Zihninizi nasıl besliyorsunuz: Vaktinizi nasıl ve neyle geçiriyorsunuz?

Sizce kendini gerçekten seven, kendine özen gösteren bir insan nasıl beslenir? Her gün fast food tarzı yiyecekler mi yer yoksa bedenine iyi gelecek sağlıklı bir beslenme tarzını mı tercih eder? Çoğumuz vücudumuza iyi gelecek beslenme tarzının ne olduğunu biliyoruz. Peki ya zihnimize nelerin iyi gelip gelmediğinin farkında mıyız? Diyelim çok iyi besleniyor, sağlığımıza iyi gelecek gıdalar tüketiyoruz. Eğer çoğu zaman şiddet dolu filmler, diziler seyrediyorsak, arkadaşlarımızla buluştuğumuzda vaktimizi başka insanlar hakkında negatif şekilde konuşarak geçiriyorsak kendimizi kötü hissetmemiz pek de şaşırtıcı bir durum değildir. Zihnimizi nasıl beslersek zihnimiz ona dönüşür.

Zihnimizi negatif şekilde etkileyenler arasında diziler ve filmler de var. Maalesef günümüz dizi ve filmlerinin ezici çoğunluğu şiddet içerikli. Şu an rastgele bir televizyon kanalı açın. Büyük bir ihtimalle karşınıza, birbirini öldüren, şiddet uygulayan insanlarla dolu bir görüntü çıkacak. Bu dizileri, filmleri izledikçe gerçek hayattaki şiddete karşı hissizleştiğimizin farkında mısınız?

Film ve dizilerdeki şiddetin psikolojimizi nasıl etkilediği hakkında sayısız araştırma mevcuttur. Bu araştırmalardan birinde Andison (1977) televizyondaki şiddet dolu görüntüleri izlemekle, saldırganlık arasındaki doğru orantıya dikkat çekmiştir. Bir başka araştırma şiddet dolu filmler izlemenin beynimiz üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Kolombiya Üniversitesi Tıp Merkezi Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (fMRI) Araştırma Merkezi tarafından yapılmış bu araştırmaya göre şiddet içerikli programlar seyretmek beynimizin agresif davranışları bastıran bölümlerinin daha az aktif hale gelmesine yol açabiliyor (Kelly ve ark, 2007).

Amerikalı iletişim profesörü Gerbner’ın “Mutlu Şiddet” kuramı ise, izleyicileri televizyonda şiddet öğesinin seyredilme sıklığına göre etkileyen ve şiddet unsurunun normalleştirilmesi üzerine işlenen bir kuramdır (Koç, 2018). Gerbner’a göre izleyici, seyrettiği dizi ya da filmin karakteriyle kendini ne kadar çok özdeşleştirirse onun yapmış olduğu eylemler o kadar çok normal ve haklı görünmeye başlamaktadır (Akt. Koç, 2018). Bir filmde, filmin iyi karakterinin filmin kötü karakterine zarar verip iyinin kötüye galip geldiği sahneler “mutlu şiddet” örneği olarak gösterilebilir.

Beden, ruh ve zihin sağlığımız bir bütündür. Sadece beden sağlığına odaklanıp, zihnimizi ve ruhumuzu ihmal ederek bütünsel sağlığa ulaşamayız. İstediğimiz kadar iyi beslenelim, meyve suları, sebze suları içelim, spor yapalım, zihnimiz seyrettiğimiz filmlerin, izlediğimiz haberlerin şiddet dolu görüntüleriyle dolu olduğunda kendimizi tam olarak sağlıklı hissedemeyeceğiz. Zihnimizi nasıl beslediğimiz ezici çoğunlukta kendi elimizde. Çoğunlukla diyorum çünkü bazı kötü haberleri ister istemez duyuyoruz ancak şiddet içerikli dizileri, filmleri izleyip izlememek tamamen bizim tercihimiz. Ancak bunun için her gün bilinçli bir şekilde yaşamalıyız. Bıkmadan, usanmadan her gün izlediklerimize dikkat etmeliyiz.

Bugünden itibaren gün boyunca zihninizi nasıl beslediğinize dikkat etmeye ne dersiniz? Örneğin sosyal medyada ne tip hesaplar takip ediyorsunuz? Durmadan negatif konulardan bahseden, dünyadaki şiddete katkıda bulunan hesapları takip etmekten vazgeçin. Aynı zamanda sosyal medyadaki kötücül yorumları okuma huyunuz varsa, bu huyunuzu da bir an önce geride bırakın. Sosyal medyanın yanı sıra seyrettiğiniz dizilere, filmlere de dikkat edin. Zihninize ve ruhunuza iyi gelen, insana ilham veren filmler izlemeye özen gösterin. Sık sık haber detoksu yapın. Sizlere zihninizi güzelliklerle beslediğiniz günler diliyorum…

2021 yılını “Kendini Sevme ve Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşıyorum. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz.

Kaynaklar:
Andison, F. S. (1977). TV violence and viewer aggression: A cumulation of study results: 1956–1976. Public Opinion Quarterly, 41(3), 314–331. https://doi.org/10.1086/268390
Kelly, C, R., Grinband, J., Hirsch J. (2007) Repeated Exposure to Media Violence Is Associated with Diminished Response in an Inhibitory Frontolimbic Network. PLoS ONE 2(12): e1268. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0001268
Koç, N. E. (2018). Şiddet İçerikli Dizilerin Popülerite Sebepleri.
e-Journal of New Media / Yeni Medya Elektronik Dergi – eJNM ISSN: 2548-0200, January 2018 Volume 2 Issue 1, p.26-36

İlginizi çekebilir: Kendini keşfet: İç dünyanı keşfetme sorumluluğu senin elinde

Psikolog Rana Kutvan Psikolog
İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir ... Devam