X

10 adımda takım elbise ile mükemmel görünün

Takım elbiseler, erkek gardırobunun en özel ve en dikkat çekici parçası olmakla beraber; tıpkı kadın modasındaki küçük siyah elbise gibi sihirli ve tüm erkekler için iyi görünme garantisi sunuyor. Ne var ki, mükemmel görünüm için takım elbisenizi doğru seçmeniz ve giyerken belli başlı kurallara özen göstermeniz gerekiyor.

Takım elbise, ister işiniz dolayısıyla günlük hayatınızın vazgeçilmezlerinden olsun, ister sadece özel günlerde giydiğiniz bir parça; takım elbise seçerken ve giyerken dikkat etmeniz gereken altın değerindeki önerileri bir araya getirdik.

Kaliteli kumaşlar tercih edin.

Vücut ölçüleriniz ya da model seçiminiz ne olursa olsun, giydiğiniz takım elbisenin üzerinizde iyi görünmesinin öncelikli koşullarından biri kumaş seçiminiz. Kaliteli kumaşlardan tasarlanmış bir takım elbise üzerinize daha iyi oturacağı gibi, mevsime uygun kumaş seçimi daha rahat bir takım elbise kullanımı sağlar. Örneğin yaz aylarında nefes alan pamuklu ve keten kumaşlar seçebilir, kışın ise tercihinizi kaşmir, tüvit ve yünlü kumaşlardan yana yapabilirsiniz.

Vücudunuzu tanıyın.

Tek düğmeli, klasik kesim, slim fit gibi farklı kesimlere sahip takım elbiseler arasından seçim yaparken dikkat etmeniz gereken nokta, beğendiğiniz kesimden çok, vücudunuza en çok yakışan takım elbise kesimini seçmeniz. Kararınızı vermeden önce farklı kesimlerdeki takımlara şans vermenizde fayda var.

Boyu doğru ayarlayın.

Takım elbise seçerken, seçtiğiniz takımın ceketinin pantolonunuzun kalça kısmını kapatacak kadar uzun olduğuna emin olun. Vücudunuz ne kadar fit olursa olsun kısa ceketler uzun ceketlerin klasik ve şık havasını vermeyebilir; diğer yandan bel kısmından oturan uzun ceketler, tüm erkek vücutlarında şık durma özelliğine sahip. Pantolon söz konusu olduğunda ise pantolonunuzun paçasının ayakkabınızla sıfır olması ve oturduğunuzda da çorapla pantolon arasından bacağınızın görünmemesi gerekiyor.

Gömlek kolu ve manşeti önemli.

Takım elbise giydiğinizde dikkat etmeniz gereken bir diğer konu, ceketinizden çıkan gömlek manşeti. Manşetin avcunuzun içinden daha aşağıda duran ya da dirsek kemiğinizden yukarıda durmaması gerekirken; ceket kolu ve gömlek arasındaki ideal mesafeyi 1 santimetre olarak düşünebilirsiniz.

Omuzlar ve kollar.

Ceketler genel olarak omuzlarınızı geniş gösteriyor olmakla beraber, yanlış vatka kullanımı vücut proporsiyonunuzun bozulmasına neden olabilir. Geniş omuzlarınız varsa daha küçük desteği olan ceketlere yönelebilirsiniz. Diğer yandan ceketiniz üzerinizdeyken kolunuzu kaldırdığınızda omuzlarınız çok havaya kalkıyorsa, bir beden büyük ceketi deneyebilirsiniz.

Profesyonellerden yardım alın.

Eğer takım elbisenizin duruşuyla ilgili herhangi bir tereddütünüz varsa, bir terziye gidip takımınızı üzerinize göre ayarlatmayı ihmal etmeyin. Çünkü üzerinize tam oturan bir takım elbisenin havasını başka hiçbir şey veremez.

Hazırlığınızı önceden yapın.

Eğer katılacağınız özel bir etkinlik varsa, takım elbisenizi o güne hazırlamak için en az iki gün önceden kuru temizlemeye vermeniz gerekiyor. Herhangi bir acil durum söz konusuysa ya da takım elbisenizi ardışık günlerde giymeniz gerekiyorsa; takım elbisenizi düzgün bir şekilde askıya asarak dinlendirebilir, böylelikle dirsek, diz gibi sürekli hareket halinde olan ve kolay kırışan bölgelerin açılmasını sağlayabilirsiniz.

Ayakkabı seçimine özen gösterin.

Ayakkabı seçiminde dikkat etmeniz gereken ilk kural, bot giymekten kaçınmanız. Diğer yandan seçtiğiniz ayakkabının hem duruş, hem renk açısından takım elbisenizi tamamlaması ve içinde rahat ediyor olmanız da oldukça önemli.

Son dönemde her takım elbise ile birlikte spor ayakkabı giymek oldukça trend olsa da; aslında takım elbiselerin en iyi tamamlayıcıları makosen ayakkabı, klasik ayakkabı, Oxford ayakkabı ya da ya da monk strap denilen tokalı ayakkabılar.

Düğme konusu

Takım elbise giydiğinizde, eğer ayaktaysanız, takım elbisenizin ortadaki düğmesinin ilikli olması yeterli. İki düğmeli bir cekette sadece üst düğmeyi ilikleyebilir; üç düğmeli ceketlerde orta düğmeyi her zaman, üst düğmeyi ise opsiyonel olarak kapatabilirsiniz. Otururken düğmelerinizi açmanız, ceketinizin kırışmaması için dikkat etmeniz gereken tek noktaç

Çok fazla aksesuar kullanmayın.

Moda otoritelerine göre takım elbise ile birlikte kullanmanız gereken maksimum aksesuar sayısı 3. Eğer 3 parçalı bir takım giydiyseniz, yeleğinizi de aksesuardan saymanız, kalabalık bir görüntüyü engellemenize yardımcı olacaktır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale