Yaşadığınız her anın tadını çıkarmanın sırrı: Büyük resme odaklanmak

Bazen bir sorunun çözümüne ulaşmak için o sorunu detaylandırmak faydalı olabilir. Böylece asıl problemi yaratan fark edilmemiş kısım su yüzüne çıkar ve biz de o sorunun üstesinden rahatlıkla gelebiliriz. Ancak kimi zaman detaylarda boğulduğumuzu hisseder ve detayların arasından hiç çıkamayacakmışız gibi düşünürüz. İşte bu anlarda derin nefes alarak asıl olanı görmeye çalışmalıyız.

Bu duruma en basitinden bir örnek vermek gerekirse; karnesinde bir dersi hariç diğer tüm dersleri pek iyi olan bir çocuğun ebeveynlerinin pek iyi olmayan o ders yüzünden çocuğu azarlamalarından bahsedebiliriz. Halbuki ebeveynler büyük resme odaklanmış olsalardı, çocuklarının ne kadar başarılı olduğunu da kolayca görebilirlerdi.

Büyük resmi görmemiz neden önemli?

Büyük resme odaklanmanın bize sağlayacağı en büyük getiri pozitif bir ruh durumuna sahip olmaktır. Artık hepimizin bildiği üzere de pozitif bir ruh, berrak bir zihin ile birleştiğinde kişinin motivasyonunu önemli ölçüde arttırır ve kişinin yoluna devam etmesine öncülük eder. Aynı zamanda bütünselciler olarak da adlandırabileceğimiz büyük resme odaklanan kişiler, bir durum ile karşı karşıya geldiklerinde tüm açılımları görüp yorumlayabilirler.

Bütünselciler yaşadıkları her anın tadını çıkarır. Anın tadını çıkarmak denince akla hemen “Pollyannacılık” gelmemeli, bu deyimi gerçeklikten uzaklaşmadan keyifli noktalara odaklanmak olarak tanımlayabiliriz. Bütünselciler, büyük resmi görebildikleri için olumsuzluklarla motivasyon seviyelerini düşürmekle vakit kaybetmek yerine olumsuzlukları nasıl olumluya dönüştürebileceklerini araştırırlar.

Yaşadığımız negatif bir durum karşısında kendimizi o durumu irdelerken ve nedenlerini düşünürken buluyor olabiliriz, peki bu gibi durumlarda nasıl büyük resme odaklanabiliriz? Öncelikle yaşanılan olayın nedenlerini düşünmeden, olayı irdelemeden objektif bir biçimde kısa bir özetini çıkartabiliriz. Daha sonra olayın detaylarına inmek yerine o olaydan alınması gereken derslerin listesini oluşturabiliriz.

Son olarak ise bu dersleri hayatımızda nasıl aktif hale getirebileceğimizi araştırabiliriz. Örneğin; katıldığı bir iş görüşmesi olumsuz olarak sonuçlanan bir kişinin, görüşmenin kısa bir anımsamasını gözünün önüne getirdiğinde negatif izleniminin kendi beden dili olduğunu varsayalım, bu kişi doğru beden dili kullanımını araştırabilir ve uygulamaya geçirebilir. Yaşadığı negatif durumda büyük resme odaklanan bu kişiyi aktif hale getirdiği ders, sonraki görüşmede bir adım ileriye taşıyabilir.

İlginizi çekebilir: Hayatın tadını çıkarabilmek için 50 öneri