Bu yıl Film Ekimi’nde mutlaka izlemeniz gereken 10 film

Her yıl dünya genelindeki festivallerde gösterilmiş, eleştirmenlerden ve izleyiciden geçer not almış, çoğu ödüllü filmlere ev sahipliği yapan Film Ekimi, bu yıl da oldukça zengin bir film listesiyle karşımızda. 7-16 Ekim tarihleri arasında İstanbul’daki sinemaseverlere bir film şöleni yaşatacak olan program, daha sonra farklı şehirlerde de devam edecek. Biz de Uplifers olarak bu yılın Film Ekimi’ndeki filmleri inceleyip aralarından sizler için 10 tanesini seçtik:

• Arrival

Denis Villeneuve’ün yönetmenliğini üstlendiği Arrival, dünyaya gelen uzaylılarla iletişim kurmaya çalışan bir dilbilimcinin hikayesini anlatan bilimkurgu türü bir yapıt. Başrollerini Amy Adams, Jeremy Renner ve Forest Whitaker’ın üstlendiği film, Toronto ve Venedik Film Festivallerinde gösterilecek.

• The Birth of a Nation

1881 yılında ABD’de gerçekleşen bir köle isyanını anlatan filmi Nate Parker yazıp yönetti. Aynı zamanda başrolünü de üstlendiği filmde Parker, ırkçı öğelerin eleştirisine yer veriyor. Film, Sundance Film Festivalinde Büyük Jüri Ödülünü kazandı.

• Julieta

Başarılı yönetmen Pedro Almodovar, yine tutkulu bir hikayeyle karşımızda. Almodovar, Nobel Ödüllü yazar Alice Munro’nun öykülerinden esinlenerek sinemaya uyarladığı filmde, bir yolculuğa çıkmak üzere olan Julieta’nın hikayesini anlatıyor. Film bu sene Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye için yarıştı.

• The Salesman

Oscar ödüllü İranlı yönetmen Asghar Farhadi, İranlı genç bir tiyatrocu çift olan Rana ve Emad’ın hikayesini, İran toplumuna dair yaptığı değerlendirmelerle ele alıyor. Cannes Film Festivalinde En İyi Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alan film, oyuncuların kusursuz performanslarıyla göz dolduruyor.

• Florence

Yönetmen Stephen Frears, yetenekleri sınırlı bir soprano olan Florence Foster Jenkins’in hikayesiyle karşımızda. Meryl Streep ve Hugh Grant’ı kadrosunda barındıran film, New York’ta geçiyor. Streep’in canlandırdığı Florence karakterinin sahneye çıkma tutkusunu anlatan filmde dönemin New York’una dair nostaljik öğeler bulmak da mümkün.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılıkla ilgili ilham veren 5 film

• The Beatles: Eight Days a Week – The Tourning Years

The Beatles sevenlerin merakla beklediği bu belgesel niteliğindeki yapıt, grubun 1960’lı yıllarda çıktığı 1000 günlük dünya turnesinden daha önce hiçbir yerde yayımlanmayan görüntüler sunuyor. Grup üyeleriyle söyleşilere de yer verilen filmin yönetmen koltuğunda ise başarılı yönetmen Ron Howard oturuyor.

• I, Daniel Blake

Locarno Film Festivalinde İzleyici Ödülü kazanan film, politik sinemanın dahi yönetmeni Ken Loach tarafından yönetildi. Daniel Blake isimli bir marangozun hikayesinin anlatıldığı filmde, sistem ve bürokrasiye ciddi eleştiriler yöneltiliyor.

• Ma Vie De Courgette

Cannes Film Festivalinde ayakta alkışlanan, Annecy Festivalinde En İyi Film ve İzleyici ödüllerini kazanan film, stop-motion bir canlandırma. Aynı zamanda İsviçre’nin Oscar adayı olan filmde, yönetmen Claude Barras, annesini kaybedip yetimhaneye yerleştirilen bir çocuğun hikayesini anlatıyor.

• Wiener-Dog

Yönetmen Todd Solondz’un Sundance’te prömiyerini yaptığı bu film, kara mizahın başarılı bir örneği. 4 farklı hikayenin anlatıldığı eserde, öykülerin birbiriyle bağlantısı bir köpek sayesinde gerçekleşiyor. Filmde Ellen Burstyn, Danny DeVito, Greta Gerwig ve Julie Delpy gibi başarılı oyuncuları görmek mümkün.

• The Commune

Berlinale’de En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan filmin yönetmen koltuğunda Danimarkalı Thomas Vinterberg’i görüyoruz. Biri spiker, diğeri akademisyen olan bir çiftin arkadaşlarıyla bir komün kurmasını konu alan filmde aşk ve hayata dair yer yer üzücü detaylara yer veriliyor.

İlginizi çekebilir: Dünya sinemasından içinize umut ışığı serpecek 10 film