X

Vitamin ve mineral eksikliklerine dikkat

Sağlıklı beslenmek, temiz gıdaya ulaşmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Hem birey sağlığı hem de gezegen sağlığı dönüşü zor bir noktaya doğru hızla ilerliyor. Bunun birçok nedeni var… Tarımda verim artsın diye kullanılan suni gübre hem toprağı hem de bedenimizi zehirliyor.  Deniz ve deniz canlılarının maruz kaldığı mikroplastikler anne sütünden, akciğerimize ve kanımıza kadar bizi de kirletiyorlar.

Hava ve toprak kirliliği, toprak kalitesindeki azalma, hatta ekonomik nedenler… Yetersiz ve dengesiz beslenme birçok sağlık sorununa yol açarken mikro besin öğesi yetersizliği görülme sıklığı da gün geçtikçe artıyor. En sık görülen vitamin mineral eksiklikleri ise D Vitamini,  Demir, Magnezyum, Çinko, B12 Vitamini ve Folik Asit.

Bazı vitaminlerin eksikliği metabolizmanın yavaşlamasına ve kilo sorunlarına neden olabiliyor. Örneğin istediğiniz ideal kiloya ulaşamıyor olmanızın altında bile vitamin- mineral eksikliği yatıyor olabilir. Vitamin eksikliklerinin giderilmesi için en doğru kaynaklar tabi ki öncelikle besinler olmalı, dengeli bir beslenme planı ile bu tarz eksikliklerin önüne geçeceğini hatırlayın. Vitamin-mineral eksikliklerinin tespitini ise hekim kontrolünde kan tahlilleri ile takip etmeyi ihmal etmeyin.

Yorgunluk ve Halsizlik Şikayetiniz Varsa

Vitamin ve minerallerin en yaygın belirtileri arasında yorgunluk ve halsizlik şikayetleri var. Son günlerde danışanlarımdan ve sosyal çevremden aldığım geri dönüşler bu şikayetlerin arttığı yönünde. Yorgunluk, halsizlik durumu uzun zamandır devam eden danışanlarımın kan tahlillerini mutlaka değerlendiriyorum, hekimleri ile de iletişime geçiyorum. En çok eksiklik görülenler arasında ilk sırada D vitamininin aldığını da rahatlıkla söyleyebilirim. D vitamini kemik sağlığı için kritik öneme sahip, öyle ki artık bir hormon gibi değerlendiriliyor. Son zamanlarda çokça karşımıza çıkan bu eksiklik yeterince güneşe çıkılmaması sebebiyle birçok kişide görülüyor ve metabolizmanın yavaşlaması, halsizlik, enerji düşüklüğü, kas krampları gibi belirtiler verebiliyor. Bu eksiklik metabolizmanın yavaşlaması sebebiyle kilo sorunlarına da sebep olabiliyor. 

Kansızlık denince aklınıza ilk olarak demir yetersizliği geliyor olabilir. Ama B12 eksikliği de tıpkı demir eksikliği gibi kansızlığa neden olabilir. Yaşla birlikte B12 emilimi ve vücutta depolanma yeteneği azalır. Vegan beslenen bireylerin giderek artması, bariatrik yani obezite cerrahisi, yanlış diyet programları sebebiyle çokça görülmeye başlandığı belirtiliyor. Klinik depresyon kadar ağır olmayan duygu durum değişimleri, anksiyete, dikkat eksikliği ve beyin sisi, hafıza zayıflığı, uzun süre odaklanamama gibi bilişsel semptomlar da aynı eksikliğine işaret ediyor olabilir.

Sindirime bağlı semptomlar da var. Bağırsak aslında sinir sistemimizin bir parçası ve çinko bağırsak için çok önemli. İnsülinin hücrelere bağlanması için gerekli olan sindirim enzimlerinin de doğru şekilde kullanılmasını sağlayan çinko, glikozun yağ olarak depolanmak yerine yakıt olarak kullanılmasına destek veriyor. Böylece yeterli çinko alan kişilerde kilo kontrolü çok daha kolay hale geliyor.

1. Bu eksiklikleri gıdalarla tamamlamak mümkün mü?

Keşke ihtiyacımız olan bütün besinleri yiyeceklerden alabilseydik, çünkü normalde olması gereken bu. Fakat bu pek mümkün olamıyor ve burada pek çok sebep var. Birincisi toprak kalitesinin değişimi. Son 50 yılda tarımda kullanılan kimyasal gübreler, pestisitler, endüstriyel tarım ve tek mahsul tarımı toprak mikrobiyomunu değiştirdiği için toprak, bitkileri yeterince besleyemiyor. Vitamin ve mineral açısından yüzde 20-40 arası bir düşüş var. Dedelerimizin tek bir portakaldan aldığı besini almak için bizim sekiz portakal yememiz gerekiyor. Sadece iki nesilde bu kadar büyük bir değişim oldu. Portakalın şeker ve tat içeriği artıyor ama besin değeri azalıyor.

İkincisi endüstriyel gıda sistemi. Yerel organik gıda sistemini terk etmek besin değerinde düşüş getirdi. Bir bitki topraktan ayrılır ayrılmaz besin kaybetmeye başlar. Yüzlerce veya binlerce kilometre yol yaptıktan sonra sofranıza gelen yiyecekler besin açısından yüzde 40-50 değer kaybediyor. Bunun sebebi yeni yetiştirme ve dağıtım yöntemleri.

Kısacası atalarımızın yaşadığı gibi bir dünyada yaşamıyoruz. Avlanıyor veya kendi doğal besinlerinizi topluyorsanız, hiçbir çevresel toksine maruz kalmıyorsanız, kronik stres yaşamıyorsanız, her gece dokuz saat uyuyorsanız, güneşe göre yatıp kalkıyor ve pınardan su içiyorsanız takviyeye ihtiyacınız yok. Ama bunları yapmayanlar için gerekli.

2. Gıda takviyesi seçerken nelere dikkat etmeli?

Bireysel olarak da beklentimiz kullandığımız ürünlerden yüksek oranda faydalanabilmek. Gıda takviyesine geldiğimiz zaman da 2 konu başlığı özellikle son yıllarda dikkat çekiyor. Biyouyum ve biyoyararlanım. Biyouyum bir etken maddenin vücudumuza ne kadar uyum sağladığı ile ilgili bir konu iken, biyoyararlanım ise etken maddenin ne kadar emildiği konusudur. Şu an bu 2 konuyu da kapsayan bir teknoloji kullanılıyor. Bu teknolojinin adı Lipozomal teknoloji.

3. Lipozomal teknoloji nedir? Bu teknoloji ne gibi avantajlar sağlıyor?

Lipit Gövde anlamına gelen Lipozom Teknolojisi ilk kez 1964 yılında geliştirilmiş. Bu teknoloji yüksek oranda hücrelerimizi taklit ediyor. AB mevzuatı açısından uygun ve onaylı bir teknoloji. Etken maddenin emilimi dolayısıyla etkinliği artıyor, yan etki oluşumunu engelliyor

Lipozomal teknoloji kısaca hücreye çok benzer yapılar oluşturarak etken maddenin vücut içinde etkili bir şekilde dağıtımını sağlayan teknoloji olarak tanımlanabilir. Oluşturulan bu yapılara lipozom kürecikleri denir. Lipozom kürecikleri, etken maddenin (mesela C vitamini, D vitamini) çift katlı fosfolipid tabakası ile çevrelenmesiyle oluşurlar. Fosfolipidler, vücudumuzdaki hücre zarlarının ana bileşenlerindendir. Yani lipozomal kürecikler, doğal hücre zarlarını taklit ederler. Etken maddenin dışındaki bu fosfolipid tabakası, vücuttaki enzimler veya pH (asidite) seviyelerindeki değişim sebepli etken maddenin bozulmasının önüne geçer. Böylece lipozomal teknoloji etkinin iyileştirilmesine ve uzatılmasına katkıda bulunulur.

Bu teknoloji sayesinde lipozomlar, biyouyum gösteriyor, sindirim enzimlerinden etkilenmeden hedefe ulaşabiliyor ve etken maddenin tamamı hedefe teslim edilebiliyor. Yani lipozomal teknolojiye sahip gıda takviyeleri yüksek emilim ve yüksek faydaya sahip. Öte yandan hiçbir sindirim şikayetine sebep olmuyor ve hiçbir yiyecekle etkileşime girmiyorlar. Hekiminize danışarak eksiklik durumunda aç-tok fark etmeksizin rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Bu yazı İyi Yaşam ve Beslenme Uzmanı Dilara Koçak tarafından hazırlanmıştır.

Dilara Koçak: 1990 yılında beslenme ve diyet mesleğine gönül veren Koçak, Hacettepe Üniversitesi, “Beslenme ve Diyetetik” mezunudur. Yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamlayarak uzman ünvanını almıştır. Hâlâ Mezura Kliniğinde bireysel ve kurumsal beslenme ve danışmanlık hizmeti vermektedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale