X

Yaşamı tehdit eden SMA hastalığı nedir?

SMA hastalığı nedir? Son zamanlarda adını daha sık duymaya başladığınız bu hastalıkla ilgili ne kadar bilgi sahibisiniz?

Spinal müsküler atrofi yani SMA, bir kişinin omurilik ve beyin sapındaki sinir hücrelerinin kaybı nedeniyle kaslarının hareketini kontrol edemediği bir grup genetik bozukluk olarak tanımlanıyor. Bu, nörolojik bir durum ve bir tür motor nöron hastalığı. Bu hastalığın adını, son zamanlarda SMA’lı çocukların ilaç ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik düzenlenen yardım kampanyaları nedeniyle daha sık duymaya başladık. Çünkü tedavisi son derece maliyetli ve gerekli tedavinin uygulanmaması durumunda hayati bir tehdit oluşturuyor. Peki SMA hastalığı kimlerde görülür? SMA hastalığı belirtileri nelerdir?

SMA hastalığı nedir öğrenmek ve bu önemli hastalık hakkında daha fazlasını keşfetmek için okumaya devam edin.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

SMA hastalığı nedir?

Yukarıda kısaca açıkladığımız gibi, spinal müsküler atrofi (SMA), vücuttaki hareketi kontrol eden omurilikte “motor nöron” adı verilen belirli sinir hücrelerine saldıran genetik bir hastalık. Sonuçta kollar ve bacaklar da dahil olmak üzere, aynı zamanda nefes almayı ve yutmayı da kontrol eden kasların zayıflamasına neden olabiliyor. ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi’ne göre, bu ciddi hastalık 8.000 ile 10.000 kişiden birinde görülüyor ve şiddeti değişebiliyor. Bazı SMA türleri ölümcül olabilirken bazılarının yaşam beklentisi normal olabiliyor.

SMA hastalığı, halk arasında “gevşek bebek sendromu” olarak da biliniyor. SMA hastalarında bulunan SMN geni hiç protein üretmediği için vücuttaki motor sinir hücreleri beslenemez. Bu nedenle istemli kaslar görevini yapamaz hale gelir. Bazı durumlarda yemek yeme, nefes alma gibi hayati işlevleri dahi imkansız kılan bu hastalıkta görme ve işitme işlevleri hastalıktan etkilenmez. Benzer şekilde zeka düzeyi de normal ya da normalin üzerinde olabilir.

SMA hastalığı kimlerde görülür?

SMA hastalığının ülkemizde her 6.000 doğumda bir görüldüğünü ve sağlıklı ama taşıyıcı yetişkinlerin çocuklarında geliştiği bilinmekte. Kişiler taşıyıcı olduklarının farkında olmadan genlerinde bulunan bozukluk sebebiyle SMA hastalığına sahip bir çocuk dünyaya getirebilirler. Kişi, yalnızca ebeveynlerinin her ikisinin de bu genle ilgili bir sorunu varsa SMA’ya sahip olabilir. Her iki ebeveyn de bu gen sorununa sahip olsa bile, hastalığın görülme ihtimali yaklaşık 4’te 1’dir.

SMA hastalığı neden olur?

SMA hastalığı nedir, açıkladık. Peki SMA hastalığı nedenleri neler? SMA, omurilikteki ve beyin sapındaki motor nöronlar ya çalışmadığında ya da SMN1 ve SMN2 olarak bilinen genlerdeki değişiklikler nedeniyle çalışmayı bıraktığında meydana gelir.

İnsanlar genellikle SMN1 geninin iki kopyasına ve SMN2’nin 2-8 kopyasına sahiptir. Vücudunuz, SMN proteinlerinin büyük çoğunluğunu yapmak için SMN1’e güvenir. SMN1 ile ilgili bir sorun olması durumunda SMN2, yedek gen olarak kabul edilir. Bu motor nöronlar omurilikte bulunur ve vücuttaki kasları sinirlerle besleyen duyargalar gönderirler. Proteinler olmadan, bu nöronlar ölür ve kaslar zayıflar.

SMA kalıtsal bir durumdur. Aynı zamanda otozomal resesif bir durumdur; yani kişi tipik olarak her bir ebeveynden bir tane olmak üzere anormal bir genin iki kopyasını miras alır. Bu nedenle, yalnızca bir mutasyona uğramış kopyaya sahip olan ebeveynler, genelde SMA taşıyıcısı olduklarını bilmezler.

Bununla birlikte, SMN1’in yalnızca bir kopyası arızalıysa, SMA geliştirmenin yine de mümkün olduğu biliniyor. Böyle bir durumda, SMN2’nin yedek kopyaları, bu motor nöronların hayatta kalması için size mümkün olduğunca fazla protein vermeye çalışır. Bir kişinin çok sayıda SMN2 kopyası varsa, ihtiyaç duyduğu proteinden daha fazlasını alacak ve semptomlar daha az şiddetli olacaktır. Ancak o kişide birkaç SMN2 kopyası varsa, daha az protein bulunur ve hastalık çok daha şiddetli olabilir.

SMA hastalığı belirtileri

SMA hastalığı doğuştan mı? Aslında genetik olduğunu söyleyerek yukarıda bu soruyu yanıtlamış olduk. SMA, doğumdan yetişkinliğe kadar kişinin hayatı boyunca herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir. Mümkün olduğu kadar normal bir yaşama izin verecek olanı da dahil olmak üzere, en iyi sonuçlar için durumun hemen teşhis edilmesi önemlidir.

SMA teşhisi, motor kilometre taşlarını gözlemlemeye dayanır. Bazen, SMA türlerinden biri olan Tip 1’de, çocuklar 2 aylık olana kadar semptomlar ortaya çıkmaya başlamayabilir, çünkü yedek SMN2 bu dönemdeki hareketlerini kontrol etmek için yeterli olabilir. Semptomlar yaş aldıkça da ortaya çıkabilir. SMA konusunda kendinize sormanız gereken bazı soruları şöyle sıralayabiliriz:

  • Bebeğim başını dik tutabilme yeteneği geliştirdi mi?
  • Aşırı gürültü veya guruldama çıkarmadan yiyecekleri yutabiliyor mu? (Kas zayıflığı yutmayı da etkileyebilir.)
  • Bez değiştirirken bacaklarını yukarı çekiyor mu, oyuncaklara uzanıyor mu?
  • Yürüyorsa çok fazla düşüyor mu? (Yürümeye yeni başlayan bebeklerin daha sık düşebileceğini unutmayın, bu nedenle neyin normal olduğu hakkında sorularınız varsa, her zaman çocuk doktorunuza sorun.)

Doğuştan SMA Tip 1 hastalığına sahip bebeklerde kaslar zayıf, kas tonusu minimal, beslenme ve nefes alma sorunları olabilir. SMA tip 3’te ise semptomlar 2 yaşa kadar görülmeyebilir.

Tüm SMA türlerindeki ana özellik kas zayıflığı ve kas kaybıdır. Bunlar, motor nöronlar olarak adlandırılan hareketi kontrol eden sinirlerin kaslara kasılma sinyali verememesi nedeniyle oluşur. Zayıflık, daha çok vücudun merkezine daha yakın olan kasları etkileme eğilimindedir. Motor nöronlar normalde bu sinyalleri omurilikten motor nöronun aksonu aracılığıyla kaslara gönderir. SMA hastalığında, motor nöron veya aksonun kendisi çalışmaz veya çalışmayı durdurur.

SMA dejeneratif bir hastalıktır ve semptomlar zamanla kötüleşme eğilimindedir. Değişikliklerin çoğu SMA semptomları değil, sonuçta ortaya çıkan kas zayıflığının beraberinde getirdiği komplikasyonlardır.

SMA hastalığı türleri

SMA hastalığı nedir, artık biliyorsunuz. SMA türleri, 0- 4 arasında sınıflandırılır. SMN2 geninin kopya sayısı, hastalığın şiddetini ve semptomların en erken başlangıcını belirler; dolayısıyla SMA Tip 0 en şiddetli olanıdır. Musküler Distrofi Derneği’ne (MDA) göre SMA hastalığı türleri şunlardır:

  • SMA Tip 0: Doğumda şiddetli kas güçsüzlüğü, çevreye tepki eksikliği, yüz felci ve doğuştan kalp kusurları vardır. Bu bebekler için çoğu zaman ölümcüdür.
  • SMA Tip 1: SMA Tip 1 hastalığı nedir? Buna sahip bebeklerin kas güçsüzlüğü, nefes alma, yutma ve emme sorunları vardır. Genellikle 6 aylıktan önce teşhis konur. Kendi başlarına oturamazlar. Bu tip, 2 yaşına kadar ölümcül olabilir.
  • SMA Tip 2: Zayıf bacaklar gibi belirtiler genellikle 3-15 ay arasında ortaya çıkar. Bu çocuklar oturabilirler ama yürüyemezler.
  • SMA Tip 3: SMA Tip 3 nedir? Bu tip, 18 aylıktan büyük çocuklarda ortaya çıkar ve SMA vakalarının %30’unu oluşturur. Bu çocuklar hareketli ancak düşmeye eğilimlidir ve büyüdükçe hareket etme, yürüme ile ilgili sorunlar yaşamaya devam edebilirler.
  • SMA Tip 4: Daha az sıklıkla, SMA yetişkinlerde de görülür. Tip 4 SMA olarak bilinen bu hastalık, SMA’nın en hafif şeklidir ve buna sahip birçok insan normal bir yaşam sürmektedir. SMA tip 4’lü yetişkinlerin sadece farklı yürüdükleri düşünülebilir ve asla teşhis konulamayabilir.

SMA hastalığı tedavisi

SMA hastalığı nedir, detaylıca açıkladıktan sonra bir diğer merak konusu olan tedavisine değinelim. Ne yazık ki SMA’nın tedavisi yoktur, ancak son zamanlarda hastalığı olan kişiler için iki yeni ilaç kullanıma sunulmuştur. Birincisi “nusinersen”dir ve SMA’sı olan her yaştan insanda kullanımı FDA tarafından onaylanmıştır; ikincisi ise 2 yaşın altındaki çocuklarda kullanım için onaylanan “onasemnogen abeparvovec-xioi”dir. Henüz mevcut olmayan üçüncü bir ilacın klinik deneyleri halen sürmektedir. 

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Bu ilaçların maliyetleri çok yüksek olduğu için dünyanın birçok yerinde sigorta şirketleri tarafından karşılanması talep ediliyor. Buna ek olarak SMA hastaları, durumlarının ciddiyetine bağlı olarak tekerlekli sandalye, solunum makineleri ve masura besleme de dahil olmak üzere çeşitli fiziksel terapi, mesleki terapi ve profilaksi için cihazlara ihtiyaç duyabilirler.

Sonuçta SMA’yı önlemek mümkün değildir, ancak ilaç tedavisi, fizik tedavi ve diğer stratejiler kişinin aktif bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir. Ayrıca ailedesinde SMA öyküsü olan ve aile kurmayı planlayan kişiler mutlaka bir doktordan danışmanlık, destek ve yardım almalılar.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

İlginizi çekebilir: Genetik hastalıklar gerçekten kaderimiz mi?

Kaynaklar: 1, 2, 3.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale