleri hayrete düşürüyor.

Sıradışı İnsanlar

Uçlarda yaşamak, üç olağanüstü adamın hikayesini anlatan bir film. Ayrıca film, modern toplumumuzu tanımlayan durumlar ve ifade biçimleri hakkında bizlere sıradışı bakış açıları sunuyor. Seyirci, bu macerada üç sporcuyu, Halvor Angvik, Guillaume Nery ve Gerhard Gulewicz’i kendi alanlarında en iyi olma yolundaki çabalarına şahit oluyor.

Doğal Yaşam Projesi

David Bond bir film yapımcısı ve bir aynı zamanda bir baba. Çocukları ekrana kilitlenmiş durumda ve dışarı çıkmak istemiyorlar. iPad’ler, televizyon ve plastik oyuncaklar istiyorlar. Televizyon ve teknoloji dünyası, çocuklarını onun kontrol edebileceğinden daha çok kontrol ediyorlar. Onları dışarı çıkarabilmek için kendini Doğanın Reklamcılık Yöneticisi ilan ediyor. Reklamcılık ve açık hava uzmanlarıyla çalışarak, çocukları dışarı çıkarabilmek için ulus çapında bir reklamcılık projesi başlatıyor. Bu film, David Bond’un çocuklarını dünyanın en güzel ürünü olan doğa ile tanıştırmak için verdiği çabanın eğlenceli hikayesini anlatıyor.

Thule Tuvalu

Film, Thule ve Tuvalu halkının geleneksel yaşam stillerini iklim değişikliği yüzünden terk ederken bilinmeyen bir geleceğe gidişlerini izleyiciye sunuyor. Dünyanın bir ucundaki bu yerler iklim değişikliği yüzünden ön plana çıkıyor; buzulların erimesiyle Thule (Grönland) ve denizlerin yükselmesiyle birlikte su altında kalma tehlikesiyle karşılaşacak olan Tuvalu anlatılıyor. Küresel ısınmanın etkileri bizim sadece medyada karşımıza çıksa da, bu durum Thule ve Tuvalu sakinlerinin hayatını ciddi biçimde tehdit ediyor.

Bisikletlilerin Hikayeleri

Belgeselin kahramanları Avrupa’nın 6 farklı ülkesinden 6 farklı hikayeyle sunulmasına rağmen, bisiklet sürmek onları bir hayat biçimi olarak birleştiriyor. Bisiklet, onların hayatlarındaki parlayan ve dokunulmamış noktaları temsil ederek hayalini bile kuramadıkları bir başarıyı onlara gösteriyor.

Evden Uzakta

Brolin için Uganda doğduğu yer ve Wyoming dağları da onun evi. O, tanımadığı bir kültürde yalnızlığa, sosyal olarak kabul edilememe ve şiddet gördüğü aile hayatına karşı savaşan bir tıp öğrencisi olarak mücadele veriyor. Brolin’in Uganda’dan karlarla dolu Kuzey Amerika dağlarına yolculuğunda ve Uganda’dan çıkacak ilk Kış Olimpiyatları sporcusu olma arzusunun hikayesi çarpıcı bir şekilde anlatılıyor.

Buzulların Peşinde

Bir zamanlar iklim değişikliğine ve bilimsel araştırmalara kuşkuyla bakan ünlü çevre fotoğrafçısı James Balog, Extreme Ice Survey (EIS) adlı çalışmasıyla, değişen gezegenimiz hakkında birçok şey keşfeder. Buzulların Peşinde, kahraman bir foto muhabirinin karbondioksit salınımının arttığı dünyamıza umut getirmeyi kendine görev edinmesini anlatıyor.

Dünyanın Sonuna Yolculuk

21. Yüzyıla uygun gerçek bir macera filmi! Nuh ve Colombus değerindeki sanatçılar, bilim adamları ve azimle dolu 3 direkli bir uskuna teknesinde dünyanın sonuna yelken açıyoruz: Kuzeydoğu Grönland’ın hızla eriyen dağ kitlelerine doğru bir yolculuk.

Festivalin ‘Hobi Akşamları’

Festivalin izleyicilerine 10. Yıl sürprizi ise “Hobi Akşamları” olacak. Her akşam bir hobiye ait film öncesinde, sohbet etkinlikleri düzenlenecek ve film bitiminde ise parti düzenlenecek. Bu etkinliklerde aynı spora ya da hobiye ilgi duyan seyirciler araya gelerek eğlenecek ve festival sponsorlarının hediyelerine sahip olma imkanı bulacak.

Hobi Akşamları Programı

25 Nisan Cumartesi: Ultra Maratoncular, koşucular
26 Nisan Pazar: Gezginler, seyyahlar
27 Nisan Pazartesi: Denizciler, su sporları tutkunları
28 Nisan Salı: Bisikletçiler
29 Nisan Çarşamba: Dağcılar, tırmanışçılar
30 Nisan Perşembe: Kayak ve snowboard sporcuları

Festival kapsamında; kitap sergileri, söyleşiler ve ödüllü yarışmalar da düzenleniyor. Geniş bir izleyici kitlesine hitap eden Dağ Filmleri Festivali kapsamındaki bu etkinliklerle; dağ ve doğa bilincine dikkat çekiyor, ulusal dağ ve doğa belgeselciliğine katkı sağlayarak doğa kültürü alanındaki önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyor.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale