Yerde gökte bulunmayan “motivasyon”: Sadece sev, tüm dünya sana gelir

“Gerçekçi ol, imkansızı iste…”
Che Guevara

Liderlik demişken o çokça duyduğumuz motivasyon kelimesine şöyle bir dokunmazsak olmaz… Bu yazımda sizlerle birlikte motivasyon konusuna değineceğiz, nedir motivasyon, nerededir, nasıl olur? Bazen hiçbir şey yapacak ne güç ne isteğimiz vardır, ayaklarımız geri geri gider… Bazı işler vardır ki koşarak gönüllü oluruz, yaptıkça yapasımız gelir, yaptıkça daha çok büyürüz, daha fazla paylaşırız… İşte aradaki fark bir lider için nerede yatar, ne yaparsak o canım yerde gökte bulamadığımız motivasyon gücünü içimizde uyandırabiliriz?

Öncelikle motivasyon kelimesinin köküne inelim. Ne demektir motivasyon kelime anlamı olarak? Bu kelime bize neyi söylemeye çalışmaktadır? Motivasyon kelimesinin kökü “movere” kelimesinden gelir, bir yerden bir yere hareket etmek anlamındadır. Daha da detaylı baktığımızda bu Latince kök kelime şuna işaret eder; bir hedefi başarmak için bir kişinin edindiği adanmışlık, yönelme ve devamlılık…

Peki hareket etmek ne demek? Bir yerden bir yere nasıl hareket ederiz? Çok basit düşündüğümüzde adım atarak, değil mi? Önce kalkmamız gerekir, sonra yönelmemiz gerekir. Ve bizi o noktada sabitleyen tüm fiziksel güçlere rağmen bir tarafa doğru dönerek “gitmeye” başlarız… Hangi hızda olduğu önemli değildir, fakat hareket etmenin içinde işte bu arzu yatar… Gitmek, yönelmek, yapmayı istemek, şu anda bulunmadığımız o yere, o noktaya varmayı istemek, o noktayı arzulamak, orada olabilmeyi gönlümüzde hissetmek…

O yüzden ben motivasyonu biraz olsun kendi penceremden paylaşmayı istiyorum sizlerle… Bu hareketin içinde bizi en çok heyecanlandıran nedir? Oraya varırken yapacaklarımız, “ben” olarak yürüyeceğimiz yol, atacağımız adımlar, bu dünyada bırakacağımız ses, bu dünyada bırakacağımız iz! O zaman motivasyon aslında bir potansiyeldir, hepimizin içinde aslında çokça bulunan fakat yer altında gizli madenler gibi bir yerlerde kilitleyip de saklayıverdiğimiz… Neden bazı işleri yaparken daha fazla motivasyonumuz var ve diğerlerinde ise aynı heyecanı kendimizde bulamıyoruz? Bunun cevabı işte yine “potansiyel” kavramına dönmemiz ile gelir…

En büyük enerji, yani hayatta sahip olabileceğimiz evrenin en yüksek titreşimdeki enerjisi “sevgi”… Yani her neyi en küçüğünden en büyüğüne, en kompleks işten en basitine seversek, onun için potansiyelimiz, motivasyonumuz, onun için yönelimimiz, onun için atılacak adımlarımız var… Eğer bir işi layıkıyla sevmiyorsak her ne yaparsak yapalım sadece bir birim ilerleyebiliyoruz, her daim yalnızca “Hadi bitsin gitsin” diye düşünebiliyoruz… Peki ya o işe kalple bağlıysak, ya gerçekten seviyorsak? İşte o zaman yollar bize açılıyor, o zaman kalbimiz yerinde durmuyor, o zaman “hareket” daha şu andan başlıyor…

Eğer siz de motivasyon yoksunluğundan yakınıyorsanız, öncelikle kendinize bakmanızı dilerim… Neyi seviyorsunuz, sevdiğiniz şeyi mi yapıyorsunuz? Şu an motive olmadığınız bir işi daha farklı sevebilir misiniz veya değiştirebilir misiniz? Birazcık olsun sevgi seviyenizi artırabildiğinizde ortaya koyabileceğiniz muhteşem performansın farkında mısınız?

Her ne yaparsanız yapın, kalbinizden sevgi eksik olmasın!

İlginizi çekebilir: Liderler “hayır” diyebilir: Kendi yolunuzdan vazgeçmeyin

Pınar Özeken (Ulus)
2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini ... Devam