X

Semizotu Kaç Kalori?

Semizotu dünyanın her yerinde bulunabilen bitkilerden bir tanesi. Genelde bir ot türü olması nedeniyle Asya ve Akdeniz bölgelerinde tıbbi amaçlarla kullanılmış olsa da, günümüzde sofraların da favori otlarından bir tanesi olarak görülüyor. Özellikle salatalara çok yakışan bir yapıda olması nedeniyle sofralarınızda kullanabileceğiniz güzel bir malzeme olacaktır.

Pazarda ve marketlerde kolayca bulunabilen semizotu, omega-3 yağ asitleri bakımından da zengin ve ayrıca antioksidan kapasitesinden dolayı sağlığa bazı faydaları var.

Semizotu Kaç Kalori, Besin Değeri Nedir?

Bir kase çiğ semizotu 43 gram kadar tutar ve bu miktarda 8.6 kalori, 0.9 gram protein, 1.5 gram karbonhidrat ve 0.2 gram yağ vardır. Semizotu iyi bir C vitamini, potasyum, magnezyum ve demir kaynağıdır. Aşağıdaki veriler bu miktar için geçerlidirler:

  • Kalori: 8.6 kcal
  • Yağ: 0.2 g
  • Sodyum: 19.4 mg
  • Karbonhidrat: 1.5 g
  • Şeker: Yok
  • Protein: 0.9 g
  • C vitamini: 9 mg
  • Potasyum: 212 mg
  • Demir: 0.9 mg
  • Magnezyum: 29.2 mg

Karbonhidrat

Semiotu çiğ olarak kasesi başına sadece 1.5 gram karbonhidrat sağlar ve bu nedenle çok düşük bir karbonhidrat oranına sahip olduğu söylenebilir. Bu nedenle içerisindeki şeker miktarı da yok denecek kadar azdır.

Semizotunun glisemik endeks değeri de düşüktür. Glisemik endeks, gıdaların kan şekeri üzerindeki etkilerini ölçen bir ölçektir. Değer ne kadar düşükse, etkileri de o kadar düşüktür.

Yağ

Semizotunun kasesinde sadece 0.2 gram kadar yağ vardır. Ancak yağ asidi profiline dair çok detaylı veriler mevcut değiller.

Yine de omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olduğu araştırmalarda görülüyor. Özellikle ALA ve linoleik asit bakımından çok zengindir. Bunun yanında az miktarda EPA’ya sahip ve EPA genelde su ürünlerinde ve besin takviyelerinde bulunur.

Protein

Semizotunda az miktarda protein mevcut ve bir kasesinde sadece 0.9 gram bulunuyor. Bu da onu düşük proteinli bir gıda yapıyor.

Vitamin ve Mineraller

Semizotu besin yoğun bir gıdadır, yani düşük porsiyonlarda bile ciddi bir mikrobesin içeriği vardır. Bir kasesi günlük C vitamini ihtiyacının %10’unu, potasyum ihtiyacının ise %7’sini karşılar.

Semizotunu beslenmenize ekleyerek bir porsiyonundan 0.9 mg demir ve 29.2 mg magnezyum alabilirsiniz. Bu da günlük önemli besin alımınıza katkı sağlar. Ayrıca içerisinde A vitamini, manganez, kalsiyum, selenyum ve B vitaminleri de vardır.

Kalori

Semizotunun her bir porsiyonu 8.6 kalori sağlar. Bu nedenle marul ile benzer değerlere sahiptir. Bu da çok düşük kalorili bir gıda olduğunu, buna karşın mikrobesinler bakımından çok zengin olduğunu belirtmek gerekiyor.

Semizotunun Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Semizotunun tıbbi amaçlar için kullanımı Roma İmparatorluğu ve antik Çin dönemine kadar gidiyor ve o dönemlerde uzun yaşamın bitkisi olarak adlandırılıyormuş. Yanıklar, baş ağrıları ve mide bağırsak bozuklukları için uzun süre kullanılmış.

Onun bu amaçlarla kullanımını destekleyecek yeteri kadar kanıt bulunmuyor ve araştırmalar devam ediyorlar ancak bir kaç bilimsel kanıtla desteklenmiş bazı faydaları da mevcut. Bunlar aşağıda.

Hastalıklara Karşı Korur

Semizotunda antioksidan özelliğe sahip bileşenler vardır. Antioksidanlar bedende hücre hasarının önlenmesine veya geciktirilmesine yardımcı olurlar. Bu nedenle sağlık uzmanları, hastalıklara karşı savaşta bu bileşenlerin yardımcı olabileceğini belirtiyorlar.

Semizotunda aynı zamanda yüksek miktarda alfa-tokofenol, askorbik asit ve beta-karoten vardır ve bunlar ıspanak yapraklarında bulunanlardan daha fazladır. Ayrıca glutathione, melatonin ve diğer flavonoidler bakımından da zengindir.

Diyabeti Kontrol Altına Almaya Yardımcı Olur

Küçük bir klinik deneyde, semizotu tohumları tüketenlerin kilolarında, beden kitle endekslerinde ve diğer metriklerinde azalmalar görülmüş. Araştırmacılar bu nedenle tip-2 diyabete sahip olanların antropometrik ölçümlerinde, serum trigliserit düzeylerinde ve tansiyonlarında semizotu tohumu tüketimi ile düşüş olabileceğini belirtiyorlar.

Başka bir deneyde ise araştırmacılar, çoklu doymamış yağ asitleri, flavonoidler ve polisakkaritler nedeniyle semizotu tohumlarının tip-2 diyabetin kontrol altına alınmasına yardımcı olabileceğini belirtiyorlar. Amerikan Diyabet Derneği de semiotu gibi omega-3 zengini bitkisel kaynakların tüketilmesini öneriyor.

Su Alımına Yardımcı Olur

43 gram kadar semizotunun 40 gram kadarı sudur. Bu nedenle günlük su alım ihtiyacınızı karşılamakta zorlanıyorsanız bu bitki hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olabilir. Yeterince su içmek eklemlerin yağlanmalarına, beden sıcaklığının normal tutulmasına ve bedensel atıklardan kurtulmaya yardımcı olur.

Göz Sağlığını Destekler

Tüketebileceğiniz tüm yeşil sebzeler içerisinde semizotu en çok A vitaminine sahip olanlardan birisidir. A vitamini sağlıklı bir görme için gereklidir ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu gelişimini %25’e varan oranda yavaşlatabilir.

Karaciğer Sağlığına İyi Gelebilir

Alkol kaynaklı olmayan karaciğer yağlanmasına sahip olan insanların metabolik profilleri ve oksidatif stres düzeyleri genelde kötü düzeydedir. Bir araştırmada sekiz hafta boyunca günlük 10 gram kadar semizotu tohumu tüketmenin her iki ölçümde de kontrol grubuna göre iyileşme sağladığı belirtiliyor.

Ancak tüm araştırmalarda bu sonuca ulaşılmadığını da belirtmek gerekiyor. Örneğin günde 300 mg kadar semizotu ekstresi tüketimini içeren bir çalışmada, onun katılımcıların karaciğer enzimleri, lipid profilleri ve glisemik indisleri üzerinde herhangi büyük bir etkisinin olmadığı belirtiliyor.

Yoğun Adet Kanamalarını Azaltabilir

Bazı kadınlarda adet kanamaları yoğun olur. Çift kör plasebo kontrollü bir deneyde, semizotu tohumlarını adet döngüsünün belli dönemlerinde tüketmenin hem kan hacmini hem de kanama günlerinin adedini azalttığı belirtiliyor.

Semizotunun Sağlığa Zararları Nelerdir?

Semizotu bilinen bir gıda alerjeni değildir. Ancak yine de alerjiniz olabileceğinden şüphe ediyorsanız, doktorunuza danışmanız faydalı olacaktır.

Semizotunda oksalik asit yani oksalat vardır ve bu doğal yoldan oluşan bileşen pancar, orman meyveleri, kuruyemişler, kahve, portakal ve ıspanak gibi pek çok gıdada vardır. Beden de bir atık ürün olarak oksalat üretir.

Çoğu insan için yüksek oksalat düzeyi bir endişe kaynağı değildir. Ancak idrar yolunda taş problemi veya geçmişi olanların semizotundan kaçınmaları uygun olabilir. Özellikle fazla miktarda kullanımı böbrek taşlarında artışa sebep olabilir. Ayrıca hamile ve emziren kadınlarda ne kadar güvenilir olduğu da bilinmiyor.

Nasıl Saklamalı ve Kullanmalı?

Taze semizotunu solmaya başlamadan önce 3-4 gün buzdolabında saklamak mümkündür. Onu taze tutmak için yıkanmamış şekilde kağıt havlular arasında veya plastik bir poşette sebzelik kısmında buzdolabında saklamak gerekiyor.

Doku değişimi yaşadığı için dondurmak pek önerilmez. Ancak bazı aşçılar onu hafifçe buğulayıp daha sonra çorbalarda kullanmak üzere donduruyorlar. Bazıları uzun süre saklamak için turşusunu yapmayı da tercih ediyor.

Semizotunun hafif limoni aroması ve gevrek ama sulu dokusu, pek çok diğer malzemeyi kolayca tamamlamasına ve renklendirmesine yardımcı oluır. Çiğ yemek için çok kalın ve odunsu saplarını ayırabilirsiniz ama taze olanları ayırmanıza gerek yoktur. Ayrıca yapraklarında tüketilebilir durumda olan küçük siyah tohumlarını da görebilirsiniz.

Salataya ekleyip biraz zeytinyağı, limon, tuz ve biberle tüketilebilir. Ayrıca pesto sosu yaparken de ekleyebilirsiniz.

Onu yemeklerin yanına koymak için tavada biraz kavurmanız veya haşlamanız da mümkündür. Besin içeriğinden en iyi şekilde faydalanmak için hem çiğ hem de pişmiş olarak tüketmenizde herhangi bir sakınca da yoktur.

Ancak C vitamini içeriğini korumak için çiğ tüketmek daha iyi olsa da, A vitamininden daha fazla faydalanmak için biraz yağla pişirmek daha etkili olmaktadır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale