Kendinize karşı acımasız olmayı bırakmanın 7 yolu

Mesleki, sosyal ve fiziksel başarıların kişilerin kimliklerini belirlediğini günümüz dünyasında ne yazık ki, bireysel ihtiyaçlarımızdan ziyade toplumsal dayatmaların peşinde kayboluyoruz. Bu süreçte birçoğumuzun içinde sürekli telkinlerde bulunan bir ¨iç ses¨ başarısızlıklarımızı, kendini başkalarıyla kıyaslamalarla ortaya koyuyor. Benim ¨yaramaz¨ olarak gördüğüm bu acımasız iç ses, zihinde yapılan hataları tekrarlıyor.

Özellikle kadınların kendisini yetersiz hissetmesine sebep olan bu sesler, gerçekleştirilen başarıların göz ardı edilmesine ve kişinin kendini ne yaparsa yapsın başarısız ve eksik görmesine sebep oluyor. İster anne ol, ister yönetici, ister sanatçı… Hikaye hep aynı.

metiniçi ilk

Kişi bu sesleri susturamadığı sürece, kendisini hep zorlamaya, daha fazla çalışmaya, daha fazla vermeye, sürekli mükemmel olmaya çalışmaya devam ediyor. Bu bahsettiklerimiz size de tanıdık geliyorsa, siz de aynı sorundan müzdaripsiniz demektir. Bu konu üzerine çalışan yaşam koçlarından Amy Ahlers, 7 adımda içinizdeki ¨acımasız kadını¨ nasıl ehlileştireceğinize dair önerileriyle hepimize ışık tutuyor.

1- Kıyaslamalarınızı ilhama dönüştürün

İç sesiniz sizi, kendinizi başkalarıyla kıyaslamaya yönlendirdiğinde bunu pozitif olarak kullanmak da mümkündür. İçinizdeki acımasız ses sizi, kendinizi ¨bayağı ¨görmeye iterken, bu itici gücü karşınızdaki kişiyi tanıyarak ondan ilham almak için kullanabilirsiniz. Davranışlarını, hayat tarzını, olaylara bakış açısını, başarısını beğendiğiniz kişileri kıskanmak ve kendinizi daha aşağıda görmek yerine onlardan neler öğrenebileceğinize bakın. Bu kişiye de bunu söylemekten çekinmeyin.

2- Mükemmeliyetçi olmayın, yeteri kadarını yapın

metiniçi özgüven

Hep daha fazlasını yapmak istediğinizde kendinize ¨Ne yapsam yeterli olurdu, ne beni tatmin ederdi?¨sorusunu sormayı ihmal etmeyin. Yeterli olanı belirlediğinizde onu gerçekleştirmeye çalışın, mükemmeli değil. Bu elbette kısa sürede çözebileceğiniz bir sorun olmasa da, kısa zamanda pratik yaparak alışabileceğiniz bir süreç.

3- Kendinizi hep daha ileri taşımaya çalışmak yerine, sevgi ve merhametten beslenin

Her ne kadar içinizdeki acımasız sesin ve yetersizlik hissinin sizi hep daha fazlasını yapmaya motive ettiğini düşünseniz de aslında kişiyi motive eden gerçek faktör, içinde barındırdığı sevgi ve merhamettir. Küçük bir çocuğa bir şeyler öğrettiğinizi düşünün, onu motive etmek için ne derdiniz? Kendinize de bu cümleleri sarf edin.

4- Başardıklarınızın farkında olun

Acımasız iç sesiniz size sürekli yapamadıklarınızı söyleyip size kendinizi kötü hissettirebilir. Oysaki siz kendi başarılarınızın bilincinde olup, kendinizi olduğunuz gibi severseniz iç sesinizin çırpınışlarını da duymazdan gelebilirsiniz. Her ne kadar klişe gibi görünse de, elde ettiğiniz kişisel başarılarınızı listelemek bu noktada size ciddi bir fayda sağlayacaktır.

5- Acımasız sesin hangi anlarda ortaya çıktığını bulup hazırlıklı olun

Bahsettiğimiz acımasız sesin hangi durumlarda ortaya çıktığı, ona karşı alacağınız savunma için oldukça önemli. İş hayatınızda mı, aşk hayatınızda mı daha çok kızıyorsunuz kendinize? Bu durumu ne zaman yaşadığınızın bilincinde olursanız, belli başlı durumlarda ortaya çıkıveren bu sesin gerçek olmadığını, sadece kendinize yüklendiğinizi fark edebilirsiniz.

6- Acımasız sesinizi yakın çevrenizle paylaşın

Sizin de çevrenizde kendi davranışlarına kızan yakınlarınız vardır. Siz bu anlarda nasıl onlara bu kızgınlıklarında haklı olmadıklarını, gerçeği göremediklerini söylüyorsanız, onlar da bu anlarda size aynısı söyleyebilir ve size destek olabilirler. En yakın dostunuz içinizdeki acımasız sesin telkinlerine karşı sizi uyarabilir, düşüncelerinizin yanlış olduğunu objektif bir bakış açısıyla ifade edebilir. Çevrenizden destek almaktan çekinmeyin.

7- İçinizdeki bilgeyi dinleyin

selflove metiniçi

Her ne kadar çevrenizden destek alsanız da, içinizdeki acımasız sesi susturacak asıl gücünüzün kaynağı içinizdeki ¨bilge güç¨ olacaktır. Yaşanmışlıklardan, hislerinizden beslenen bu bilge gücünüz, korku ve endişe anlarında size ne yapmanız gerektiğini söyleyecektir. Kendinize kızmak yerine, ilerleyeceğiniz yolda bilgeliğin size ışık tutmasına izin verin.

 

Eda Günay
Eda Günay, Paris IV Celsa Sorbonne ve Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldı. Ecole Normale Superieur de Lyon'da psikoloji dergilerinin sosyal temsili üzerine ... Devam