X
    Kategoriler: LIVE UP

Spor yaparken en sık yapılan hatalar

Spor Yaparken Yaptığımız Hatalar

Bir çoğumuzu düzenli olarak spor yapmaktan uzak tutan şey belki de, egzersiz sırasında yaptığımız hatalardan kaynaklanan sakatlıklar ve aşırı yorgunluk. Vücudumuza uygun bir egzersiz programı seçmek ve düzenli olarak uygulamak, bu problemlerle karşılaşmamızı engeller.

Uplifers olarak, düzenli olarak spor yapmanın, insan hayatındaki öneminin farkındayız. Egzersizlerin işe yaraması ve sık yapılan hatalardan uzak durabilmek için; fitness koçları JC Deen ve Jon-Erik Kawamato tarafından hazırlanan çözüm önerilerini sizler için derledik.

Yanlış #1 – Düzensiz egzersiz

Yapacağınız egzersizleri planlarken, çevremizdekilerin programlarını kopyalamak yapabileceğiniz en büyük yanlışlardan biri. Vücudunuza uygun olmayan bir program ya da düzensiz egzersizler, sizi bir yere ulaştırmayacaktır.

Çözüm: Egzersiz programınızı, neye ihtiyacınız olduğunu bilerek ve gerekirse uzmanlar eşliğinde hazırlayın. Program hazırlama tekniklerini ve uygulamalarını öğrenmeye çalışın.En iyi egzersiz programı diye bir şey yoktur; her bireyin, ulaşılabilir hedefleri ve kendisine özel, eğlenceli, güvenli ve etkili bir programı olmalıdır. Programınızı hazırlarken;

1. Çalışmaya başlamadan önce iyice ısındığınıza emin olun.

2. Eğer plyometrik egzersizler, patlayıcılık ya da güç egzersizleri de yapacaksanız, önce onlardan başlayın.  Bu egzersizler, en çok koordinasyon gerektirenler olduğundan, henüz dinçken yapmanızda fayda var.

3. Serinize, compound egzersizlerle devam edin .Bu egzersizler, birden fazla kasınızı çalıştıran; squat, deadlift, row, bench press ve barfiks gibi egzersizlerdir. Aletlerden yardım alabilirsiniz, ancak serbest kaldırma hareketleri daha çok kasınızı çalıştırır.

4. Bir sonraki aşamada, odaklanmak istediğiniz belli bir kasınızı çalıştıran, özel egzersizlere yönelin.

Yanlış #2 – Çok sık program değiştirmek

Bir programdan diğerine atlamak, hiç iyi bir fikir değil. Düzenli olarak uyguladığınız bir programın içeriğini değiştirmek de. Aslında programınızda ara sıra, küçük değişiklikler yapmak, sıkılmanızı engeller. Ancak rastgele değişiklik yapmak, programınızın etkisini azaltabilir ve kaslarınızın gelişimi konusunda olumsuz etkiler gösterebilir.

Çözüm:

İyi düzenlenmiş, dengeli bir program bulun ve 2-3 hafta kadar devam edin. Her hafta programınızı ve ilerlemenizi gözden geçirerek, tekrar düzenleyin. Düzenlemeleri yaparken programınızın esasını korumanızda fayda var.

Yanlış #3 – Yanlış zihinsel yaklaşım

Sadece spor salonuna gitmek ya da ağırlık kaldırmak yeterli değil. Amacınıza ulaşabilmek için mutlaka iyi odaklanmalı, azimli ve kararlı olmalısınız. Hedefinize ulaşmak ve daha iyi olmak için çaba göstermelisiniz.

Çözüm:

Sizden biraz daha güçlü ve fit bir spor arkadaşı edinin ve en yakın hedefiniz o olsun. Hedeflerinizin ve yaşam tarzlarınızın benzer olduğu bir çevre geliştirin, egzersiz fikirleri paylaşın. Hedefleri sizden çok farklı olan bir çevrede olmak, motivasyonunuzu düşürebilir.

Spor Yaparken Yaptığımız Hatalar

Yanlış #4 – Sadece aynada gördüklerinize odaklanmak

Erkekler için genellikle göğüs, kol ve karın kasları; kadınlar içinse kalça ve bacaklar, ilk önce geliştirilmek ve forma sokulmak istenen bölgelerdir. Ancak spor yaparken tek amacınız güzel görünmek olmamalı. Vaktimizin çoğunun oturarak geçtiği bugünlerde, spor yaparken tüm kaslarınıza gerekli ve yeterli özeni göstermelisiniz.

Çözüm:

Daha fazla hareket etmenizi sağlayacak egzersizler uygulayın. Sırtınızı, kalça kaslarınızı, dizlerinizin arkasını ve sürekli oturmaktan gerilen tüm kaslarınızı çalıştırmanıza yardımcı olacak egzersizleri mutlaka programınıza dahil edin. Row, barfiks, deadlift, hip thursts gibi egzersizler deneyebilirsiniz. Görmediğiniz ama egzersize ihtiyacı olan bir sürü kasınız var.

Yanlış #5 – Büyük beklentiler

Spor yapmaya yeni başlayanlar, genelde kısa sürede çok büyük ilerleme kaydedeceklerini düşünürler. Bu az zamanda çok kilo vermek, kaslarını bir anda büyütmek ya da güç arttırmak olabilir. Hedeflerinizi belirlerken gerçekçi olun.

Çözüm:

Belli bir süre içinde ulaşabileceğiniz küçük hedeflerle başlayın ve hedeflerinizin çalışma programıyla orantılı olduğuna emin olun. Tüm gelişmelerinizi kaydedin ve hedeflerinizi bu doğrultuda yeniden belirleyin. Böylece ilerlemenizi takip etmeniz de kolaylaşır. Ayrıca ne kadar fazla gelişme gösterdiğinizi görmek, sizi daha da hırslandırır.

Yanlış #6 – Yetersiz Isınma

Isınmak, en az egzersizlerinizin geri kalanı kadar önemli. Spor yapmaya başlamadan önce ısınmak, egzersizin küçük ve önemsiz bir kısmı olduğuna inanıldığı genelde atlanır. Bu büyük bir hata.

Isınmak; hem vücudu spora hazırlar, hem de sizi sakatlıklardan korur. Yeterli ısınma, kalp atışınızı hızlandırır, hareket kabiliyetinizi artırır ve sinir sisteminizi spora hazırlar.

Çözüm:

Artık ısınmanın önemini fark ettiğinize göre, 10 dakikanızı ısınmak için ayırabilirsiniz. 3-4 dakikalık hareketli yürüyüşle başlayıp, sıçrama hareketleri, glute bridgeler, lateral raiseler ve barfiks gibi dinamik hareketlerle devam edebilirsiniz.

Spor Yaparken Yaptığımız Hatalar

Yanlış #7 – Ağırlıktan önce kardiyo çalışmak

Eğer amacınız güç kazanmak ya da kas geliştirmekse, ağırlık çalışmadan önce kardiyo egzersizleri yapmak, yanlış olmamasına rağmen, çok iyi bir fikir olmayabilir. Ağırlık kaldırmadan önce yapacağınız kardiyovasküler egzersizler; gücünüzü azaltır ve ve ağırlık kaldırma potansiyelimizi düşürür.

Çözüm:

Ağırlık çalışacağınız günlerde, kardiyo egzersizlerinizi ağırlık çalışmalarının sonrasına bırakın. Başlangıç için, gücünüzü azaltmayacak ve sizi ağırlık kaldırmaya hazırlayacak 10 dakikalık, basit bir dinamik ısınma egzersizleri uygulayabilirsiniz..

Zaman, sahip olduğunuz en değerli şey.Eminiz ki, bunu gereksiz, yetersiz ya da etkisiz egzersizlerle harcamak istemezsiniz. Eğer varsa, hatalarınızı düzeltmek, çalışmalarınızın karşılığını en iyi şekilde almanızı sağlar. İlerlemek için sabırl ve azimli olmayı öğrenmelisiniz.

Makale Greatist‘ten alınmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale