Yol, yolda öğrenilir: Her şeyin istediğiniz gibi olmasını beklemeyin!

Senenin son güneşli günlerindeyiz. Biraz güneşi görünce nasıl da mutlu oluyoruz! Farkında mısınız? Oysa önümüz kış… Uzun bir zaman güneşin sıcaklığını ve eşitliğini alamayacağız! Yani mutlu olmak ve iyi hissetmek için dış koşulların istediğimiz şekilde olmasını beklersek, birkaç yaşamı harcayabiliriz!

Ve biliyor musunuz, asla hayat hayal ettiğimiz gibi olmayacak olması gerektiği gibi olacak!

Yani bir şeyleri yapmak için ortamın istediğimiz şekle gelmesini beklemek, sadece buradaki yaşamımızdan çalıyor!

Hepimizin hayatta yapmayı istediği küçük ya da büyük planları var. Dans kursuna başlamak, yoga eğitimi almak, tatile çıkmak… Liste herkese göre değişiyor. O planları gerçekleştirmek için her şeyin mükemmel olmasını ütopik bir dünyadan bekliyoruz! Ve bu dünyanın içine sıkışıp, kendi kendimizi kırmaktan öteye gidemiyoruz…

Ben de çok yaptım! Her şeyin kafamdaki şekilde olması için ortamın sanırım kusursuz olmasını çok bekledim. Dürüst olmak gerekirse halen yapma eğilimini devam ettiriyorum. Uygun ortam için kafamdaki şartların oluşmasını beklediğimi hissettiğimde artık Özde’yi suya atmayı deniyorum.

Seneler önce yoga eğitimi vermeyi çok istiyordum. Kendi dönem arkadaşlarım çoktan eğitim vermeye başlamış, ben ise uygun ortamın oluşmasını bekliyordum. Zihnim, yaşadığım sağlık sorunları bittiğinde, her şey sütliman olduğunda eğitim açma izni veriyordu! Pandemi beni gereğinden fazla kendimle kalmaya sürüklemese belki oradan bir eğitim açma kararını çıkaramayabilirdim.

Yani hayat, kusursuz değil, son derece kusurlu! Ve kalp atışı gibi olan harekete yaşam diyoruz! Her şey sütliman olduğunda zaten bu yaşamda olmayacağız! O yüzden insan, kendinin önüne engel koyup, yaşamı suçlu ilan etmemeyi eninde sonunda öğrenmek zorunda kalıyor.

Hayatı istediğimiz şekle sokamayız!
Kimseyi istediğimiz şekle sokamayız!
Ve hayatı bekletemeyiz!
Yapabileceğimiz tek şey, bir eylemin içine atlama isteği geldiğinde, bunun kaynağına nazikçe bakıp, ortamın kusursuz olmasını beklemeden atlamak.

Yol, yolda öğreniliyor, arkadaşlar! Hayatı bir yere kadar planlarla karşılayabiliyoruz; gerisi öğrenmemiz, deneyimlememiz ve dahil olmamız gerekenler olarak bize kalanlar…

Belki kendi özümüzün gerçekliğine bakabilirsek, anın saf özünü görmek kolaylaşmaya başlayacaktır.

Anın, kusursuz olmaya ihtiyacı olmadığını, olduğu haliyle zaten kusursuz olduğunun idrakını algılayabileceğiz.

Mutlu olmak için güneşin eşitliğini ya da dış koşulların istediğimiz şekilde olmasını beklemek yerine bu anın getirdiği ve getiremediklerini derinden idrak etmeye başladığımızda, hayat kolaylaşmaya başlayacak! Güneş’in her zaman orada olduğunun sadece bizim düşündüğümüz gibi olmadığının idrakı hücrelerimizde gezinecek…

Dolayısıyla buraya kadar bu yazıyı okuduysan pratik zamanı! Mükemmel koşulların oluşmasını beklediğin ne varsa, dans kursuna başlamak, şehir dışına gitmek, hoşlandığın kişiyi aramak, saçını kestirmek…

Seni yapmaya çağırıyorum!

İlginizi çekebilir: Yoğun gündemlerde en iyi iç denge yöntemi: Kendi kaynaklarımıza dönmek

Özde Çolakoğlu Yoga Eğitmeni
Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ... Devam